Gölgendeki Yıldızlar☆ [Jilix]

6.

Jisung:

"Kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim hyung"

"Böyle bir şey için teşekkür etmene gerek yok Felix"

Bana baktı ve kıkırdadı. Hoşuma gitmişti saçını okşadım. Göğüsüme yatıp sarıldı.

"Üşüyor musun bebeğim?"

"Sen beni öpersen ısınırım"

Eğilip soğuktan kızarmış yanaklarını öptüm.

"Çok yakışıklısın hyung. Seni görünce nefes bile alamıyorum."

"Hm? Sana göre o kadar güzel miyim?"

"Hm hm. Hoşuna mı gitti?"

"Tahmin edebiliceğinden çok."

"Seni daha fazla mutlu edebilirim!"

"Bahse varırım beni şuankinden daha çok heyecanlandıramazsın"

"Yapabilirim."

"Yapamazsan birlikte içmeye gideriz."

"Yapabilirsem bu gece benimsin!"

"Ne?"

Bir anda kucağıma çıkıp iyice yerleşti. Dudağımı sonra boynumu ve göğüsümü okşadı. Dudağımızın arasında neredeyse mesafe kalmayınca sıcak nefesini boynuma üfledi. Dayanamayıp öptüm onu ama kemdini geri çekti.

"Kazandım" dediğinde arkadan tanıdık bir ses gelmeye başladı. Hyunjin?

"Jisung!"

"Jisunieee uyannn"

"Uyurken nasil pipin kalkabilir amk AHAHAHAHAHAHHAH"

Ne yani ruya mıydı? Hayır ya banane banane inanmak istemiyom of.

"ANANI SİKİYİM YAAA HYUNJİN YA"

"Felix'in okuldan çıkmasına yarım saat var ve şuna söyle uyurken de kalkınmaz be"

"Sus sen! Of ben niye bu kadar uyudum? Neredeyse akşam"

"Butün geceni şarkı dinliyip hayal kurarak geçirdin çünkü"

"Sen naptın?"

"Normal insanların yaptığı şeyi. Uyudum."

"Gıcık"

Hemen kalkıp duş aldım ve Hyunjin'den çöktüğüm kıyafetleri giydim. Felix'in okuluna tam zamanında yetişmiştim. Beni görür görmez yanıma koşup sarıldı. Çok heyecanlanmıştım.

"Boşuna heyecanlanma hepimize yapıyor sana özel değil."

"Jeonginn!"

"Ne?"

"Eee Felix gidelim mi?"

"Aynen gitsenize Felix."

"Jeongin üzüyorsun beni."

"Ben de üzüldüm."

"I.N-ahh"

"Öyle derin sesinle bana bağırınca korkutucu olmuyorsun Felix."

"Sorun ne tam olarak?"

"Bir şey yok hyung gidelim"

"Pekii?"

Ona bir tane kask verdim. İlk önce motorla gezdik biraz. Hava soğuk olduğu için "biraz" gezdik. Durur durmaz Felix sahile doğru koşmaya başladı. Ben de motoru park edip yanına gittim.

"Kahve almayacakmıydık?"

"Onu sonra da içeriz. Burada seninle olmak yeter bana."

"Seninle olmakta çok güzel."

"Hm."

"Ne hm?"

"Hm, hm işte"

"Niye sıcak soğuk yapıyon ya?"

"Yapmıyorum."

"Yapıyorsun."

"Mm mm"

"Hm hm"

"Yaparım yapmam sanane?"

"Yaptığın kişi bensem sanane diyemezsin."

"Zorlama işte."

"Abin gibisin aynı."

"Nesi varmış abimin?"

"Atarlanma hemen. Gel oturalım."

"İyi."

"Jeongin'le niye kavga ettiniz?"

"Çıkışta bize gel dedi Jisung hyung'a sözüm var dedim. Ya hep onunlasın iyi ki bi-"

"İyi ki bi?"

"Bos ver hyung"

"Pekii sen nasıl istersen bebeğim"

"Beni zorlamadığın için teşekkürler."

"Felix"

"Efendim?"

"Biz arkadaşız. Değil mi?"

"Evet."

"Arkadaşlar birbirine söyledikleri ya da yaptığı şeylere alınmaz şuan seni eğlensine öpüp dursam alınmazsın."

"Hm hm."

"O zaman ben neden hala seni kırmaktan korkuyorum?"

"...HAHAHAHHAHAHAH"

"Ne?"

"SEN BENİM İNCİNMEMDEN Mİ KORKUYORSUN?"

"Evet."

"Hyunggg!"

"Hmm?"

Bir anda sımsıkı sarıldı ve kucağıma yattı. Ne oluduğuna anlam verememiştim ama hareketleri çok hoşuma gitti.

"Eğil eğil"

"Noldu?"

"Kask saçlarını karıştırmış."

"Hm."

Eğilip saçımı düzeltmesine izin verdim. Kocaman gülümsüyordu, güneş gibi. Bu çocukta özel bir şeyler var. Saçımı düzelttikten sonra yattığı yerden belime sarıldı. Ben de saçını oksamaya başladım.

"Ne oldu güzelim? Bir anda sevgi pıtırcığı oldun?"

"Sanane sus sen."

"Felix bana bak."

"Hm?"

"Ben senle tanıştığım günden beri kimseye yavşaklık yapmadım."

"Niye?"

"Çünkü hep aklıma sen geliyorsun."

"Ne demek bu?"

"IRZ DÜŞMANIIII"

"Kim lan o? Niye bize koşuyo?"

"JİSUNG HYUNG KAL KALK"

Birden kalkıp koşmaya başladık. Felix tazı gibi koşuyordu ben de ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"ONLAR KİM?"

"MİNHO HYUNGLA CHAN HYUNG AQ"

"NİYE KAÇIYORUZ O ZAMAN?"

"ÇÜNKÜ SENİ SİKECEKLER!"

"NEFES ALAMIYORUM AQ"

"AZ KONUŞ ÇOK KOŞ"

"NE YAPACAKLARSA YAPSINLAR YA BEN SENDEN-NEYSE KAÇ AQ KAÇ"

"KAÇIYORUM ZATEN!"