Part 2

658 41 92
                                    

Merhabalar efenim, hoş geldiniz sefalar getirdiniiiiz 💖

Umarım bol bol satır arası yorumlarınızla gelmişsinizdiiiir 🤓

Bu bölüm bir önce ki bölüm olan Kaç ve Kurtul'un devamı olacaktır,haberiniz olsun.

İyi okumalar,umarım beğenirsiniz çiçeklerim 🌺

Yazar notu: Malûm ben bir asker olmadığım için askeri terimlere çok hakim değilim.Olay örgüsünde,konuşmalarda usule uygunsuzluk olabilir. Elimden geldiğince araştırmaya,öğrenmeye çalışıyorum.Göz önünde bulundurursanız sevinirim :)

🔗

Ali'den


Saha planlaması yapmak için timle beraber masa başına geçmiştik.Sacit komutan ve Hakan komutan da yerini alınca Aslı yüzbaşı konuşmaya başladı:

"Boran'ın yolladığı videodan Büşra teğmen IP adresini bulmaya çalıştı ama tahmin edeceğiniz üzere onlar da profesyonel çalışıyor. Üstelik bu sefer çok da dikkatliler."

"Yani tekrardan Boran'ın iletişim kurmasını bekleyeceğiz,öyle mi?"

Cengiz'in sorusunu başıyla onayladı Aslı.

"Aynen öyle. Bir günün sonunda takas işlemini yapacağımızı düşünüyor. Yani adres vermek için tekrar iletişim kuracak."

"Peki onlara gerçekten Micheal Patrick'i de çantayı da verecek miyiz komutanım?"

Bora'nın bu sorusuyla herkes Sacit komutana dönmüştü.

"Bu iş en başında Beyaz Melek'in de dediği gibi akılla aklın mücadelesi.Onlara ne Patrick ve dosyaları verebiliriz ne de Nadia'yı ellerinde bırakabiliriz."

"Takas anında Nadia'yı aldıktan sonra çatışmaya girelim desek kim bilir kaç sürüyle gelmiş olacaklar. Büyük ihtimal dağlık bir arazi,dağların arasına gizlenmiş vatan hainleri, ortada da biz."

"Gerçekten dediklerini yapsak bile bizi oradan sağ çıkartmamak için ellerinden geleni yapacaklar."

"Asla böyle bir şey olmayacak.Onlara boyun eğmeyeceğiz ama Nadia'yı da orada bırakmayacağız. Komutanım benim aslında bir planım var ama tehlikeli ve riskli bir iş."

"Söyle Ali dinliyoruz."

Planı anlatırken timin şaşkın bakışlarını hissediyordum,aklımı kaçırdığımı düşünüyor olmalıydılar çünkü gerçekten kumar masasına oturacağımız bir operasyon planıydı bu.Planı anlatırken Selim'le aramda pürüzler çıksada Sacit komutan en sonunda arayı bulmuş bizi ortak bir noktada birleştirmişti.

Ona ne kadar kızgın olsamda silah arkadaşımdı benim. Göz göre göre riske atamazdım onu. Ama Sacit komutan bunun gerekli olduğu konusunda sonunda beni ikna etmişti.Timle beraber planın üstünden defalarca kez geçtik,başka yol var mı diye ayrı ayrı düşündük.Herkes aklına geleni söyledi ama her seferinde en başa dönüyorduk.

Burada çaresizce Boran köpeğinden telefon beklemek de canımı sıkmaya başlamıştı.Karargâh dar gelirken dışarı hava almaya çıktım. Benden beş dakika sonra da Cengiz'in sesini duydum:

Serşah ⚜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin