Sabah erkenden odama yayılan iğrenç sesle,yavaş yavaş gözlerimi araladım.telefonumu yastığın altından çıkarıp alarmımı kapattım. Saat 6:00'ydı bence hiç duşa gerek yok? Daha dün duş almıştım,yarın alırım.
Lavaboya gidip elimi,yüzümü yıkadıktan sonra düzleştirici çıkarıp saçıma şekil vermeye başladım.
Saçıma şekil verip geri odama döndüm.
Dolabımın önüne geçip üstüme sade siyah ve bol olan tişörtümü geçirdim,altıma Paraşüt pantolonumu giydim.Şifonyerimin önüne geçtim,lipbalmımı elime alıp üst ve alt dudağıma sürdüm.
Dalin parfümümü alıp iki,üç defa boynuma ve üstüme sıktım.
Yatağımın üstünde duran telefonumu alıp saate baktım,6:11'di.
Çorap giymeyi unutmuştum! Hızla geri dolabıma dönüp alt çekmecesini açtım içinden beyaz çoraplarımı çıkartıp ayağıma geçirdim.
Çantamı alıp aşağıya indim, servis daha gelmemişti.
Hemen bizim evin yanında duran eve baktım, Taehyungların eviydi. Evlerinin kapısı açıldı gözlerimi kapılarına doğru çevirdim taehyungtu o da servis için inmişti.
Taehyungu izlemeye başlamıştım,o kadar güzeldi ki..nasıl bir hafta da bu kadar degişti? Neler oldu bilmiyorum ama artık ilgi bile göstermiyordu.
Servisim gelmişti fakat taehyung daha beni görmemişti bile. Servise bindim en arka cam kenarına geçip taehyungu izlemeye başladım.
Bizim servise bakıyordu gülümseyerek kafamı yana çevirdim.
Hyunjin hemen yan koltukta oturmuş sert,sert bakıyordu.
"Hayır,hayır hyunjin böyle hiç havalı gözükmüyor aksine çok komik gözüküyorsün."Gülerek ellerimle saçını geriye ittim,aptal.
"Sende sürekli saçlarım ile oynamayı bırak." Gülerek saçlarını geri düzeltti.
Tam o sırada kaşındaki yara dikkatimi çekti elimi kaşına götürdüm "buraya ne oldu? Çok kötü görünüyor." Ellerimi geri çektim. "Kafamı bir yere vurdum ya sorun değil." Diyip hızlıca geçiştirdi.
"Anladım,kötü olmuş geçmiş olsun." Gülümsedim "teşekürler." Kafasını geri yere eğdi.Bende kafamı geri önüme çevirdim. Felix kollarını bağlamış sinirle bize bakıyordu.
"Ya kanka tamam sakin ol sadece konuştular-" demeye başladı yanındaki en yakın arkadaşı.
Felix kafasını olumlu anlamda sallayıp
"Biliyorum zaten banane ki? Jungkook öyle biri değil." Gülümseyerek kafasını bana çevirdi,bende ona gülümseyip
Kafamı cama yasladım.Şapşal aşıklar,banane ki hyunjinden?
Taehyungum var benim.---
Jimin ile yine soobinin yanına gidiyorduk, bence soobin fazlasıyla tatlı biriydi!
"Hah bak soobin şurda beni takip et, Jungkook." Elimden tutup çekiştirmeye başladı. Adımlarına ayak uydurmaya çalışarak yanında ilerledim.
Soobinin yanına geldiğimizde Jimin hemen soobinin de elini tuttu, ikimizi de hızlı adımlarla peşinden sürüklemeye başladı. Soobin ile arada birbirimize şaşkın bakışlar atıyorduk.
"Jimin ne yapıyorsun bizde yürüyebiliyoruz senin gibi?" Dedi,soobin.
"Evet Jimin,soobin haklı. En azından yavaş ol." Jimin ikimizi de lavaboya getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Childhood/Taekook
FanfictionJeongguk,çocukluk arkadaşı olan kim Taehyung'u seviyordu. Fakat arkadaşı ve sevdiği çocuğun flört olacaklarını nereden bilebilirdi ki? seme:kim taehyung uke: jeon jungkook Sonu angst değil