Seher "Gözlerinin öyle parıl, parıl olmasının sebebi bana aşık olmanmış demek ki..."
Ahlas "Hmhm."
Seher *Yanağını öperim ve bir kaç sayfa sonrasını okumaya başlarım.*
09/05/2020
İyi ki doğdun Ahlas'ım. İyi ki doğdun prens'im, neşem, huzurum, sonsuzum iyi ki doğdun.Evet bugün Ahlas'ımın doğum günü. Ona akıllı kol saati aldım. Aynısını kendime de aldım ama onun yanında takamam, belki anlar diye. Bütçem yettiğince en iyisini almaya çalıştım. Çok sevindi saati görünce, onu öyle görünce de ben sevindim... O mutluluğunu görmek için bütün servetimi bile yatırırım ben. Not yazdım defalarca kez aşk itirafımı yaptığım bir sürü not yazdım ama cesaret edemedim içine koymaya... Korktum; kızmasından, terslemesinden, istememesinden, benden uzaklaşmasından çok korktum...
Ahlas "Neden kızayım sevgilim, neden tersliyeyim? Seni sevmemiş olsam bile anlayışla karşılardım ben..."
Seher "Bilmiyorum... Uzaklaşmandan çok korkmuştum."
Ahlas *Yanağını okşarım.*
Seher "Devam ediyorum."
Ahlas *Kafamı sallarım.*
30/05/2020
Ahlas'ım ağlıyordu bugün... Canı çok yanıyordu belliydi ama anlatamadı bana. Gitmedim üstüne, zorlamak istemedim. Elimden geldiğince teselli etmeye çalıştım. İyi geldim mi bilmiyorum, acısını unutturdum mu bilmiyorum, yüreğindeki yangını söndürebilmeyi çok isterdim... Normalde su dökünce yangın söner ama hayır, o ağladıkça benim yüreğimdeki yangın arttı. Onun yanında kendimi tuttum ama eve gelince saatlerce ağladım. Onun canını yakan şey her neyse benim canımı da yaktı. Ona sarılmak istedim, öpüp sakinleştirmek istedim. Yine yapamadım, sarılamadım. Onu rahatsız etmeye hakkım yok... Elimde olsa ondaki acıların hepsini kendime alırım, onun yerine ağlarım yemin ederim bu benim canımı daha az acıtırdı. Sevdiğim adamı öyle görmeyi hiç sevmiyorum... Ahlas'ım hep bu tarihte çok kötü oluyor, beti benzi soluyor, ayakta zor duruyor, bazen ağladığını yakalıyordum ama bu seferkinde hüngür hüngür ağlıyordu...Ahlas'ım ağlama lütfen...
Seher "Sahi neden otuz Mayıs'ta hep ağlıyord-" *Ahlas'a bakınca yine gözlerinin dolduğunu görürüm ve benimde gözlerim dolar. Defteri bırakıp sıkıca sarılırım.* "Neden sevgilim? Neden acı çekiyorsun?"
Ahlas *Karşılık veririm.* "Annem ve babamı kaybettiğim gün... Otuz Mayıs iki bin on yedi..."
Seher *Boynundan öperim.* "S-Sevgilim..." *Yutkunurum.* "Onlar seni izliyordur emin ol." *İçimden: ALLAH'ım üzülmesin daha fazla lütfen... Unutsun būtün acılarını rahatlasın artık... Sönsün yüreğindeki o kor alev...*
Ahlas *Bir süre ağladıktan sonra;* "Teşekkür ederim sevgilim..."
Seher "Rica ederim, artık hep yanındayım. Üzüldüğünde omzum sana hep açık..."
Ahlas "Acımı azaltıyorsun... Yanımda olman yetiyor..."
Seher "Dediğim gibi artık hep yanındayım."
Ahlas *Boynunu koklayarak öperim.* "Huzuru sende buldum..."
Seher "Bende sevgilim... Ben de senle huzur buldum..."
Ahlas "İyi ki seni sevmişim..."
Seher "Ben de seni iyi ki sevmişim..." *Ahlastan ayrılıp gözlerini silerim ve iki yanağına da öpücük kondururum.* "Hadi elini yüzünü yıka ben de yemek yapayım. İstediğin bir şey var mı yemek olarak?"
Ahlas *Gülümserim.* "Patates çekti canım. Yemeğini ama."
Seher "Tamam sevgilim sen git elini yüzünü yıka ben de yemeği yapayım."
Ahlas "Tamam, teşekkür ederim..."
Seher "Rica ederim." *Yanağını öperim.*
Ahlas *Sırıtırım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkarım.*
Seher *Ben de mutfağa geçip patates yemeği yapmaya başlarım.*
Ahlas *Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Seher'in yanına giderim ve ona yardım etmeye başlarım.*
Seher "Eminim çok güzel olacak."
Ahlas *Gülümserim.*