Vücudumdaki yoğun ağrıyla uykumdan sıyrılmaya başladığımda bacağımı hareket ettirerek dönmeye çalıştım ve
"Siktir!" diye bir mırıldanma duydum. Bedenimi saran kollar tüm hareketlerimi kısıtlarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Gözlerimi zorlukla aralayıp derin derin soluyan Efser'le karşılaştığımda kaşlarımı çatarak baktım ona. Ellerimin altında hissettiğim çıplak ten vücudumu sıcacık tutuyordu ve bu uykudan sıyrılmamı epey zorlaştırmıştı.
Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde iç içe geçmiş bedenlerimizi ayırmaya çalışırken
"Sikeyim, ne yapıyorsun? Dur!" diye inlemesiyle durup ne saçmaladığını anlamaya çalıştım. Bir şey yapmıyordum ki!
"Ne oluyor be?!" Yeni uyanmanın verdiği etkiyle pürüzlü çıkan sesim ona ulaştığında kasılan çehresine bakarak sorunun ne olduğunu söylemesini bekliyordum.
"O uzun, ince ve her yere giren bacağını oradan çek." Sözleriyle bacağımın nerde olduğuna baktığımda bacak arasına yaslanmış, erkekliğine temas ettiğini gördüm. Kalkmaya çalışırken sanırım ona sürtünmüştüm ve bu onun kan ter içinde kalmasına sebep olmuştu. Sinsice gülümseyip bacağımı erkekliğine daha sert sürttüm. Hissettiğim sert ve büyük şey beni ürkütse de ayağıma gelen fırsatı geri tepemezdim.
"Ah, sen çok fenasın!" İnleyerek başını geriye attı ve nefes nefese konuştu. Az önce ellerimin yaslı olduğu göğsünün terlediğini gördüm ve bu çok hoşuma gitti. Biraz daha ileriye giderek uzun tırnaklarımı göğsüne sürttüğümde bütün vücudu kasıldı. Karşımdaki görüntü fazlaca hoşuma giderken alt dudağımı ısırarak izledim kıvranışını. Bacağımı bir kez daha ileri geri hareket ettirirken
"Kabul et hoşuna gidiyor." dedim. Beklemediğim bir anda bedenimi yatağa yatırıp üzerime çıktığında şaşkınlıkla baktım yüzüne. Çok hızlı davrandığı için başım dönmüştü.
Az önce bacağımı yasladığım erkekliğini kadınlığıma hizaladığında dirseklerini başımın iki yanına koydu. Yüzünü yüzüme yaklaştırırken
"Hoşuma gidebilecek çok şey var da, sen kaldırabilir misin bilmiyorum." dedi. Onun beni sıkıştırmasına izin vermeden altında rahat olduğumu belli ederek uzandım.
"Oradan bakılınca çıtkırıldıma mı benziyorum?" Kollarımı boynuna sararak burnumu burnuna dokundurduğumda, yüzünde anlayamadığım bir gülümseme oluştu.
"Fiziğine bakarsam tek dokunuşumla yere yığılırsın, karakterine bakarsam yedi ceddimi sikersin." Son söyledikleriyle özgüven dolu bir gülümseme oturdu dudaklarıma. Gülümsememe bakarak bir elini belime kadar sıyrılmış tişörtün açıkta bıraktığı bacağıma götürdü. Bacağımı boylu boyunca okşadığında istemsizce dizimi kırarak havaya kaldırmış, aynı zamanda iç çekmiştim. Bacağımı kaldırmamla iyice üzerime yerleşirken
"Fakat benim bahsettiğim tamamen fiziksel bir şey." dedi. Gözlerinin içindeki ateşe hayranlıkla bakarken cevap vermek için dudaklarımı araladığımda aşağıdan bir bağırış duyduk.
"Abiiii, ben geldim. Hala uyuyor musun?" Şaşkınlıkla Efser'e baktığımda yüzünü buruşturduğunu gördüm.
"Kız kardeşin mi var?" Öylesine sorduğum soru aramızda uçup giderken üzerimdeki bedenini yana ittim ve yataktan kalktım. Tişörtümü aşağı çekerek belimden aşağısını kapattım ve koşa koşa kapıya gittim. Efser'i sinir edecek her olaya taliptim. Beni kaçırmanın da bir bedeli olmalıydı. Efser'in
"Alım, buraya gel!" diye seslenmesini, hatta ikinci adımı kullanmasının şaşkınlığını bile umursamadan odadan çıktığımda etrafa bakmaya başladım. Koridorun başında, beni görmesiyle donakalan kıza gülümseyerek, yanına gittim. Ilımlı bir sesle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHVETLİ İNTİKAM +18
Mystery / ThrillerGöğüslerin... Sikeyim, yumuşacıklar!" Sertliğini bir kez daha bana ittiğinde kendime engel olamayarak "Efser!" diye inledim. Bu sanki onu teşvik etmiş gibi hareketlerini sertleştirdi. "Söyle, güzelim." Vücudumun her bir yanı alev alev yanıyordu ve b...