Merhaba,sizin de bildiğiniz üzere dizimize final kararı verildi.Kitabı bitirmeyi ve silmeyi düşünüyordum ama gelen dönüşlerden sonra kıyamadım... Hepimize geçmiş olsun diyorum 🥺
Diğer kurguyu da hiç uzatmadan bitirdim,beğenilmedi gibi geldi bana.Part ikisi olmayacak yani.Bu kurgum dram ağırlıklı olacak,haberiniz olsun.
Oradan buradan bulduğum cümlelerle,şarkı sözleriyle,kitaplardan alıntılarla,filmlerden repliklerle; kendi cümlelerimle bir bölüm yazmaya çalıştım,umarım beğenirsiniz 💫
Yorum yapmayı unutmayın lütfen, bir önceki bölüm koyduğum yorum sınırı dolmadan bölümü attım.
⚜
Nadia'dan:
"Sizin ilk tanışmanız bizim ada operasyonunda oldu yani?"
Selim'in sorusuyla lokmamı yutup anlatmaya başladım:
"Yani aslında tanışma değil de karşılaşma diyebiliriz.Kulübeye koştuğum sırada Ali'nin sesiyle durdum: 'Dön arkanı,kaldır ellerini' diye bağırıyordu."
Çelebi ustanın mekanında pençe timiyle beraber oturmuş yemek yiyorduk. Sadece biz olduğumuz için rahat rahat konuşabiliyorduk da. Konu eski hallerimizden açılınca ilk tanışmayı yâd etmemek olmazdı tabii ki. Timin meraklı halde sordukları soruları yanıtlarken Ali ellerini göğsünde birleştirmiş yanımda beni izliyordu.
"Neyse döndüm, yakın mesafeden dövüş falan derken bayağı hırslanmıştık ikimiz de. Ben sağlı sollu yumruk attım; eliyle dudağının kenarını sildi,durdu baktı şöyle sonra 'Elin de bayağı ağırmış' dedi."
Ali kaşlarını kaldırıp 'gerçekten öyleydi' dercesine başını salladığında hepsi haline gülmüştü. Çok masum duruyordu şu an,ısırmamak için zor duruyordum.
"Hadi ben yumruk attım,beyefendi benden aldığı bıçağı alnımın ortasını hedefleyerek fırlattı. Refleksle eğilmeseydim o gün kafamdan bıçaklanarak ölmüş olacaktım."
Ortamdaki neşe iyice artarken Ali hafif hayret dolu bir sesle ortaya konuştu: "Benden aldığı bıçak dediği şey,bacağıma sapladığı bıçak.Sanki cebinden aldım."
"Tanışma hikayesine bak arkadaş! Biri bıçaklamış diğeri alnının ortasından vurmaya çalışmış.Şimdiki halinize bakın birde."
Cengiz'in şimdiki haliniz diye bahsettiği şey Ali'yle aramda ki,time çok belli etmemeye çalıştığımız sevgililik durumuydu. Elbet farkındaydılar ama çok göze batmak istemiyorduk açıkçası. Bu cümleden sonra bir iki saniye yüzbaşıyla göz göze geldik,ilk gözlerini kaçıran ben oldum bu sefer.
İşler ciddiye binmeye başladıkça benim korkularım da gün yüzüne çıkmaya başlamıştı sanki. Mutlu olmaya hakkım yokmuş gibi hissediyordum.Önümde ki meze tabağına odaklanmış bir kulağım timdeyken bacağımda Ali'nin elini hissettim.
Bakışlarım elinden ona dönerken masadakiler bir şey fark ediyor mu diye kontrol ettim ama kendi aralarında sohbete dalmışlardı.
"Kimse bakmıyor merak etme."
"Yanlış anladın-"
"Dışarıda yürüyelim mi biraz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serşah ⚜
Ficțiune generalăAlNad için yazılmıştır,sezon başlayana kadar sürdürmeyi düşünüyorum.