1.ßõlūm :Umut

37 7 2
                                    

Günaydın benle ne zaman konuşmaya başlayacaksın. Bence benim kadar iyi arkadaş bulamazsın bunu anla artık. Tavancığım bak sana baktığım kadar kendime aynada bakmadım. Tamam benim derdimi dinliyorsun ama dinlemekle yetmiyor anlasana hem sen bilmiyormusun benim sürekli arafta kalan bir kız olduğumu bana yardımcı olman gerekiyor bu konuda yardımcı olmak için de benimle konuşman gerek.Evet doğru anladınız tavanla konuşuyorum aranızda konuşmayan var mı ki?

Ablaaa hadi kalk artık yine geç mi kalmak istiyorsun?

Evet size tanıtayım bu benim kardeşim Uygar kendisi çok bilmiş biridir. Yedi yaşın olmasına rağmen yine bana abilik taslayan bir kardeş. Büyük ihtimalle hastanede karıştırılmış olmalı çünkü bende çok zeki biri yada ben salağım bilemem ama ileride bir dna testi yaptırmayı düşünüyorum.

Sanki erken kalksam da geç kalmayacağım kendi kendime söylenerek kalktım

Ekin hadi kahvaltı hazır kızım kalk çabuk

Buda annem her sabah kahvaltı yapmayacağımı bildiği halde beni kahvaltıya çağıran biricik annem.

Geliyorum anne. Yeni bir güne başlama vaktim gelmiş size bugün neler olacağını anlatayım aşağı ineceğim ve kahvaltı yapmadan ayakkabılarımı giyeceğim ama bağcıklarımı asla bağlamayacağım. Neden bağlamıyorsun derseniz hayatımda bazı şeyler değişmesini istediğim için mesela eğer bağcıklarıma basıp düşersem her zamankinin tersini yaşamış olurum buda günümün farklı geçmesini sağlaaar işte ben her gün bir umutla bağcıklarımı bağlamam.Sonra koşarak otobüs durağına gideceğim. Ve yine de okula geç kalacağım okula girip ilk dersi hiç bir şey anlamayarak geçireceğim. Sonraki derslerde de anlıyormuyum orası biraz şüpheli her neyse devam edeyim anlatmaya okuldan çıkıp geleceğim annemin otobüsle gel demesine rağmen ben yine yüreyerek geleceğim. Evde biraz Uygarla kavga ettikten sonra akşam yemeğimi yiyeceğim ve tahmin edin sonra ne yapacağım.

Tabikide yatağımda tavancığımla sohbet edeceğim. Ve sonra gözlerimi bir açıyorum ki güneş doğmuş.

Hemen üstüme okul formamı giydim ve tuvalete girdim elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçalayıp çıktım. Tekrardan odama geçip çantamı hazırladım ve telefonumu alıp aşağı indim.

Annem babama çay katıyordu. Babamsa eski radyosuyla uğraşıyordu Uygar beyde rahat rahat kahvaltı yapıyordu.

Kızım sanada çay kattım hadi oturda biraz ye . Yok anne ben aç değilim benimkini Uygar içer zaten o güzel beynisini çalıştırmak için sağlıklı beslenmeli diyip hemen kapıya doğru yürüdüm arkada Uygarın kendiyle gururla konuştuğunu duyunca geri dönüp o özenle yaptığı saçını elimle dağıttım. Abla terörü. Koşar adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Arkadan Uygarın ya anne bıktım şundan neden ona bir şey söylemiyorsun dediğini duyunca hemen atlıyıp. Çünkü sen evlatlıksın diyip kah kaha atmaya başladım.

Anneee demesin ya öyle. Yok oğlum değilsin evlatlık filan sen benim oğlumsun kaç kez gösterdim ya sana sende hamileykenki fotoğraflarımı
Doğru diyorsun anne ben evlatlık filan değilim evlatlık olan ablam hem onun hiç fotoğrafları da yok sen onda hamileyken ki

Uygar! Ablanla düzgün konuş. Buda benim babam bana hiç bir şey söyletmez evde SQJWSQJWJSJQ

Ayakkabılarımı giyip tam çıkarken babam arkadan Ekin kızım şu bağcıklarını bağla artık bak düşeceksin bir yerine bir şey olacak

Tamam baba ben dışarıda bağlarım hadi görüşürüz diyip evden çıktım

Koşarak otabüs durağına gittim. Her zaman ki gibi otobüs tam kalkarken vardım ve her zaman ki tekli koltuğuma oturmak için o tarafa doğru yürüdüm ama tam oturacakken bir farklılık olsun diye başka bir koltuğa oturdum bu koltuk çift kişilikti yanıma kimse oturmasın diye çantamı yan koltuğa kattım.

Ya Güneş Hiç Doğmayacaksa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin