Bölüm 4|Kararsızlık

25 2 0
                                    

Sabah,

Mutfaktan sesler geliyordu sanırım naz kahvaltı hazırlıyordu. Hiç kalkmak istemiyordum. Yastığın altından telefonumu çıkararak saatte baktım 09.21 di çok erken ya bu saatte kahvaltımı olur koltuktan doğruldum bir süre yere bakıp hayatı sorgulama seansına geçtim. Kendime gelip ayağa kalktım ki yine gözüm karardı ve kendimi yine koltuğa attım. Tekrar ayağa kalktım ve  mutfağa gittim. Naz ve Ayberk kahvaltı hazırlıyordu. Naz beni görünce " AA günaydınn" dedi bende esneyerek "Günaydın, günaydın ben lavaboya gidip geleyim yardım edeyim bende" dedim ve hızla lavaboya gittim.
Lavaboda işlerimi halledip ilk salona geçtim yatakları toplayıp nazın odasına koydum ve mutfağa geçtim. Yardım edilecek bir şey kalmamıştı Naz ve Ayberk halletmişti. Naz diğerlerinde çağırdı ve herkes oturdu. Çınar "Size bir şey demem gerek" dedi alaz da "Noldu?" Dedi ve çınar bana bakarak "Ben bugün sağ kalktım yani ışık beni öldürmedi bu kız zararsız rahat olabilirsiniz.'' dedi ona bakarak " Ne alaka ve seni öldürmek istesem uyurken öldürmem. İşkence ile öldürmek tercihimdir." Diyerek ona göz kırptım ve önüme döndüm herkes dik dik bana bakıyordu ve yine alaz "İşkence derken ve sen öldürmek yeme bizi kızım sen daha karanlıkta yatamıyorsun bir de gelmiş burda 'işkence ile öldürmek tercihimdir' diyorsun inanalım mı?!" Dedi ve sertti umrumda mı hayır! "sana inan diyen mi var? Ve sana bi bok kanıtlamak zorunda değilim ama illa kanıtla diyorsan zamanla görürsün o da ölmezsem." Dedim ve mutfaktan çıktım nazın odasından çantamı alıp nazla vedalaşıp evden gittim. En nefret ettiğim şey birinin bir şeyi üstelemesi ya da çok bilmişlik yapması ya abi görmeden gelmiş konuşuyor bir tane çakacam ağzına dellendiriyorlar beni.

Bir süre sonra eve vardım içeri geçip salona gittim. Aç falanda değildim iştahım kaçtı tamam abartılacak bir şey değil ama böyle konu olunca kaldıramıyorum.
Ha şu Katil konusuna yani benim işkence mevzuma gelirsek anlatayım size;
Ben yetimhaneden kaçtıktan bir 4 yıl sonra tekrar battım ve sokağa düştüm. Eski yetimhanemin olduğu yerin 4 mahalle ötesinde küçük bir otel vardı bende orada bir şekilde kalıp ev bulana kadar orda kalırım dedim. Orda bir adam vardı yani kısaca patron adı ise Yıldırım Demir bana orda kalabilmem için bir teklif sundu eğer bunları kabul edersem bana iş ve okul ayarlayabileceğini de söyledi. Bende mecburiyetten kabul ettim.
Bana bir görev verdi adamlarıyla beraber Gürcistan da bir dağ evine baskına gönderdi. Selim Sağkıran adlı adam geçmişte bazı piçlikler yapmış ve büyük bir miktarda patronun paralarını ele geçirmiş.
Her neyse ben o kadar erkeğin arasında tek kızdım ama tabii beni eğitimsiz göndermedi, Silah eğitimi ,Dövüş,Ok fırlatma ve ayrı yeten ajanlığında üstten eğitimini verdi. Bunlara 2 ay boyunca aralıksız çalıştırdı işte ilk adam öldürmem orada oldu. Sonra ayrı bir görev için bu sefer bir adamı öldürdüm böyle böyle elim alıştı artık çerezlik geliyor bana. Kaybedecek bir şeyim olmadan hem kötü bir şey yapmıyorum bu dünyadan gereksiz insanları yok ediyorum ve severek yapıyorum.
İşte en son da ev tutuldu,okula kayıt yapıldı. Bende işte bir süre ara verdim..

Neyse hala uykum var ve saat 12.31 geliyor. Kendimi tekrar uykuya bıraktım.

Telefonumun çalması ile kalktım (Telefonu atmıştım ama yedek tuşlu Nokia ile idare ediyorum:).)
Telefon'a baktığımda yabancı numaraydı. Telefonu açtım ama sustum karşı taraftan ses yoktu telefonu kapatıp masaya koydum sonra kalkıp mutfağa geçtim. Dolaptan salça ve yumurta çıkardım ve yaptım peynir falan alıp salona geçtim. Televizyondan kanalları tek tek gezdim Müge Anlı açtım zaten bitmesine bir 10 dk kalmıştı 1'de bitiyordu. Kahvaltımı yapıp mutfağa geçtim bulaşıkları makineye attım masayıda sildim.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum evde artık bunaldığımdan dışarı çıkmaya karar verdim. Beyaz sweatshirt ve paraşüt pantolon giyindim anahtar ve telefonumu alıp evden çıktım yeni telefon almam gerekti ama param olmadığından Büyük Abinin yani patronun yanına gitmem gerekti.
Taksi çevirip gideceğim adresi tarif ettim. Otele girip yönetici katına çıktım kapının önünde 2 koruma vardı Salih ve Cüneyt onlara başımla selam verip içeri girdim.
Patron beni görünce "Işık sen ve buralar hayırdır?." Dedi sesi sertti şaştık mı ? Hayır. Bende "Abi para lazım bana borç alabilir miyim?"
Dedim dememle güldü "Ne için lazım para?" Soruya soruyla cevap vermek ne ya aaa! "Şerefsiz  Sabri beni buldu durmadan mesaj atıp arıyordu. Bende dün arkadaşımdaydım. Beni bulup eve kadar geldi sinirden telefonu
kırdım." Dedim kaşını kaldırıp "Demek geri döndü ve seni buldu Sen onu takibe aldırmamış mıydın? En son Almanya'daydı" dedi "evet Almanya'daydı geçen hafta siz beni arayıp geldiğini söylediniz sonra da onun konumu attınız bana çok uzaktı" dedim evet beni aramışlardı dur bir dakika Hassiktir beni kandırmıştı arayan patron değildi. "Işık biz seni aramadık senle en son konuştuğumuzda sadece onun Almanya da olduğunu söylemiştin"
Ben böyle işi! " Bir dakika kavradım konuyu şimdi beni arayan siz değildiniz oydu bir şekilde beni kandırdı bana attığı linki ise açtığımda Hacklendim oda telefonumdan bilgilere ulaştı ve konumumu buldu." Dedim cidden neydi bu kafayı yiyecem şimdi aishh.. Patron bana bakıp "Ne yapcaksın şimdi ya da ne yapacağız? Ona zarar vermeyi düşünüyor musun?" Ona baktım bilmiyordum beynim şu an durmuş durumunda "Cidden bilmiyorum içimde çok fazla kin var onu öldürmeden içim rahat etmeyecek ama onu süründürmek istiyorum. Bana ölmek için yalvarmasını ve gözümün içine bakarak acı çekmesini görmek istiyorum. Asıl sorun şu ki korkuyorum onunla yüzleşmekten onu görmekten korkuyorum. Yapamamaktan , tekrar yenilmekten korkuyorum.."
"Bazen gerçeklerle yüzleşmek daha
Doğrudur Işık unutma 'Güven,Hisset ve Tetiği çek.' bunu sana ilk söylediğimde çekinmiştin sonra dan noldu alıştın. Bak Işık karşında ki adam senin en büyük düşmanın çocukluğunu çaldı, hayallerini elinden aldı ve ışığını kaybetmene sebep oldu tek kurtuluş yolun onu yok etmen. Onu bulmanda yardım ederim sana. Ama ona sonrasında napacağına sen karar verirsin yanına adamları gönderirim güvende olursun sana tek hareketinde onu yaralarlar öldürmesi sana kalır." Dedi " Teşekkür ederim Abi beni illa arayacaktır numarayı sana direkt gönderirim sende konumu gönderirsin bana ama dediğim gibi para lazım ilk işe girdiğim gibi parayı getiririm." Bana baktı ve güldü çekmeceden zarf çıkardı ve uzattı " Haber bekliyorum dikkat et".

Telefonu alıp eve geçtim saat 17.03'e geliyordu. Açıkmıştım ve yiyecek bir şey yoktu kendime karışık pizza sipariş verdim yarın markette gidip bir şeyler almam gerekti. Pizza geldi ve salona geçip laptop'ta bilmem kaç kere izlediğim Harry Potter'ı açtım. Pizza bitince kutusunu çöpe attım ve işe koyuldum battaniyemi katlayıp kenara koydum eve süpürge çektim ,sildim, toz aldım. İşler bitince tekrar oturdum.

Saat 22.47 olmuştu uykum yoktu ama vardı. Kendime film açıp oyalandım şu an düşündüğüm tek şey ne yapacaktım. Sabri dönmüştü ve beni bulmuştu ne yapacaktım onunla yüzleşecek miydim? Yaparsın kız Işık sen artık kız çocuğu değilsin kendini koruyan kızsın yaparsın. Kendimi avutma şeklim... Yapardım kendime güveniyorum.

🍀

❤️‍🩹

Umarım iyi olmuştur.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kanlı SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin