İlke Boz (Kaya)
Sonunda eve gelmiştik. Eray ve Kutay bile fazlasıyla yorgundu. Eray söylenip duruyordu ama niye olduğunu anlamamıştım.
"Benim kızlarımın babası olduğunu sanıyor." dedi babam. Annem gülümseyerek onu sakinleştirmeye çalıştı. Onlar babam ile çalışma odasına girerken üzerimi değiştirmek için odama ilerledim.
Ülkü de kendi odasına girdi. Konuşacak halim bile yoktu. Bir an önce bugün olanlar olmamış gibi yaşantıma dönmek istiyordum. Üzerime pijamamı giydim. Bu sırada kapı çaldı.
"Gelebilirsin!" dedim. Kapı açıldı. Gelen Eray'dı. "Ne oldu miniğim?" dedim. "Bilekliğini düşürdün! O koca herif bunu alacaktı. Hem de senden izinsiz!" dedi. Elindeki bilekliğimi gördüm. Gülümsedim ve yanına ilerledim.
Ona sarıldım. "Minik kahramanım benim. O koca adamı yenmişsin!" dedim geri çekilip yanaklarını öperken. Gülümsedi. "Yendim tabii! Avukat olmuş ama birinin eşyasını çalmaması gerektiğini bilmiyor." dedi.
Güldüm. "Ülkü ablan bir sen ikisin valla!" dedim yanaklarını sıkarak. O da güldü. Bilekliğimi alıp takı kutuma ilerledim.
Bilekliği içine koyarken kıkırdadım. Şimdi neye söylendiği belli olmuştu beyefendinin. Tekrar yanına dönüp onu kucakladım. Burnunu sıktım. "Sen büyüdün de ablalarını mı kıskanıyorsun?" dedim.
"Kıskanıyorum! Hayır yani biri de Kutay'ı kucağına aldı. Babam görseydi keşke!" dedi. "Başka zaman görür artık tatlı şey. Şimdi bahsedip sinir etmek yok tamam mı?" dedim.
"Tamam!" dedi. Artık taşıyamayacağımı anladığımda yere bıraktım. "Hadi,çizgi film izleyelim." dedim. Beraber odamdan çıktık.
Ülkü ve Kutay da Ülkü'nün odasından çıktı. Dördümüz birbirimize baktık. "Salona ilk giden çizgi filmi seçer!" dedim ve koşmaya başladık.
"Yavaş olun! Düşeceksiniz! Eray ve Kutay tamam ama siz de mi!?" Annem söylenerek odadan çıktı ve arkamızdan seslendi.
"Onlar çocukta biz değil miyiz anne!?" dedim oturma odasına girerken. Annem seslendiği için yavaşlamıştım ve kazanan Eray ve Kutay olmuştu.
Evet. Aynı anda girmişlerdi. Küçük oldukları için kapıdan beraber geçebilmişlerdi. Ben surat asarken annem de oturma odasına girdi. "Benim dört minik yavrum!" dedi yanımıza gelip her birimizin yanağını öperken. Güldüm.
Babam da içeri girdi. "İki prensesim ve iki prensim var. Ve bir de kraliçem... Benden şanslısı yok!" dedi. "Benim de bir kralım,iki prensesim ve iki prensim var. Şansımız eşit." dedi annem.
Onlar gülümseyerek birbirlerine bakarken sahteden öksürdüm. "Aile var burada!" dedim gülerek. Annem "Ben size portakal suyu yapayım." dedi ve salondan çıktı. Babam da "Ben de tatlınızı yapayım." dedi ve annemin peşinden gitti.
Çok tatlılardı. Ailemin her bir üyesinin bu kadar tatlı olması da çok güzeldi. "Babam hamaratlığını konuşturacak." dedim koltuğa yayılırken.
"O hamaratlık tatlı için olsun da..." dedi Ülkü. Bu sırada Eray ve Kutay Encanto ve Oyuncak hikayesi için kavga ediyordu.
"Encanto izleyelim! Oyuncak hikayesini kaç defa izledik!?" dedi Eray. Kutay ise "Bana ne!? Bir daha izleyelim." dedi. Sahteden öksürdüm ve "Taş kağıt makas oynayın. Kazananın istediğini izleyelim." dedim.
Onlar hemen oynarken Ülkü'ye baktım. Çok düşünceli duruyordu.
Ne düşünüyorsun ikizim?.. Ne düşünüyorsun?..
Eminim o aileyi düşünüyordu. Keşke ben de düşünceleri kovmak yerine beynimde yer edinmelerine izin verebilseydim. Hiçbir şey yok gibi davranmak yoruyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZLER' Ülkü&İlke
Подростковая литератураMutlu bir ailenin kızlarıyken hayatlarının bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen ikiz kız kardeşlerin hikayesi... » İlke ve Ülkü Boz'Kaya --- 📌 ©zeynoberfo | 2022