tam 3 gündür instagramıma gelecek mesajı beklemiştim. dm'imde o kadar insan olması ilgilendirmiyordu tek derdim jisung lolipopunun bana yazmasıydı.
- yok yazmıyor abi, bulduğum yerde döveceğim
sürekli telefonumu kontrol etmeme rağmen hala bir gelişme yoktu.
jeongin döndü ve yine o mantıklı cümlelerinden birisini söyledi.
- belki daha mektubu görmemiştir? okula gelip gelmediğini bile bilmiyoruz
- bunu öğrenmenin tek bir yolu var..
kafamı kaldırdım ve merakla changbin'in gözlerine baktım.
- nasıl?
------
- vaz mı geçsek?
yaklaşık yarım saat boyunca öğretmenler odasını dikizliyor, aynı zamanda görmemeleri için kamufle oluyorduk. açıkçası kamufle olmaya çalışmaktan kastım, öğretmenler odasının önünden geçen kişilerin arkasına saklanarak içeriye bakıyorduk. ardından kapının yanına gizleniyorduk. dünyanın en saçma fikri tabii ki changbin'den çıkmıştı. planı duyan jeongin ise bizi resmen hayatında ilk defa görüyormuş gibi davranarak yanımızdan ayrılmıştı.
- birazdan giderler bekle azıcık
- changbin yaklaşık yarım saattir aynı şeyi diyorsun amına koyayım
changbin bir yandan gözlerini kısıp görünmediğini düşünerek öğretmenler odasına bakıyor bir yandan benimle kısık ses tonuyla konuşmaya çalışıyordu. kendini gizemli sandığı için bir yandanda sürekli yer değiştirdiğini düşünerek sallanıyordu. okulun gürültülü olmasına rağmen fısıltıyla konuşan tek salak benim arkadaşım changbindi.
- planı tekrarlıyorum, dikkatli dinle
changbin'in bu 3 ayağı kırılmış sandalyeye benzer planı yüzünden 1 dersi çoktan kaçırmıştım bile
- changbin
- şşş susta dinle
- ya aptal mısın ne diye fısıldıyorsun 10 kelime konuşsan 11'ini anlamıyorum
- kulağını sikim senin neyse dinle şimdi
sorun benim kulakta zaten amk, eminim kendiside kendi sesini duymuyordu..
changbin boğazını temizleyerek bana döndü ve 55. kez planı tekrar anlatmaya daha yüksek bir ses tonuyla başladı.
- öğretmenler odasında 3 öğretmen kaldı çünkü hepsi şuan derste
- allah allah ciddi misin olum
- seni kaslarımla boğarım sus ve dinle. her neyse ben onları oyalarken sende oradan dünki japonca sınıfının kişi liste kağıdını alacaksın ve jisung'un okul numarasına bakacaksın, sen biraz salak olduğun için belki bizi yakalatırsın o yüzden numarasına baktıktan sonra çıkacaksın ve bana numarayı söyleyeceksin bende yalakalık yaptıktan sonra çekmecedeki yoklama kağıdına bakacağım, sende o sırada kapının önünde dur hatta olay falan çıkart dikkatler oraya dağılsın
bunu fark etmese de her seferinde planında yeni bir değişiklik yapıyordu.
- allahtan dolabın üstünde falan değil
- niye öyle dedin
- boyun yetmeyebilir
changbin ciddi bir yüz ifadesiyle baktı ve sinirini belli etmek için nefes alışını değiştirip bir yandan parmaklarını kütletiyordu.
- neden direkt öğretmenlere sormuyoruz?
- yüz kere anlattım bu soru şimdi mi aklına geldi
- evet
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAN KOVALANIR | MINSUNG
Fanfictionminho dersleriyle ilgilenmeyen çapkın bir öğrenciydi. fakat çok sevdiği dedesi ö"lmeden önce minho'nun yapması gereken şeyleri listelemişti. eğer yapmazsa ona musallat olacaktı. dedesinin isteklerinden birisi sınıfta kalmayıp bir meslek edinmesiydi...