~2 yıl sonra ~Aynadaki yansımama bakıyordum. Kahverengi saçlarımın yerinde simsiyah saçlar, mavi gözlerim yerine kahverengi gözler vardı. Lens takmaktan nefret eden ben lens takmaya başlamıştım. Saçlarımı ise geçici boyayla her banyodan sonra boyuyordum. Kalıcı siyah yapmam için babamlar ısrar etsede saçlarımın gerçek rengine kıyamıyordum.
Bunca zaman ne mi olmuştu?
Şuan Paris'te yaşıyorduk. O geceden sonra biz mental olarak çökmüştük. Babam annemden sonra aileden birisini daha kaybetmek istemediği için izimizi çok güzel bir şekilde kaybettirmişti.
Abim Paris'teki birkaç üniversiteden daha önce teklif almıştı. O okullardan birine kayıt olmuş ve eğitimine buradan devam ediyordu.
Bense babamın büyük ısrarları sonucu 2 yıldır evde eğitim görüyordum Babam banada birşey olacak diye ödü kopuyordu ve beni evden bahçeye bile indirmiyordu. Yakında 18 yaşına girecektim.
Babamsa şirketini buradan yönetiyordu hemde buraya yeni şube açmıştı.
Hilal'in ağlama sesini duyup hızlıca banyodan çıktım. Hilal yatağımın üzerinde ters bir şekilde yatarak ağlıyordu. Kucağıma hızlıca aldım.
"Şşşşt, bebeğim bak ablan burda"
Kafasını omzuma yasladı, bende sırtından tutarak destek oldum. Hilal ona sarılmamla sakinleşti ve elini dudaklarıma götürerek dokunmaya başladı. Bende yavaş bir şekilde aşağıya inmeye başladım. Hilal parmaklarını iyice dudaklarıma bastırınca acıtmayacak şekilde parmağını ısırdım. Bunda gülmeye başlayan Hilalle bende gülümsedim. Hilali çok seviyordum. Hilalle en çok ilgilenen ben olmuştum. Babam Hilali görünce üzerine bir hüzün dalgası basıyor ve uzun zaman konuşmuyordu. Abimse derslerden ve okuldan dolayı Hilalle ilgilenemiyordu.
Aklımdaki düşünceleri abimin bana bağırmasıyla dağıttım.
"Ne oldu yine sevgilini mi düşünüyorsun?"
Yüzünü buruşturarak sorduğu soruya bıkkınlıkla cevap verdim.
"Abi o çocuk sevgilim değil." ama eskiden öyleydi.
"Çocuğa yapışmıştın muşmula surat!"
Abime tekmeyi geçirdim.
"Bak elimde çocuk var diye sana vurmama engel değil!"
Oda bir tane kafama geçirdi.
"Bak elinde çocuk var diye sana vurmama engel değil!"
Bana laflarımı aynı şekilde iade etmesin aşırı sinir olmuştum. Yanıma gelen ilk hizmetiyle kardeşimi verip abimi kovalamaya başladım.
"Abi gel buraya!"
Abimse kahkahalar atarak benden kaçıyordu. Salona doğru koştuğunda babama çarptı ve yere düştü. Bu sever gülen taraf bendim.
Bu arada belki sorarsanız anneniz öldü nasıl bu kadar rahat gülüyorsunuz diye, biz abimle 1 yıl boyunca psikologa gittik ve şuanda ilaç kullanıyoruz çünkü ilaç kullanmayınca kafayı yiyecek gibi oluyorum ve şuanlık kimse delirmemi istemez.
Babam abimi yerden kaldırdıktan sonra yanıma geldi ve saçlarımdan öptü.
" Bu gün eve geç gelicem, abinde okul projesi için arkadaşında kalacak. Dikkatli ol, meleğim. Birde bu gün matematik hocan hasta olduğu için bugün dersin olmayacak." burnuma minik bir fiske attı. " Hadi iyisin tüm gün kardeşinle vakit geçireceksin." Gülümsedim. Babamlarıda kapıdan geçirdim. Bu gün tamamen Hilal'e vakit geçirecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Orkide
ActionAnnesi karanlık işlere bulaşmış bir kız, annesiyle bu kötülüklerden kaçarken kendi ailesinden kayıp verir. Hem aile üyelerinin yasını tutarken hemde ailesinden geriye kalan kardeşini korumaya çalışır ve yurt dışına kaçar. Peki, intikam isteyen kötül...