'Pardon!'
Kapıyı açmam ile kapamam bir olmuştu. Toplantı odasına girdiğimde, 3 haftadır görmediğim Çağan'ı Ülkü ile dip dibe görmeyi beklemiyordum. Duvara yaslanmış , az önce gördüklerimi beynimden silmeye çalışırken Alisa da iki kahve ile yanıma gelmişti.
'Hadi girsene içeri, ne bekliyosun?' Kapıyı açacak iken kolundan tutup kenara çektim.
'Şu an girmesen daha iyi sanki.' Gözlerimden anlaması için bin takla atıyordum. Gözlerle anlaşmak iyi arkadaşlar arasında bir kural gibi bir şeydi sonuçta. Buna rağmen anlamamış olan Alisa'nın neden diye sormasına gerek kalmadan kapı açıldı. Dağınık saçlarını eli ile düzelterek çıkan Ülkü, bizim olduğumuz tarafa bir kere bakmadan dümdüz ilerleyince gözlerimi devirdim. Alisa'nın elinden kahvemi alıp odaya adım attığımda Çağan'ın gözleriyle karşılaştım. Bir kaç saniye göz göze kaldıktan sonra gözlerimi çekip yerime oturdum.
'Kusura bakma, böyle bir şeyi görmeni istemezdim.' Kulağıma eğilip fısıldadığında ona bakmak için kafamı çevirmedim.
'Sıkıntı yok. Şaşırdığım bir şey değil. Nasıl biri olduğunu bildiğimi söylemiştim zaten.'
'İşimi ciddiye alıyorum Leya, yanlış bir izlenim vermek istemiyorum. Özellikle de sana.'
'Tabii, bu yüzden sevgilin olmasına rağmen kabul ettiğin sahte ilişkin ile alakalı bir toplantıya sevgilini sokup, yanlış bir durumda yakalanıyorsun zaten. Kulağa ne kadar saçma geldiğinin farkında mısın Çağan?' Bu sefer aramızda bir kaç santimetre kalmasına rağmen yüzümü ona çevirmiş, gözlerinin içine bakmıştım. Cevap verecek zaman bulamadan Berat da içeri gelip yerine oturdu. Çağan'dan uzaklaşmak için sandalyemi biraz geriye ittim ve önüme döndüm.
'Her şey yolunda mı?' Alisa telefonundan başını kaldırıp sorunca kafamı salladım. Telefonunu sessize alıp Berat'a döndü.
'Üzerinde durmak istediğin bir konu var mı yoksa ben başlıyorum?' Berat devam etmesi için işaret edince Alisa tatlıca gülümseyip bize döndü.
'Biliyorsunuz ki 1 yıl için anlaşmıştık ama süre hakkında birkaç değişiklik oldu.' Bu dikkatimi çekmişti. Kabul ederken en çok takıldığım şeylerden ikincisi süreydi. Birincinin ne olduğunu zaten herkes biliyordu.
'Birkaç fikir geliştirdik ve bu süreyi 5 aya indirebileceğimiz farkettik. ' Gözlerim sevinçten koskocaman olurken aynı zamanda içimde fikirlerinin ne olduğunu dair bir merak da doğuyordu.
'Bunun karşılığında birkaç şey istiyor olmanız gerek.' Benim kadar sevinmediği sesinden anlaşılan Çağan aklımdakileri dile getirmişti.
'Öncekine göre daha sık dışarıda görüntülenmeniz gerekecek. Fakat bazen bu dateler 1 haftalık tatil gibi şeyler de olabilir. Ayrıca biraz daha sarmaş dolaş olmanız gerekecek.' Son tarafı sesini kısıp söylemişti. Şartları duyunca kaşlarımı çattım. Diğerinden daha kötü gelmişti kulağıma.
'Benim için iki anlaşma da uygun. Leya ne derse uyarım.' Çağan rahatça koltuğuna yayılmış benden cevap bekliyordu. Kaşlarımı kaldırıp hafifçe güldüm.
'Tabii, sonuçta bu kadar kurala rağmen hiç bir şeyden etkilenmeyen ve her istediğini yapabilen kişi sensin.'
'Belki de her şeyi bu kadar ciddiye almayıp çevrendeki insanlara dünyayı zehir etmesen sen de çok etkilenmezsin Leya.' Karşılık verceğini tahmin etmemiştim. Sandalyemi onun tarafına döndürüp gözlerinin içine keskince baktım.
'İnsanları mutlu etmek için gördüğüm her canlı ile bir ilişki kurmam gerekiyor galiba.'
'Um, biz çıksak iyi olacak galiba. Çıkınca ortak kararınızı söylersiniz.' Hızla ilerleyen adım seslerinden sonra kapı hızla kapandığında arkama dönmeye gerek bile duymamıştım.
