Gölgendeki Yıldızlar☆ [Jilix]

8.

Minho:

Biliyorum. Gerici şeyler oluyor. Ben de anlamadım ama anladığım bir şey var ki FELİX ODAYA DALIP HAYATIMIN EN GÜZEL ANINI SİKTİ. Chan üstümden kalkacaktı ama izin vermedim. Çünkü işim pislik beni utandırdı utansın.

"Ee ben şey diyecektim."

"Şimdi benim Jisung'la seni görünce ne hissettiğimi anladın mı?"

"Biz sevişmeye hazırlanmıyorduk. Ayrıca birden bire odaya daldığım için özür dilerim ama SİZ NE ARA İŞ ÇEVİRDİNİZ"

"seni hasta ziyaretine geldiğimiz ara"

"İnanamıyorum Chan hyung ve bana anlatmadın??"

"Ya Lix'im"

"Az önce öpüştüğün adamın yanında kardeşine aitlik eki mi kullandın sen?"

"Felix çıkar mısın? Tamamlanmamış bir işimiz var da."

"O zaman bu gece burdayız."

"Hm hm."

"İşte bu!"

Felix odadan çıkar çıkmaz Chan bana döndü. Ben de tekrar biynuna sarıldım.

"Hiç takmadı."

"Fark ettim. Ben de onu takmadım ve bir şey atladığımı fark ettim"

"Aynen hiç takmamış oldun aitlik eki kullanarak. Beni seviyor musun yoksa görüntüm için mi?"

"O aitlik eki sikiği sadece alışkanlıktan ibaret tamam mı? Seni seviyorum. Çok seviyorum. Sinirlenmeni aslında duygusal bir çocuk olmanı çok bilmiş tavırlarını mağara adamı halini hatta bana küfür ettiğin anı bile. Tanışalı çok olmadı ama özelsin gözlerin bana öyle söylüyor."

"İşte şimdi bir aşk itirafı oldu sevgilim."

"Sen?"

"Gözlerim onu da söylemiyor mu?"

"Gözlerin çok şey söylüyor ama şuan dikkatimi çeken tek şey senin de yıldızlarının olması."

"Yıldızlarım?"

"Gözlerin de"

"Başka kimde var?"

"Senin gibilerde"

"Nasıl mışım ben?"

"Duygusuz gibi gösteriyorsun kendini ama nasıl saf bir koekak olduğun o kadar belli ki"

"Jisung gibi dışardan iğrenç biri gibi ama gölgesinde yıldızları var."

"Seninkiler gözünde güzelim."

"Seninkiler heryerinde"

Tekrardan birbirmizi öpmeye başladık. Daha önce hiç bu kadar savunmasız ve güvenli hissetmemiştim. Güzelmiş.

Felix:

"Umarım sesleri beynim uyduruyordur."

"Sanmıyorum. Ben de Hyunjinin altında olmak istiyorum."

"Ne?"

"Duymadın."

"Duydummm. Mesaj atsana ona"

"Gecenin üçünde? Yarın okul olduğu için kızar bana."

" Ne olmuş? Uyku tutmadı hyung moralim bozuk sana ihtiyacım var yazmak zor iş değil."

"İşin gücün sevgili başka bir şey düşünmüyor musun sen?"

"Ne yani burada oturup seninle eğlenmek yerine düşündüklerimi anlatıp ağlasam daha mı iyi ha? Geceyi her zaman mahveden olmaktan bıktım. Sanki hiç bir sey bilmiyorsun."

"Felix? Ne oldu benim güzelime? Böyle şeylere alınmazdın. Biri bir şey mi dedi?"

"Hyunjine yazarsan ben de Jisung'u arayıp onu çok özlediğimi söylerim."

"KABUL"

"ARA ARA ARA. HOPARLÖRE DE VER!"

Jeongin Hyunjin'i aradı ve hoparlörü açtı. Aralarında ki şey çok güzel. Onun için çok mutluyum.

"Jeongin? Ne oldu bu saatte bir sorun mu var? Jeongin cevap versene! Hey endişelenmeye başlıyorum."

"Eee merhaba hyung."

"Ne oldu? iyi misin?"

"Seninle konuşmak istedim."

"Nasıl? Bu gece Yongbok'la değil miydin?"

"Öyleyim ama sesini duymak iyi geliyor işte"

"Keşke ben Yongbok olsaydım."

"Hayır sen iyi ki Hyunjin'sin"

"Neden? Abin beni severdi seninle uyurdum güzel olmaz mıydı?"

"Hayır çünkü arkadaşım olmanı istemiyorum. Sevdiğim adam olarak kal"

OHA AMK KONUŞ EĞLEN DEDİK AŞK İTİRAFI YAPTI ÇOCUK İNANAMIYORUM.

"Jeongin ne diyosun? Yanlış kişiyi aramadığına emin misin dışarda benden böyle uzak dururken bu bir aşk itirafı mı?"

"Aya bak. Bu gece dolunay var. Çok güzel değil mi? Dolun ay kurt adamların adranalinin artmasına neden olur ve asıl hissettikleri şeye dönüşürler. Belki beni de dolun ay cesaretlendirmiştir? Evet bu bir aşk itirafıydı."

"Kurt adam kısmını pek anlamadım ama yarın buluşmak ister misin?"

"Abim yüzünden kurt adamlara takığım boş ver ve evet yarın buluşmak isterim ama şuan kapatmam lazım."

"İyi geceler"

"İyi geceler"

"LAN ARA DEDİK AŞK İTİRAF ETTİN AQ"

"Ben yapmadım dolun ay yaptı şimdi ara Jisung'u"

"Tamam ama ses çıkarmıyacaksın."

"Hm hm"

Onu arayacaktım ama korkuyordum. Abimle ne konuştuklarını bilmiyordum ve benle konuşmak isteyecek mi onu da bilmiyordum. Yine de aradım.

"Alo Lix bir şey mi oldu?"

"Hayır hyung merak etme"

"Bak abinle olanları soracaksan iyiyiz"

"Aslında sizi değil, seni soracaktım."

"Ben iyiyim asıl sne nasılsın? Minho'yla tartıştınız mı?"

"Hayır. Ee madem iyisin aranız da iyi yarın bu günki buluşmayı tekrarlayalım mı?"

"Aslında yarın olmaz gündüz işlerim var akşam da agalar gecesi falan iste istersen gelirsin Seung'un evinde olacak büyük ihtimal"

"Peki ertesi gün olur mu?"

"Eee Felix bak-"

"Anladım. Özür dilerim ben rahatsız ettim"

O heyecanla telefonu yüzüne kapattım. Ne yani Minho haklı mıydı? Jisung beni yavşayıp bırakacaktı ve Minho'yla kavga edince benden uzaklaştı mı? Anlamıyorum. Telefonumu kapatıp Jeongin'e uykum olduğunu söyledim ve gidip uyudum.