Harry gözlerini uyuyan bir göle karşı açtı ve bir süre uyandığı gibi durup derin bir nefes aldı.
Tom Riddle buradaydı, okulda, onunla okuyordu ve tahminleri doğruysa, yüzünden anladığı kadarıyla üç ya da dördüncü sınıftı.
Kara büyüyle uğraşıyor muydu? Hortkuluk isteği ve ölümsüzlük korkusu hala onunla mıydı? Eğer öyleyse, onu bir şekilde durdurmalıydı.
Zorundaydı, bunu nasıl yapacağını bilmiyordu ama zorundaydı.
Tekrar sevdiklerini kaybetmek istemiyordu.
Harry formasını giyinip Draco'yu uyandırmadan sessizce odadan çıkıp ortak salona ilerledi ve bir süre inceledi, vay be, Slytherin ortak salonu Gryffindor'unkinden daha iyiydi. Loş yeşil ışıklar, deri siyah koltuklar, yeşil alevli şömine ve gölde kendi hallerindeki deniz canlıları.
Tam oturup kitap okumalıktı.
"Babamın neden en çok ortak salonu sevdiğini anladım galiba." diye mırıldandı şöminenin karşısına otururken, düşünecek çok şeyi vardı.
Önce ne yapacağına karar vermeliydi. İki seçenek sundu kafasında.
Eğer kara büyüyle uğraşıyorsa onu durdurmak için bir şeyler yapmalıydı, eğer kara büyüyle uğraşmıyorsa normal okul yılları geçirebilirdi.
İkincisini diledi ve derin bir nefes alıp başını koltuğun arkasına yaslandı.
Muggle dünyasından önceki birkaç aya ve belki de yıllara ait gazeteleri alıp karıştırmalıydı.
Birden gözleri farkındalıkla kırpıştı.
Bir dakika, o neden kahraman olmak için uğraşıyordu ki? Regulus onu bu gerçekliğe sadece hak ettiği gibi mutlu bir şekilde yaşaması için kendisiyle beraber getirmişti, o yaşayan çocuk değildi, alnında bir iz yoktu veya o aptal kehanet. Tom'un onu tehlike olarak görmesi için hiçbir aptalca neden artık onunla değildi!
Sadece kendisine odaklanması gerekiyordu, Dünyayı kurtaran kurtarırdı, o sadece işine bakmalı.
"Evet, artık kimse umrumda değil." dedi başını kararlılıkla sallayıp kalkarken.
⚕️
"Harrryyy! Hadi lütfen!" Harry vaftiz kardeşinin onu çekmeye çalışan ellerine direndi ve yanaklarını şişirdi.
"Bırak beni Draco! Girmeyeceğim dedim derse!" sarışın Malfoy gözlerini kıstı tehditkarca, Hermione gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Dersten kaçtığını babana söyleyeceğim!"
"Babama senden önce yazıp profesörle konuştum diyeceğim." dedi sakince kollarını göğsünde birleştirerek.
"Ah, güzel. O halde ev temsilcimize bizzat danışacağım." Harry omuz silkti.
"Dersten kaçmıyorum, ben sadece uçmak istemiyorum ve bunu profesöre söyleyince kabul edeceğine eminim."
"Hayır, katiyen olmaz." Harry yanında kıs kıs gülen Draco ve Hermione'ye aldırış etmedi ve babasına kullandığı yavru köpek bakışlarıyla karşısındaki profesöre baktı.
"Profesör, gerçekten uçamıyorum, benim yükseklik korkum var ve uçarsam panik atak geçiririm." uçuş dersi profesörü dudaklarını birbirine bastırdı ve yeşil gözlere kanmamaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh | Tomarry
FantasíaO kahraman olmak istemiyordu, o sadece sıcak bir aile ve huzurlu bir yaşam istiyordu. Harry insanları kurtarmıştı ama kahraman olduğuna inanmıyordu, kendisini kurtaramadığı bu acı bataklığında hiç de kahraman gibi hissetmiyordu. "Düşünürsen yapamaz...