ikinci adımı ben mi atmalıyım

241 35 8
                                    

Neye uğradığımı anlayamadan eve kaçtım. Anahtarı çevirip eve girdiğim anda canım ev arkadaşlarım bana seslendi.

"Burcu! Çabuk her şeyi anlat!"

"Bi dur da soluklanayım Özge."

"Camdan gördüm seni. Her şeyi anlatacaksın. Kimdi o? Öpüştüğünüzü de gördüm, sakın inkar etme."

"Ya! Özge! Dur da üstümü değiştireyim, rahatlıyım. Sen de git bana kahve koy."

"Emredersiniz hanımefendi."

Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Yüzüme sürekli su çarptım. Günün stresini hala atamıyorum.

Odamda üstümü değiştirdim ve salona geçtim. Özge beni bekliyordu. Koltuğa oturdum, kahvemi elime aldım ve başladım anlatmaya.

"Öğlen Can Bey beni yemeğe davet etti, gittim. Patronum sonuçta. Gittim de gitmez olaydım. Asla yerinde durmadı, eli ayağı farklı oynuyordu."

Derin bi nefes aldım ve devam ettim, ben anlatırken Özge yanıma geldi ve başımı omzuna koyup saçımı okşamaya başladı.

"Ayağını... olmadık yerlere çıkardı... Kaçtım, ofiste işim var dedim. Çıkışta tekrar yanına çağırdı. Eve bırakmak istedi, ben istemiyorum deyince de bağırmaya başladı. O sırada Burak geldi, hep bahsettiğim genel müdür. İşimiz var dedi, blöf yapıyordu tabi. Ona ayak uydurdum. Can Bey, odasından çıkarken de elini başka yerlere götürdü."

Derin bi nefes aldım ve kahvemi yudumlayıp sakinleştim. Anlatmaya devam ettim.

"Burak, öğlen ofise döndüğümde ağladığımı görmüştü ama gözüm sulandı demiştim. Akşam üstü de beni orda öyle görünce beni eve bıraktı. Bir şey olursa onu aramamı tembihledi sürekli. Kapının önünde yanağından öptüm. Tam arabadan inecekken kolumdan tuttu ve dudağımdan öptü. Ben de koşarak eve geldim."

"Hem çok kötü, hem de çok güzel bi gün olmuş senin için."

"Yani evet. Aynı gün hem patronum tarafından tacize uğradım, hem de işe başladığımdan beri platonik olduğum müdürümle öpüştüm."

"O patron konusunu kapatmadık ama önce şu Burak'dan bahset. Sadece öptü mü?"

"Evet, başka bir şey olmadı. Geri çekildiğinde iyi geceler diyemeden eve geldim zaten."

"E yarın ofiste ne yapıcaksın? Masan, adamın odasının kapısına bakıyor."

"Bilmiyorum, sonuçta ilk o öptü. İkinci adımı ben mi atmalıyım?"

"Biraz bekle. Sabahtan konuşma, belki gün içinde konuşmak falan ister. Yine konuşmazsa sen konuş."

"Tamam."

"Gelelim patron olayına. Adamı şikayet et."

"Pardon da nereye?"

"Polise falan, ne biliyim işte."

"Kanıt mı var? Kimse inanmaz."

"Aynı yerde çalışıyorsunuz, çok tehlikeli. Burak bilmese tek kaldın dicem ofiste ama en azından biri biliyo... O adamla asla yalnız başına kalma, kim olursa olsun yanında her zaman biri olsun. Duydun mu beni?"

"Duydum."

"Yemeğe falan çıkartacak olursa da bana haber ver, alırım seni."

"İyi ki eve çıkmışız Özge. Lisede verdiğimiz en iyi karar olabilir."

Evet doğru, Özge'yle liseden beri aynı evde yaşıyoruz. Artık arkadaştan çok kardeş gibiyiz, sadece kan bağımız yok.

Liseye başladığımda ailem başka şehirde olduğu için yurtta kalmam gerekmişti. O zaman da Özge ve birkaç kişiyle aynı odadaydık.

Özge benim üstüme çok düşüyor. Konunun hassaslığı ve geçmişte böyle bir olay yaşamış olsak da ne olursa olsun her zaman yanımda.

ofisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin