Serşah ⚜

Part 2

Selamlar iyi okumalar,umarım beğenirsiniz.

⚜

Test sonuçlarını öğrenmemizin üstünden bir ay geçmişti ve ben bu süre içerisinde her gün Elizabeth'le,annemleydim.

Askeriyenin yaptığı dna testine dahi güvenemeyip bir test kendim yaptırdım,onunla tekrar yaptım ama sonuç hep aynıydı.

Her defasında %99.9 uyumludur yazısını görmek saç diplerime kadar ağrı girmesine sebep oluyordu.

Sacit komutanın ve üstlerinin emri üzerine Elizabeth'le yakın bir ilişki kuracaktım. Ali beni her defasında 'Sakın kendini kaptırma Nadia.' diye uyarmıştı ama...

Anne özlemim o kadar ağır basıyordu ki o bana bu kadar iyi davranırken ondan nefret etmek çok zor geliyordu. Hem bu süre içerisinde kimseye bir kötülüğünün dokunduğunu da görmemiştim ki. Belki de o da tutsaktı bu dünyada. Benim aksime söyleyeceği tek bir kişi bile yoktu,kendi kızına dahi güvenemiyordu.

Saçmalama Nadia.

İç sesimle bu aralar o kadar ters düşüyorduk ki onu susturabilmek için sürekli bir uğraş peşindeydim ama nâfile. Düşünce ,insanın kalbine oturunca kafanı da söküp atsan kurtulamıyordun.

Sıkıntıyla nefes verip oturduğum yerde çevreyi izlemeye başladım. Burası annemin eviydi.Etraf yemyeşil bir bahçe,onun üstünü süsleyen türlü renk çiçeklerle doluydu. En sevdiği çiçek mor begonvilmiş,ben unutmuştum ama o tekrar hatırlatmıştı bana.

Gözüm, biraz uzağımda ağacın altında pinekleyen Köpük'e kaydı. Onu görmenin huzuruyla gülümserken ıslık çalıp seslendim:

"Köpük,gel kızım buraya."

Sesimi duyduğu an kaldırdığı başıyla çevreye ufak bir bakış attı ve gözleri benimle kesişti. Hızla üstüme koşarken kahkahalarla gülmeye başlamıştım bile.

"Dur,yalama suratımı! Eşek ya,yiyeceğim seni."

Kendini önüme sırtüstü atıp onunla oynamamı beklerken bu daveti memnuniyetle kabul ettim.

"Seni çok seviyor."

Annemin sesiyle sağıma baktım,bize doğru yürüyordu. Elinde de bir sepet vardı.Piknik sepeti miydi o?

"Bende onu." diye sakince cevapladım. Ona karşı nefret duyamayacağımı anlamıştım. Hem iki tarafın da benden istediği bir şey yoktu şu an.Sacit komutan onu izlememi ve önemli bir gelişme olursa onlara bildirmemi söylüyordu; Annemse büyükelçi Türkiye'ye dönme planını ertelediği için benimle vakit geçirmek istiyordu.Her şey olması gerekenden çok daha sakin ilerliyordu yani.

"Kimseye yaklaştığını görmedim şimdiye kadar. Çocukları da çok sever ama yetişkinlerden bir sana böyle davranıyor."

Yanaklarını sıkıp kocaman öptüm,bu hareketimle kuyruğu iyice hızlanırken patilerini dizlerime koyup yüzünü yüzüme sürtmeye başladı.

"Dur dur bal kız, tüye boğdun ağzımı yüzümü."

"Yiyecek bir şeyler getirdim ben de,baktım hava güzel bahçede masada yeriz dedim."