Davetsiz Sır

5 1 0
                                    

Aren biraz tedirgindi.Çünki onun hakkında bu kadar bilen birisiyle konuşmak onu rahat hissettiremezdi.Bu durum onu epey germişti,normalde böyle insan değildi.Hemen hemen herkesle anlaşan,sosyal çevresi geniş olan adamdı.Ama Melisle olan son durumları onu neredeyse insanlardan nefret edecek duruma getmişti.Yine de kendine ve annesine verdiği sözü tutup,devam edecekti.Nede olsa sadece lisedeki bazı olaylarını biliyordu.Hepsine aşina olacağını düşünmemişti.Annesinin arkadaşıydı ve başı sıkıntıda olunca hem psikolog gibi,hem de yakını gibi yardım istemişti sadece.Aren derinden iç çekerek,yüzünü tekrardan psikoloğa döndü.

"Daha iyiyim.Devam ede biliriz."

"Çok güzel,iyi hissetmene sevindim.O zaman Aren,herhalde dizilerden,filmlerden görmüşsündür,çocukluğuna gidip geleceğiz"dedi kımışarak.Kafa buluyordu Arenle ve bu da onun hoşuna gitmişti.Ortamın gerginliği iliklerine kadar işliyordu ama şimdi bir nebze dahil olsa rahatlamıştı.Çok büyük bir şaka yapmamıştı sadece gülümsemesi onu rahatlatmaya yetmişti.

"Izlemiştim evet hem de çok severek.Neresine döneceğim yani tam olarak? Doğduğum ana mı?" Birazda o kafa bulmak istemişti Pınar hanımla.Hoşuna gideceğini düşünmüştü.Gitmiştite,psikolog hanım yine ufaktan kımışmıştı.Her ne kadar fark ettirmek istemeseydi bile,Arenin gözünden kaçamazdı.

"Yok canım,o kadar gitmene gerek yok.Geçmişten kalan ve seni çok yaralayan olayları anlatmanı istiyorum.Ama ergenlik dönemine kadar olanları sadece,her seans ayrı birer konu değil mi?".Ikiside bir birlerinin gözlerinin içine bakarak konuşuyorlardı.Aren hiç gözlerini kaçırmıyordu,gayet kendinden emindi.

"Aslında ne yalan söyleyeyim,babam ölmeden önce yani liseden önce hayatımın prime dönemlerini yaşıyordum.Hiç bir aksaklık yoktu,herşet 4/4'tü.Çok mutluyduk hepimiz.Ama o öldükten sonra o 4/4'lük olan hayatımız sanki sıfırlanmıştı.Yani kısacası liseye kadar hiç kötü anım olmadı."

"Anladım,demek ki babanın ölümünden sonra başladı bu kötü hayat hikayen.Peki hiç düşündün mü,baban hayatta olmuş olsaydı yine de bu kötü zamanları geçirir miydin?"

"Tabii ki hayır.Bir kere babam olsaydı şirketin durumu daha iyiye giderdi.En azından 1 yükümden kurulmuş olurdum.Kız arkadaş konusu da zaten bir süre sonra unutulurdu."

"Peki şöyle sorayım.Sen hayatının bu kadar kötüye gitmesini tamamen babanın yokluğuna mı bağlıyorsun?"

"Kısmen evet.Yani o olsaydı belki iyi olurduk ama tamamen değil.Kısmen."

"Anlıyorum..Tamam hızlı bitti o zaman bu seans.Her seansın ayrı konusu var.Bu seansın konusu ise çocukluk travmalarıydı.Diğer seansda ergenlik dönemlerinden bahsedeceğiz.Not alacağım bir durum gözükmüyor."

"Sadece bende mi oldu böyle? Her kes ilk gelişinde çok mu konuşurdu?"

"Hayır elbette.Ilk seanslarda genelde tüm hastalar çekingen olur,utanır.Sende öylesin.Direk açılmanı beklemiyordum zaten,annesinin oğlu.Annende aynı böyleydi,bir ortama giderdik birlikte ama ilk zamanlar hiç konuşmazdi.1 saat falan geçtikten sonra sohbet etmeye başlardı."

"Evet hala öyle."

"Hiç değişmemiş.Yakında ziyaret edeceğim onu da.O zaman uğurluyum seni kapıya kadar."dedi ve ayağa kalktı.Arende kalktı ve artık ayrılmanın zamanıydı.Tam o sırada birisi ağlayarak içeri girdi.Aren irkildi ama belli etmedi.

"Erken gelmişsin Sedef.Geç otur,ayrıca kaç defa uyaracağım çal artık şu kapını."
Aren kuşkulanmıştı ama aklındaki soruyu sormaya utanıyordu.Psikolog bunu anlamış olacak ki,

"Merak etme Aren.Korkmana gerek yok seni yemez."

Aren anlamıştı zaten dalga geçtiğini.Onu yiyecek hali yoktu tabii ama yine de Pınar hanımın ona bu açıklamanı yapması iyi olmuştu.Ona artık güveniyordu,her ne kadar erken olsa da.Çünki Aren söylemeden bile derdini anlayıp onu rahatlatmasını bir şekilde becere biliyordu.Nasıl derler,psikolog olmak tamda şuydu.Vedalaşıp klinikten çıktı.
Eve gitti ama annesini evde bulamadı.Ilk önce endişelendi ama sonrasında bir yerlere gide bileceğini düşündü ve odasına çıktı.Odasına çıkınca bile hala Melisin ölümünü düşünüyordu.Hiç aklından çıkmıyordu.Şirket artık umrunda bile değildi,kim yaptıysa ne yaptıysa artık onun için Faruk beyin ilgilenmesini istiyordu.Daha doğrusu bu istek değildi,ihtiyaçtı.Aynı anda 2 olayla birden ilgilenmek istemiyordu,önceliği Melisdi.Melisin cinayeti.
Yarın işe gidince Faruk beye anlatacaktı durumu.Anlayışla karşılayacağına emindi.Faruk bey onun en güvenilir dostuydu.Melisin durumunu biliyordu tabii ki,en başından öldüğü yere kadar biliyordu,bizzat Aren anlatmıştı.
Aren kafasını dağıtmak için biraz film izlemek kararını aldı.Daha saat 5'ti ama yapacak aktivitesi ve ya planı yoktu.Bugün anca Melisi düşünecekti ama biraz film izleyerek kafa dağıtmanın ona iyi geleceğini düşündü.Sabahtan beri aklından çıkmayan "Melisin cinayeti"ni bir kaç saatliğine unutmak istiyordu.Aslında düşündüğü tek şey bu değildi,hem de annesi vardı.Sahi annesi nereye gitmişti? Ona söylemeden gitmeyeceğini biliyordu bu yüzden de annesinin bu tuhaf davranışı garibine gitmişti.Telefonu alıp annesini aradı,ama açmmadı.Daha da fazla kuşkulanmasına sebep oldu bu durum.Gidebileceği tek yer Gülsümün eviydi,çünki başka arkadaşı yoktu.Vardı ama evine gidecek kadar yakın değillerdi.Annesi onun herşeyiydi,kılına zarar gelse onun bin canı yanardı.Tekrar aradı yine açmadı.Telefonu kapalı falan değildi,çalıyordu ama açmıyordu.Endişeli adımlarla kapıya doğru ilerledi ve sonra evden ayrıldı.Arabaya binerken elleri titriyordu ama umrunda bile değildi.Tek derdi annesini bulması,iyi olduğunu gözleriyle görmesiydi.Gülsümün evine vardı,evleri çok yakındı.Arabadan inerken bile hala titriyordu.Kapını 3 kez tıklattı ve geri çekildi,birinin açmasını bekledi.

"Aa Aren oğlum hoşgeldin gel geç içeri."

"Gülsüm abla annem sizdemi?"

"Hayır oğlum bugün hiç konuşmadık.Ne oldu ki?"

"Evde yok,arıyorum açmıyor.Belki sendedir umuduyla geldim ama değilmiş."

"Oğlum koskoca kadın,akli dengesi yerinde.Kaybolacak hali yok ya.Zaten saat daha erken,belki gezmek için bir yerlere gitmiştir.Evde otur otur bunaldı kadıncığaz.Endişenme,hadi gel içeri çayımdan iç ayılırsın.Annen pek sever benim çaylarımı.".Gülsüm hiç endişeli konuşmuyordu.Nede olsa annesinin en yakın arkadaşıydı,sırlarını saklamak ona düşerdi.

"Yok abla sağol.Biraz evin yakınlarındaki parklara bakınıcam,zaten dışarı çıkmış olsa bile pek uzaklaşamaz yabancısı buraların."

"Sen bilirsin ama endişelenme.Anneni tanıyorum ben kafası estimi yapar,zaten bana geldiğindede hep mızmızlanıyordu.Ay nebileyim ev üstüme üstüme geliyor,oğlumsuz çok sıkıyorum falan neler neler derdi.Takma kafana hava kararmadan gelir elbet."

"Birtanesin ya birtane,nasıl içime su serptin bir bilsen" dedi ve Gülsümün yanağını öperek evden uzaklaştı.Annesini arayacaktı,Gülsümün yalan söylediğine emindi çünki ne zamman yalan söylese kızarırdı.Şimdide domates gibi olmuştu ama çaktırmadı.O gün eve gelen o kadından sonra annesinde olan 180 derece değişimi görüyordu.
Öncelerde pek aldırış etmese de bu durum hiç hoşuna gitmiyordu.

Tam 1 saat annesini aramıştı ama evin yakınındaki parkların,restoranların,kafelerin yakınlarında dahil yoktu.Alnından akan terler içinde kopan fırtınanın habercisiydi.Aniden telefonu çaldı,arayan annesiydi.Heyecan ve sevinç karışımı bir sesle telefonu açtı.

"Alo anne,nerdesin sen ya? Aklım çıktı.Insan haber eder ya."

"Oğlum,hayatımın anlamı.Kusura bakma azcık uzaklaşmak istedim evden ama galiba biraz fazla uzaklaşmışım.Hadi gel eve bekliyorum."dedi ve telefonu kapattı.Zaten o an Aren konuşacak halde değildi,panik atak geçirmesine ramak kalmıştı.Hemen arabaya atlayıp eve gitti.Eve varmıştı,anahtarı bile kapının kilidine zor sokuyordu hatta beceremiyordu.Elleri titriyor,gözünden resmen kanlar fışkırıyordu.

"Anne aklım çıktı.Kaç saattir ne haldeyim haberin var mı? Şu telefon ne için he?"

"Aaa 2 saat yürümek istedim amma laf yaptın.Geç otur yemek ısıtayım."

"Sırası mı şimdi yemeğin? Sana aklım çıktı diyorum hala yemek diyorsun ya."
Annesi Areni hiç dinlemeden mutfağa gitmişti bile.Buzdolabında dünden yaptığı yaprak sarma vardı,onu mikrodalgaya atıp ısınmasını bekledi.Etrafta olan sükutu Aren mustağa gelerek bozdu,

"Anne açık konuşacağım.Benden bir şey saklıyorsun apaçık belli.Anlat hadi bekliyorum."

"Yeter ama ha.Dünden beri tutturdun bir şey saklıyorsun bir şey saklıyorsun.Birdaha bu konu hakkında tek kelime edersen külahları değişiriz ona göre."

"Bak son söylediklerinle daha da şüphelendirdin kendini haberin ola."
Tekrardan salona döndü Aren.Annesini çok iyi tanıyordu elbette vardı saklısı.Ama ne? Ne ola bilirdi ki? Annesi elinde salata,1 çatal ve 1 bardakla.

"Tamam,sana herşeyi anlatacağım.Zaten herşeyin farkındasın,bu oyunu dava fazla sürdürmek istemiyorum.Evet haklısın oğlum,senden sakladığım bir şey var.Ölene kadar benle gidecekti bu sır,ama yapamıyorum.Benden nefret edeceksin belki de."







Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KavramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin