⭐️Merhaba yıldızlayalım hemen!
Genç kadın daha ilk günden bronzlaşmaya başlayan tenine fazlasıyla yakışan beyaz uzun bir elbise giymişti. Elbise dümdüz ve gösterişsiz yanılgısı taşısa da kadın yürüdükçe açılan bacak dekoltesi ve belli belirsiz sezilen göğüs dekoltesi ile oldukça iyi duruyordu. Cansu ayaklarına bu elbiseye uygun bir YSL topuklu terlik geçirmiş adeta kuğu gibi süzülerek otelin restoranına giriş yaptığında, saçları duştan sonra taramaya üşendiği için hafif dalgalanmıştı. Hemen arkasında ise kadını memnuniyetsiz bir surat ifadesiyle takip eden koruması vardı. Üzerine geçirdiği beyaz keten gömlek ve bej rengi kumaş pantolon ile o da eşiyle uyumlu bir profil çiziyordu. Gömleğin kollarını dirseklerinin biraz altına kadar kıvırmış, üstten üç düğmesini açık bırakmıştı. Tuzlu su ile daha da dağılan saçları ile tam bir yaz stili çiziyordu yakışıklı adam.Kadın mavi gözlerini etrafta gezdirip kendilerine layık bir masa ararken adamın kısık bakışları da içeridekilerdeydi. Hemen hepsi dönüp iki kez bakmıştı genç kadına. Ağzının içinde homurdanmadan edemedi ve kadına biraz daha yaklaştı. O esnada kadın tam olarak restoranın ortasında durmuş masa seçmekle meşguldü. Evren otel sakinlerinin ilgisini daha fazla çekmek istemediğinden kadının bel oyuntusuna iri elini yerleştirirken kulağına doğru homurdandı.
" Of Cansu yürü. Ben dikkat çekmeyelim dedikçe... "
Kadın işittiği serzenişle tek kaşını kaldırırken ilerideki masaya doğru yürümeye başlamıştı. Bunda belinin üzerinde sıkıca duran sıcacık elin payı da yok değildi...
" Yanında ben varken dikkat çekmeyeceğini düşünmen absürt. " dedi adamın duyabileceği bir şekilde.
Evren onun bu cümlesine gözlerini devirirken nihayet bir masaya yerleşebilmişlerdi. Adam kadının koltuğunu centilmence bir tavırla çektiğinde Cansu onun bu şovuna şaşırmadan edemedi. Dirseklerini masaya yerleştirirken hemen karşısındaki sandalyeye oturan adama şüpheyle baktı.
" Bana baksana sen. " dedi adamın gergin yüzünü incelerken.
Evren de bunun üzerine kaşlarını hafifçe kaldırmış ve kahvelerini kadının mavileriyle buluşturmuştu.
" Tehlikede falan mıyız? " diye fısıldadı kadın.
Adamın sabahtan beri takındığı gergin tavrı onu fazlasıyla şüphelendirmişti. Üstelik bugüne kadar kendisine karışma cesareti dahi göstermemiş olan bu adamın bugün her şeyini eleştirmesi de canını sıkmaya başlamıştı. Evren oturduğu koltukta geriye yaslanırken kadına güven vermek istercesine omuz silkti. Onu endişelendirmek değildi niyeti fakat biraz diken üstünde hissettiği de doğruydu. En sonki saldırıdan sonra yanlarında tek bir koruma dahi olmadan insan içine karışmanın doğru bir fikir olup olmadığını tartmakla meşguldü beyni.
" Temkinli davranıyorum sadece. " dedi düz bir sesle.
Cansu bu yanıtla havalanan kaşını indirirken dirseklerini masadan çekti ve o da arkaya yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHKÂR +18
General Fiction🔥+18 sahneler içerir. " Sen, uğruna Cehennem yaratılacak kadar güzel bir günahsın. " Sınırları olmayan ve sınırları zorlayan genç bir kadın: Cansu Şahinşah. Sınırlarından ötesini kendi bile geçmemiş, kadınlara tamamen yabancı bir adam: Evren Ertem...