4. Bölüm

253 23 31
                                    

Draco elindeki kolyeye baktı. Onu kutusuna koyup kurdelesini bağladı. Şimdi tek soru Harry Potter neredeydi?

Gryffindor binasında yoktu. Ne Granger ne de Weasley onu görmemişti. Nerdeydi?

Düşündü. Bugün onun doğum günüydü. Neden tek takılıyordu? Normalde herkesin ona verdiği hediyeler ile boğuşması gerekirdi.

Aklına gelen fikir ile astronomi kulesine gitti. Her zaman kafa dinlemek için geldiği bir yerdi. Belki Potter da gelmişti.

Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Harry Potter astronomi kulesinde oturmuş bir fotoğrafa bakıyordu. Yanına gitti.

"Harry? "

Harry arkasını dönüp baktı. Malfoy burda ne arıyordu?

"Draco? "

"Tek başına ne yapıyorsun? "

"Şey kafa dinlemek istedim. "

"İstersen giderim. Sorun olmaz. "

"Hayır. Aslında şu anda konuşacak birini arıyordum. Tam zamanında geldin. "

"Weasley hayat konuşması için daha uygun değil mi? "

Burda minik bir dejavu var. Bulana ödül.

"Herkese akşam bir şeyler yaparız dedim. Oda tamam dedi. Hem Hermione'nin onu bırakacağı yok. "

"Granger ders için onu alıkoydu sanırım. "

Harry güldü. "Evet birnevi öyle oldu. "

"Gelebilir miyim? "

"Kesinlikle."

Draco da Harry'nin yanına gidip oturdu. Ayaklarını sarkıttı. İşte o zaman Harry'nin elindeki fotoğrafı gördü.

Annesi ve Babası bir birine sarılmış bir şekilde duruyordu. Lily gülümsüyordu. James de aynı şekilde. Harry ise öylece bakıyordu. Dışardan bakınca öyle görülse de Harry'nin kafasında bir çok düşünce koşturuyordu. Onu düşüncelerden kurtaran Draco'nun sesi oldu.

"Şey onlar annen ve baban mı? "

Harry buruk bir şekilde tebessüm etti.

"Evet onlar. "

Draco fotoğrafa baktı. 'Muhtemelen onlar olmadan geçirdiği ilk doğum günü değil ama acısı hala taze. ' diye düşündü.

"Onları özlüyorsun. Hemde çok. "

Harry'nin yeşil gözleri doldu. Sildi hemen yaşını.

"Her zaman özledim. "

Draco elini uzatıp Harry'nin dolan ama dökülmeyi reddeden göz yaşlarını sildi.

"Bana bak. Annen ve Baban eminim senin böyle ağlamanı istemezdi. Mutlu olmanı isterdi. "

"Biliyorum ama...içimdeki burukluk geçmiyor. Ron ve Hermione'yi bazen kıskanıyorum. Evet biliyorum Mrs. Weasley bana anne gibi Mr. Weasley de bana baba gibi davrandı. Çocukları asla beni yalnız bırakmadı ama içimde bir ses onlara ait değilsin diyor. Sana sadece acıyorlar diyor. "

Harry'nin tuttuğu göz yaşları yanaklarını ıslatmaya başladı. Eliyle siliyor ama yine yaşlar dökülüyordu.

Draco o zaman hayatında yapmaya cesaret edemediği bir şey yaptı.

Sarıldı.

Harry onu saran kollar ile birlikte kendini tutmayı bıraktı. Sessiz ağlama artık hıçkırıklı bir ağlamaya dönüştü. Harry'nin göz yaşları Draco'nun omzunu ıslatıyordu. Draco ise sadece onun kendini sakinleştirmesini bekledi.

En sonunda Harry'nin sakinleşmesi ile ayrıldılar.

"Daha iyi misin? "

"Evet. Teşekkür ederim yani yardımcı olduğun için. "

"Bir şey değil. "

"Şey akşam olacak kutlamaya gelmek ister misin? "

Draco şaşırmıştı. "Yani isterim ama arkadaşların ve şakacı Weasley bunu pek iyi karşılamaz. "

"Bak evet onlar da savaşta kötü şeyler yaşadı ve bunların sorumlusu sen değilsin. Herkes hata yapar. Ona bakarsan biz yıllardır kedi köpek gibiyiz. Ama şu anda arkadaşız. "

Draco mavi gözlerini yere dikti.

"Tamam olur. "

Harry gülümsedi. Sonra ayağa kalktı.

"Onur konuğu olacağım hazırlanmam gerek. Sonra görüşürüz. "

"Görüşürüz."

Draco'nun kalbi küt küt atarken Harry ise artık Draco'nun o kadar da kötü olmadığını hatta içinde iyi birinin olduğunu düşünüyordu.

Selam.

Evet böyle bir kitabımın olduğunu hatırladım evet kfkdkfmf.

Neyse. Harry abimizin iç dünyasına baktık. Ağlamak serbest :(

İyi okumalar :)

Yalan/Drarry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin