Öğlen yine işten çıkmaya hazırlanıyordum. Burak odasına çağırdı. Hemen yanına gittim.
"Yemeği birlikte yiyelim mi?"
"Olur."
İçerden telefon çalmaya başlayınca gidip açtım. Can Bey yine odasına çağırıyordu, bugün 3. sanırım.
Yukarı çıktım ve odasına girdim.
"Yemeğe çıkalım."
"Özür dilerim efendim, başkasına sözüm var."
"Ebru mu?"
"Hayır efendim, Burak. Yaza yaklaştığımız için işler yoğunlaştı, biliyorsunuz."
"Peki ama akşam evine ben bırakıcam."
"Aslında artık ev arkadaşım gelip alacak beni."
"Burcu! Yarın yemeğini benimle yiyeceksin!"
Yine bağırmaya ve yaklaşmaya başladı. Çok şükür kapı açıldı da geriye gitti.
"Can Bey, işiniz yoksa Burcu'yu alabilir miyim?"
"Al Arda."
Arda'nın yanına gittim ve odadan çıktım. Aşağı ofise indik.
"Teşekkür ederim."
"Niye bağırıyordu o?"
"Sonra anlatırım. Şimdi çıkmam lazım, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Burak'la birlikte ofisten çıktık. Yürüme mesafesindeki bi pastaneye geldik. Siparişleri verdik ve beklerken sessiz kaldık.
"Yine niye bağırdı o adam?"
"İstediğini yapmadım."
"Ne istedi ki?"
"Yemeğe çıkmak ve akşam eve bırakmak."
"Karşı gelebildin umarım."
"Eve bırakma konusunu tamamen hallettim ama öğlenleri yemek konusunu sadece bugünlük atlattım."
"Onun seni yemeğe çağıracağını biliyodum, bu yüzden erken davrandım. Bide bi konuyu konuşmak istiyorum, tahmin edebiliyorsundur."
Hadi bakalım.
"Dün akşam yaptığımdan umarım rahatsız olmamışsındır ama olduysan özür dilerim. Bi süredir düşünüyorum, aklım karışıktı ama seni dün öğlen ağlarken görünce anladım her şeyi. Seni seviyorum."
"Burak ben bu ofiste neredeyse 3 yıldır çalışıyorum ve zorla gidip geliyorum. Her sabah uyanıyorum ve seni görmeye geliyorum oraya, 3 yıldır. Ben de seni seviyorum."
O sırada yemeklerimiz geldi ve sustuk. Sadece birbirimize bakıp gülümsedik. Garson gidince yemeğe başladık, huzurumuz bozulana dek.
"Burak, çalışanlarınla yemeğe çıktığını bilmiyordum."
"Çalışan değil, sevgilimle yemeğe çıktım Can Bey."
Hafif öksürdüm. Sevgili? Daha çıkma teklifi almadım. Neyse, bu adamın yanında bozmamalıyım. Zaten sevgili kelimesini duyunca hemen de geri çekildi.
"Burcu, görüştüğün biri olduğunu bilmiyordum."
"Yeni oldu."
"Peki, size afiyet olsun."
Can Bey pastaneden çıkınca Burak'a döndüm. Yemeğini yiyordu.
"Sevgili olduğumuzu bilmiyordum."
"Değil miyiz?"
"Teklif almadım."
"İnatçıyı oynuyorsun demek, öyle olsun."
Şimdi sadece çıkma teklifi kaldı. Bakalım şimdi mi, sonra mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ofis
Novela Juvenil4 arkadaşın ofisteki masaları karşılıklıydı. Bir de müdürleri vardı yan odada. Çok yakışıklı ve vücudu yapılıydı, ofisteki herkes bayılırdı ona. Sert görüntüsünün aksine arkadaş canlısıydı. Burcu da en çok bu özelliğini severdi onun. Üst kattaki pa...