Ertesi gün sabah hiç bir şey olmamış gibi Jeongin'i kaldırıp kahvaltı yapmaya götürdüm sonra birlikte okula gittik. Makyaj yapmayı unutmuştum ve ilk ders matematikti azar yiyecektim yine.
"Lee Felix!"
"Efendim hocam?"
"Sana kaç kere dedim yüzündeki kızamıkları kapat dikkatim dağılıyor diye ha? Dışarı çık."
"Onlar çil hocam ve fondotenim bitti özür dilerim lütfen bu günlük beni affedin."
"BİR DE KARI GİBİ FONDOTENİM BİTTİ DİYOR AHAHHAHAHAH NE TÜR BİR PİÇSİN SEN HA?"
"Ben piç değilim Kai"
"Doğru yanlış kelime kullandım KALTAK"
"Laflarına dikkat et Kai!"
"Jeongin? Ne oldu bir anda cesaretlendin? Sevgilin falan mı?"
"Derdiniz benimle ona bulaşmayın iyilik yapmaya çalışıyor sadece. Sen de sus Jeongin!"
"Bıktım artık bunlardan"
"SEN KİME BU DİYORSUN LAN?"
"HEY YETER BU KADAR SINIFTA ÖĞRETMEN VAR YERİNİZE OTURUN"
Jeongin'e vuracaklardı bu yüzden ben de onlara vurdum. Bilin bakalım ne oldu? Revirlik oldum. Her gün benimle dalga geçip tokat atmaları kalçama vurmaları falan alışılmış şeylerdi ama ilk defa sağlam bir dayak yedim. Jeongin için yediğim için bence çok güzeldi hiç acımadı.
"Felix çok özür dilerim gerçekten."
"Acımıyor İnnie hem biliyordun okulda olmasak bu halde olan onlar olurdu. Korkma ben onları benzeteceğim"
"İyi olduğun için mi gözün mor dudağın patlak yanağında bile kan var Felix sen mi onları döveceksin? Yapabilecek olsaydın şimdiye elli kere yapmaz mıydın?"
"Hayır. Ben bana dedikleri şeylere alınmıyorum ki ama sana vurmaya kalktılar Jeongin onların canını okuyacağım."
"Teşekkür ederim."
Sımsıkı sarıldık bu gün boşanma davası olduğu için Jeongin okuldan erken izin alıp mahkemeye gitti. Çıkışta da Minho geldi ama yüzümün halini görünce deli oldu. Okuldaki diğer öğrencilere hesap sormaya başladı.
"FELİX SÖYLE NE OLDU? KİM YAPTI SANA BUNU?"
"SEN Mİ YAPTIN LAN BANA BAK ŞEREFSİZ"
"Abi o değil"
"KİM LAN SÖYLESENE O ZAMAN? KİM YAPTI LAN BUNU FELİX'E ALOOOO SİZE SORUYORUM VELET SÜRÜSÜ KARDEŞİME EL KALDIRAN KİM LAN?"
"Beyfendi burası bir okul huzursuzluk çıkarmayalım lütfen."
"Kardeşime bunu kimin yaptığını söyleyin gidiyim."
"Merak etmeyin bunu yapan öğrencimiz disiplin cezasına çarptırıldı."
"Abi gidelim açım."
"İyi of. BU İŞ BURADA BİTMEDİ LAN! Yürü gidiyoruz"
Arabaya bindik ve en sevdiğim şarkıyı çalıyordum. Minho ağladığımı duymasın diye son ses açtım, ama bir anda şarkı kapandı.
"Ağladığını duyabiliyorum. Seni bu hale sokan kim?"
"Acıdığı için ağlamıyorum."
"Neden o zaman?"
"Boş ver. Her gün olan şeyler işte. Chan hyungla aranız nasıl?"
"İyi mahkemesi var bu gün."
"Biliyorum Jeong'ta o yüzden erken gitti."
"Acıyor mu canın?"
"Hyung burası bizim eve gitmiyor nereye gidiyoruz?"
"Seungmin'de toplanıyoruz bu hafta. Yemeği orada yiyeceğiz"
"Hyung ben gitmek istemiyorum."
"Hala arkadaşlarımdan mı korkuyorsun? Merak etme Jisung'ta orada olacak"
"Hyung istemiyorum."
"Arık çok geç bebeğim yorulursan Seung'un odasında uyursun izin verir o"
"Tamam."
Gerçekten mi? Bir de Jisung var diye içimi rahatlatmaya çalışıyor. Gider gitmez Jisung'un ne oldu bakışları sanki beni yiyecek gibiydi şaka mıdır? Seungmin ve Changbin'le tanışıp içeri geçtik. Yemekler hazırdı hemen masaya kurulduk. Yemek bitene kadar konuşmadım hiç ama gerçekten ÇOK KOMİKLERDİ SEUNGMİN ÇOK İKONİK! CHANGBİN'DE ÇOK HOT BEN BUNLARDAN NİYE KORKTUM. Güzellerdi ama belki bir daha ki sefere onlarla otururum. Başım çatlıyor. Yemeğimi bitirip tabağımı kaldırdım.
"Seungmin acaba benim tek kalabiliceğim bir yer var mı bu gün çok yorucuydu ve başım ağrıyor."
"Tabii ki yüzünden belli zaten yorulduğun. Koridorun sonunda benim odama uzanabilirsin."
"Teşekkürler"
"İyi dinlenmeler"
Odaya girdim ve direkt kendimi yorganın altına soktum. Kalorifer açıktı ama üşüyordum. Gözümü kapatıp uyumaya çalıştım ama yapamadım. Boş boş tavanı izliyordum, aglamak istiyordum aglamak için iyi bir sebebim bile yoktu benden kötu durumda oalnlar varken ağlamaya hakkım var mıydı? Bıktım kendimden. Yarım saat sonra Jisung gelip hiç bir şey demeden baş ucuma oturdu. Deja vu olmuştum. Saçımı oksamaya başladı.
"Sarılmak iste misin?"
"Evet. Sana değil."
"Neden böyle yapıyorsun bebeğim? Dün gece uyuyamadım sana mesaj atıp durdum neden hiç birine bakmadın? Yüzün neden bu halde? Senin için endişeleniyorum. Dün gece beni rahatsız etmedin aksine beni mutlu ettin arayarak. Yarın annemler gelecek. O yüzden reddecektim ama istersen onlara tanıştırabilirim seni."
"Minho'yla kavga edince beni istemediğini düşündüm."
"Onunla kavga etmedik"
"Konuşunca işte"
"Alakası yok ben seni niye bırakıyım?"
"Bilmem."
"Sevdiğim insanları bırakmam ben."
"Tamamm hadi diğerlerinin yanına gidip eğlen"
"Ben de uyuyacağımı söyledim. Boş ver yarın tekrar yaparız. Miho'yla aramız düzeldi ya"
"Anladım"
"Bebeğim"
"Hm?"
"Seni çok seviyorum üzülme tamam mı?"
"Ya sana üzülmüyorum. Bu gün kötü şeyler oldu da"
"Sana bunu yapana ödeteceğim biliyorsun değil mi?"
"Yaparsın sen. Uyuyacağım ben de."
Doğrulup göğüsüne yattım sarılarak karşılık verdi ve yanağımı öptü. Jisungie biliyorum beni seviyorsun ama ne olarak? Bunu sormaya cesaretim yok lütfen beni merakta bırakma.
![](https://img.wattpad.com/cover/345853719-288-k474654.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgendeki Yıldızlar☆ [Jilix]
Fiksi PenggemarTanıştığıma memnun oldum çilli bebek 😆😆 Jilix Texting + düz yazı Bu konu tamamen benim fikirimdir. Çalıntı değildir benzer ya da neredeyse aynı olan kitaplar varsa konuşarak çözülebilir.