Bir ağıt ne kadar acı olabilirdi?
Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi?
Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi?
Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi?
Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...
Herkese merhaba. Umarım keyif alacağınız bir bölüm olur.
Yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen.
°°°°°°°°°°°°°°°°°
8.BÖLÜM: DANS EDELİM Mİ?
🔒🔑🔒
SIĞINTI YÜREK °°°°°°°°°°°°°°°°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Acı, yürekte bıraktığı etikiye göre değişir. Kiminin yarası iyleşme sürecindedir, kiminin ise kabuk bağlamayacak kadar derindir.*
Bölüm şarkısı:Dedublüman-belki
🔒
Yapmadığın bir şeyi yapmış gibi göstermek küçük bir çaba isterdi. Onu kanıtlamak ise bir ömre bedel olabilirdi. Eğer karşınızdaki de sizi suçlu bulmaya meyilliyse o gerçek hiç bir zaman ortaya çıkmazdı. Ve Heja'nın da yaşadığı tam da buydu. Ardil yüzüne zarfı fırlatmış içinden çıkan fotoğraflar da bugün tanışmak zorunda kaldığı Atakan'la kendine aitti. Karşılıklı oturmuş gülüşürken çekilen fotoğraflar iki sevgilinin flörtleşmesine benziyordu.
Başını hızlıca iki yana sallayıp durdu. "Ben böyle aşağılık değilim." Sayıklar gibi fotoğraflara bakıyorum yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak için ağzını açtığında Ardil yine girdi araya. Salonun ortasında bir sağa bir sola yürüyor elleriyle de saçlarını çekiştiriyordu.
"Değil misin?"
Durakladı kadın. Gözleri yavaş yavaş ateşini harlarken, hışımla ayağa kalktı. "Sen-" Onu öldürmek istiyordu. "Sen. Sen körün tekisin," diye çığlık atarcasına bağırdı. Elleri titriyordu. Ayakları ona ihanet etmek istercesine yerinde duramazken, fısıldıyordu. "Körsün. Böyle bir şey yapmayacağımı görmeyecek kadar körsün, sen."
Güldü adam. Histerik bir gülüştü. "Üç buçuk sene önce olsaydı evet derdim." Sustu. Çünkü konuşursa ağır olacaktı kelimeleri. Yutkundu gergince. Adem elması uyumla hareket ederken, ne yapması gerektiğini bulamıyordu. Kadını kolundan tutup dışarı mı atsa yoksa kendimi çekip gitse karar veremiyordu.
"Neden sürekli geçmişi açıp duruyorsun? Neden?" Gözleri öfkeyle çatırdıyor, duruşu yoğun duygulardan kamburunu belli ediyordu. Titriyordu. Krize girebilecek gibi hissederken, adamın ona doğru yürümesiyle ayağa kalktı. Kimseden korkmuyordu! "Adinin tekisin," dediğinde konuşma gafletinde bulunacak adamı susturdu. "Adinin tekisin çünkü bunu yapacağımı düşünüyorsun. Seninle evliyken başka bir adamı düşündüğüme inanıyorsun." Cümlenin sonuna doğru kısılan sesi gerçekleri yüze vuruyordu ama bunu anlayacak durumda değil gibi duruyordu Ardil.
