32. bölüm

22.8K 766 135
                                    

⭐️Yıldızlayalım!

Genç kadın arka fonda çalan müziğin ritmiyle kalçasını sallarken Evren de oturduğu masadan onu seyrediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç kadın arka fonda çalan müziğin ritmiyle kalçasını sallarken Evren de oturduğu masadan onu seyrediyordu. Hayatı boyunca pek fazla kadınla temasta bulunmuş sayılmazdı fakat Cansu açık ara gördüğü en cilveli kadındı. Normal koşullarda böyle bir kadınla baş edemeyeceğinden asla bulaşmazdı fakat bu defa hayat bildiği yerden sormamıştı. Onunla aynı çatının altındayken ondan etkilenmemek ve ona kapılmamak imkansızdan da imkansızdı. Kadın kapının önündeki korumaları bile hizaya getirmeyi başaracak bir güzelliğe sahipken sürekli dip dibe olan adamın pek de şansı olmamıştı tabii. Şarkı bittiğinde Cansu da elindeki fincanlarla birlikte önünü dönmüş ve eli çenesinin altında, kendisini seyreden bir adam bulmuştu. Kaşlarının arası hafifçe çukurlaşırken yalandan homurdandı.

" Çalışıyorsun sanıyordum. "

Evren onun bu tavrına bıyık altından gülerken elini çenesinden çekip sandalyede doğruldu.

" Ben de çalışacağımı sanıyordum. " dedi dürüstçe.

Cansu elindeki fincanlardan birini onun önüne bırakırken tek gözünü kırpıp başını salladı.

" Ee? "

Evren de alt dudağını hafifçe yalayarak kendisine meydan okuyan kadının nadiren parıldayan mavilerine baktı.

" Eesi.. sonra sen dans etmeye başladın. " deyip tek eliyle ensesini kaşıdı.

Genç kadın duyduğu şeyden hoşnut olsa da birazcık utandığını hissetmiş ve gülerek bunu gizlemeye çalışmıştı. Tam o esnada tezgahın üzerinde duran telefon çalmaya başlayınca ikisinin de dikkati o tarafa kaydı. Evren çalan telefonunu almak üzere sandalyeden kalkıp kadının yanından geçerken Cansu kendini tutamamış ve adamın, pantolonunun sarmaladığı sıkı kalçalarına bir şaplak atıvermişti. Adam hiç beklemediği bu hamleyle olduğu yere çakılırken kadın kahkahasını bastırmak için dudaklarını ısırıyordu. Evren ise birkaç saniye kaskatı kesilmiş vaziyette mutfağın ortasında dikildikten sonra boğazını temizledi ve hiçbir şey olmamış gibi tezgaha ilerlemeye devam etti. Adam kapanmak üzere olan aramayı son anda yanıtlamayı başardığında Cansu fincanını dudaklarına yaslamış onu seyrediyordu. Bu adamla uğraşmayı ilk günden beri seviyordu. Onu utandırmak ve şaşırtmak, genç kadının hobisi gibiydi.

Evren kulağına yasladığı telefonda karşı tarafı dinlerken Cansu da onun üçte birini görebildiği çehresini inceliyordu. Gerçekten hoş adamdı. Daha önceleri de çok fazla seksi, yakışıklı, kalıplı adamla takılmıştı. O yüzden Evren için gördüğü en yakışıklı adam demek doğru olmayabilirdi fakat içini sıcacık yapan ve ilgisini bu denli diri tutan tek adamdı. Üstelik bir sıralama yapacak olsa ilk üçü de zorlardı. Adamın karşı taraf konuştukça kavislenen kaşlarına ilgiyle bakarken Evren telefonu kapatmış ve kendisine dönmüştü. Göz göze geldiklerinde bir rüyadan uyanır gibi şaşkınlıkla kirpiklerini kırpıştırdı.

GÜNAHKÂR +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin