☆(Jeon Jungkook yazımıyla.)☆
*Haberler*
Sonunda dün gecenin yorgunluğuyla kendimi attığım yataktan kalkabilmiştim, bu aptal Yeonjun dün gece boyu onu beklememe rağmen gelmemişti, gelmeyi bırak telefonları bile açmamıştı.
Her neyse şimdi daha önemli işlerim vardı kahvaltıda olmazsa olmazım magazinleri açmak için kumandayı alıp magazin kanalını açtım.Canlı*
"İyi öğlenler sayın seyirciler."
Canlı yayını yakalayabilmek benim için müthişti. Kahvaltılık bi kaç bir şey hazırlayıp direkt televizyonun karşısına oturdum.
"Bugün dün olan at yarışlarına her sene olduğu gibi farkını koyan Kim Taehyung'un röportajı hakkında konuşacağız."
Kim Taehyung, her yerde de bu adam var.
"Sayın seyirciler maalesef bir sorun oluştu, 10 dakika sonra geri döneceğiz. Reklamlar."
Ben sizi mi bekleyeceğim aptallar, merak ettim ya evren üzerime oynuyor.
Youtube'dan yazdığım gibi hemen çıkmıştı bende ilk önüme çıkana tıklayıp merakla ekrana bakıyordum.
Spikerlerin boş konuşma mesaisini ilerletip röportaja geçtim.
"Öncelikle teşekkür ediyorum ve size ricam bir an önce sorularınızı sormanız çünkü daha bir sürü işim var."
"Lütfen sırayla."
Açık sözlü bir ünlü, aynı ben.
"Kim namjoon ile bir projeye imza atacağınız söyleniyor, gerçekten proje var mı varsa nedir?"
"Hayır yok bu tarz şeyler bizim tarafımızdan açıklanmadıkça inanmayın lütfen."
"Teşekkür ederim efendim."
Bu gazeteciler mal mı yoksa ben mi çok akıllıyım, bir insan başkasıyla ortak bir iş yapacaksa bunu resmi olarak kendisi açıklar zaten, resmen soru sormak için sordu.
"Herkesin merak ettiği bir soru var efendim, aşk hayatınız."
Sevgilin var mıymış acaba Bay Kim.
"Aşk hayatım yok arkadaşlar, benim hayatım jokeylik."
"Teşekkürler efendim."
"Bugün olacak yarışta yarışmayacağınız doğru mu?"
"Doğru, bugünlük izleyeceğim."
"Teşekkürler iyi günler efendim."
Bir yandan röportajı dinlerken çoktan yediğim gevrekten kalan sütü de kafama dikledim.
Sanırım röportajın bu kadarı yayınlanmıştı çünkü video burda bitiyordu.
Nihayetinde Her yerde adını duyduğum Kim Taehyung'un bir tek yüz modeli olmadığını da öğrenmiştim. Tek rakibim oydu, Jokey Kim Taehyung.
Şimdi ise o gerizekalı Yeonjun'u arayacaktım, kahvaltıyı toplayıp odamda giyinirken arayıp hoparlörü açtım.
"Alo?"
"Nerdesin sen beyin özürlü?!"
"Of jungkook yorulduk o kadar."
"Kes tek bir kelime duymak istemiyorum hemen gel."
Bam, yüzüne kapattım! Hak etti.
(15 dakika sonra.)
Kapının çalmasıyla ayağa kalkıp kapıya yöneldim.
"Kim o?"
"Açsana benim işte."
Rollere girip başkasını bekliyormuş gibi sorduktan sonra kapıyı açtım.
"Geç."
İçeriye ilerlerken konuşmaya çoktan başlamıştım.
"Seni dün oraya ne diye yolladım?"
"Hakkında bir şeyler öğreneyim diye."
"Sen naptın peki?"
"Ya abi, adam öyle çekici ki kapıya pijamalarıyla çıkmasına rağmen deli gibi güzeldi."
"Oğlum sen mal mısın? Aşık mı oldun?"
"Olabilir, ayrıca konumuz ne yaptığım değil mi sanane ki?"
"Birincisi abinle düzgün konuş, ikincisi sen naptın diye soruyorum pijamalı kapıyı açtı falan filan diye geveliyorsun. Üçüncüsü ne yaptığını söyle."
"Hiç bir şey öğrenemedim, flört edeyim dedim ama-"
"Ne flörtü?!"
diye yakasına yapıştım."Abi dur bi sakin ol içeri alsın da sohbet açayım diye."
Yakasını ellerimden kurtarıp düzeltirken konuşmaya devam etti.
"Ayrıca içeri sokmadı zaten."
"İyi yapmış."
diye fısıldadım."Ne dedin?"
"Bir şey yok ya, otur şöyle de ne yapacağımızı tekrar gözden geçirelim."
"Tamam."
İçimde röportajı açıp izlediğimden beri oluşan bu garip hissin adını bulamıyordum, sanki bir anda aklım karışmıştı ama bu beni yapacağım şeylerden alıkoymayacaktı.
Yeonjun ile gerekli şeyleri konuştuktan sonra ortam sessizleşti, sessizliği bozan o oldu.
"Bide ben bir şey dedim ona."
Alttan alttan sırıttığını görebiliyordum."Ne dedin abisinin gülü."
"Yarın yine geleceğim dedim."
Mal.
"Mal."
"Abi ben onu bir daha görmek istiyorum."
Duyduğum cümleye bir an olsun inanamamıştım, bu Yeonjun'un ciddi haliydi ses tonunda şakaya dair hiç bir iz yoktu, peki ben? Bunu neden bu kadar çok umursuyordum? Neden kendi kardeşimin hisleri bana batıyor gibiydi?
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
diyerek gülümsedim.
"Hayır sadece-"
derken sözünü o anlık sinirle kestim."Ne sadece Yeonjun?"
"Sadece onu istiyorum."
Söylediği bu cümle kalbimin başından sonuna kadar titremesine sebep olurken hala neden böyle olduğumu düşünüyordum, ne olursa olsun bu hislerimden Yeonjun'un haberi olmayacaktı.
"Tamam al senin olsun."
diyerek dalgaya vurdum.O ise hala ciddi yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
"Ona nasıl yapacağız bu iğrenç planlarımızı?"
"Yapacağız, bazen istemediğin her şeyi yapmaya mecbursundur küçük sincabım."
"Ya abi."
diyerek bana sarıldı.Nedense bana sarıldığı an içimde garip bir his oluşmuştu, eski bize, bahçede koşturduğumuz o güzel anlara gitmiştim. Tek istediğim o anları yaşayabilmekti, intikamımı alabilmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar
Teen Fiction"Kim taehyung?" "Evet?" "Jeon," Duraksadı ve önümde tüm ciddiyeti ile dikilen vücudunun yanı sıra gözlerinde bir hayranlık vardı. "Jeon Jungkook ben, atınız rüzgarı istiyorum karşılığı neyse vermeye hazırım." Bu yabancı benden atımı istiyordu, ciddi...