Jeongguk,çocukluk arkadaşı olan kim Taehyung'u seviyordu. Fakat arkadaşı ve sevdiği çocuğun flört olacaklarını nereden bilebilirdi ki?
seme:kim taehyung
uke: jeon jungkook
Sonu angst değil
Taehyung: Bugün göz göze geldiğimizde gözlerini ayırmadın
Jungkook: E yani?
Taehyung: Hiçç öylesine yazdım neyse Ne yapıyorsun
Jungkook: Soobin bize geldi öyle oturuyoruz Neyse kapatmam lazım ayıp oluyor Telefonla oynayamam
Taehyung: Anladım Benim de gelmem lazım/ Sizi tek bırakamam/
---
Soobinle beraber balkonda oturmuş sohbet edip kahve içiyorduk."şey benim kahvem bitti de Jungkook bir tane daha yapabilir miyim kendime?" dedi çekinerek hala utanıyordu,ama sorun değil bende asosyalim elimizde olan birşey değil. "Olur, hatta sen dur ben yapayım hemen." gülümseyerek bardaklarımızı alıp masadan kalktım.
Dolabın kapağını açıp,kahve makinesini çıkardım. İçine iki bardağa da yeticek kadar su koyduktan sonra bardaklara nescafeleri döküp bekledim. Geri aklıma gelen şeyle soobinin yanına döndüm."Su kaynayana kadar biraz daha sohbet edelim" soobin kafasını olumlu anlamda sallayıp,telefonunu hemen masaya bıraktı.
"Eee taehyungla nasıl aranız şuan"ellerini masaya koyup gözlerime baktı,gözlerimi kaçırdım ne diyebilirdim ki..
"Berbat. Sizin ki nasıl?" Gözlerimi soobine çevirdim gözleri parlıyordu heyecanla. "Güzel birşey mi olduu!" Bende ellerimi masaya yaslayıp gözlerine baktım. Gülümseyerek kafasını salladı. "Hmhm hemen, hemen hislerini açıkladı sayılır sadece çıkma teklifi kaldı." Gözlerimi fal taşı görmüş gibi açtım. "Ne dedi? Yani nasıl hislerini açıkladı? Seni seviyorum mu dedi?" Birşey söyleyeceği sırada suyun kaynama sesiyle özür dileyip masadan kalktım.
Fişten çekip suyu bardaklara doldurdum, çekmeceden iki tane kahve için aldığım kaşıklardan çıkarıp bardakların içine attım. Geri soobinin yanına döndüm kahveleri masaya koyup tekrardan heyecanla gözlerine baktım.
"Eee ne dedi bakalımm?" Gülümseyerek kahveden bir yudum aldı. "Kahve için teşekkürler." Kafamı olumlu anlamda sallayıp sorumu cevaplaması için istekle ona baktım. "EEE hadiii ne dedii söyle artık!" Gülerek saçlarını geriye attı. "WhatsAppta numaram kendisinde vardı ya hani İşte her zaman ki gibi konuşuyorduk,beni cafeye çağırdı bende kabul ettim hemen."devam etmesi için kafamla onayladım. "Neyse işte cafeye gittik ama cafede kimse yoktu bende şaşırıp sordum. Senin için cafeyi kapattırdım dedi işte baya iltifat etti."dudaklarımı beğeniyle büküldü vay be ne güzel aşklarını belli eden insanlar var..
"Sonra bana,beni arkadaştan öte gördüğünü söyledi onun için sadece bir arkadaş değilmişim çok daha fazlasıymışım. Yani kısacası çok güzel geçti ilk date gibi oldu." Gülerek kafasını havaya kaldırıp derin bir nefes aldı.
"NE! YUH BİR EVLENME TEKLİFİ ETMEDİĞİ KALMIŞ!"heyecanla elimi masaya vurdum, kafasını direk bana çevirdi sakin olmam için beni durdurmaya çalıştı "dur sakin ol ahhaha! Jungkook sakin ol kahve dökülecek!"elimi tutmaya çalıştı.
Üstüme dökülen sıcak kahveyle inleyip yerimden kalktım,soobin sabır dilercesine nefes verdi.
Hızla mutfağa koşup üstümü çıkardım çok, çok sıcaktı. "Ah çok acıyor"soobin hemen peşimden gelip bir bardak su doldurdu kahvenin döküldüğü yere buz gibi suyu döktü,salak.. "soobin ne yaptın daha çok acıyor! Ah!" Gülerek hızla odama koştum krem alıp soobinin yanına döndüm.
"Al şu kremi sür acısı geçer."soobin kafasını olumlu anlamda sallayıp kremi baş parmağına sürüp "şuraya uzan ki rahat süreyim." Dedi. Kafamı olumsuz anlamda salladım "bence oturmam daha mantıklı. Neyse bir şekilde sür işte acıyor." Sandalyeye oturup kremi sürmesini bekledim baş parmağına çoktan sürmüş olduğu kremi kahvenin döküldüğü yere sürdü.
"Çok soğuk bu krem!" Acıyla inleyip geri çekildim. "Jeon rahat dur ki hemen süreyim yoksa acır." Derin bir iç çekip kafamı olumlu anlamda salladım.
"Nasıl bu kadar heyecanlandın ben bile o kadar heyecanlanmadım."gülerek saçlarımdaki teri sildim. "AA sevinmem çok normal."gülümseyip her tarafa kremi sürdükten sonra bana verdi "heh artık acımaz kremi bırakıp gel."kafamı olumlu anlamda sallayıp odama döndüm.
Mutfağa giderken kapının önünde duyduğum sesle olduğum yerde durdum, Birşeyler düşmüştü. Amaan kedidir ne olucak.
Geri mutfağa döndüm "kahveyi nasıl dökmeyi becerdim yahu!"gülerek dudaklarını 'bilmiyorum' anlamında büktü. "Acıyor mu hala?" Üstüme yeni giymiş olduğum tişörtü hafif sıyırıp baktı. "Hayır ama kızarmış baya." Tişörtü Geri bırakıp kafasını salladı. "Neyse biraz daha sohbet edelim eve gideyim sonra geç oluyor."
---
Hadi bismillah eminim çoğunuz anlamıştır..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
