Çantasını almış ve kardeşinin kaldığı yetimhaneye gitmek için hazırlanıyordu genç kız, Shibuku'nun ara sokaklarının ardından kardeşinin kaldığı yurda gelmişti. Yurtta etrafına bakındığında bir grup çocuğun oyun oynadıgını görmüştü, onun arkasındada kardeşini.Kardeşinin yanına gidip kaldırıma yanına oturdu. Kızın çilleri güneşin altında parlıyor, kısa siyah saçları ne kadar bakımsız olsada ışıldıyordu. "nasılsın, rahat uyuyabiliyor musun" dedi genç kız. Buz kesilmiş gibi susmuş konuşmuyordu erkek kardeşi. "Peki, arkadaşlarınla aran nasıl? Neden onlarla oynamıyosun?" Cevap vermeyince üzgün ve çaresiz bakışlarıyla çantasından çıkardığı çikolatayı kardeşine uzattı ve "en sevdiğinden" dedi. Yine konuşmamıştı.. Genç kız ayağa kalkmak üzere yeltendi "Böyle davranıcaksan gidiyorum." Gitmek üzereyken kardeşi seslendi arkasından "söz vermiştin."
Kız arkasını döndü ve çocuk dediği şeyi tekrarladı "annemi getireceğine söz vermiştin." Bu sefer kız konuşmuyordu ve sadece çocuğu dinliyordu. "yeniden bir aile olacaktık ve beni yanına alacaktın, burada daha fazla kalmak istemiyorum." dedi ve gözünden bir damla yaş düştü. Kız koşarak kardeşine sarıldı, "sözümde duracağım ev alacak kadar param olduğunda da seni yanıma alacağım, mutlu bir aile olacağız..."
BİR HAFTA SONRA
Çaresiz kız acı içinde kıvranıyordu, karnına tekmeler, yüzüne yumruklar yiyordu. Uzun, ince boynuna kadar çektiği yarım boğazlı ceketinin yakasından tuttu ve dudağına yumruk yedi, dudağı patladı. Acısı dayanılamaz hâle geldiğinde çete lideri onu yere serdi. "Beni kandırdın ha? Seni yedirdim, kalıcak yer hazırladım, sana ödeme yaptım. Ama buna rağmen benden tüm parayı sakladın, bunu hakettin. Artık bizden değilsin çok yazık oysaki sana iyilik yapmıştım, yankesici." Yüzü yara bere içinde olan kız acı ve öfke dolu bakışlarıyla bakıyordu ama elinden hiç bir şey gelmiyordu. Uzaklaşmaya başlamışlardı. Çete yanında bulunan paranın hepsini almıştı üstelik, zavallı durumdaydı.
O haliye önce eczaneye sonra para çekmeye gitmek zorundaydı çünkü yanında bir kuruş bile yoktu. Eczaneden aldığı bir poşet malzemeyle para çekmeye geldi. İşini hallettikten sonra tam kapıdan dışarıya çıkmak üzereyken koşan bir adamla karşılaştı. (20li yaşlarda) Adam bir anda kızın omzuna çarptı ve yere düştüler. Acelesi olan adam yere düşen kızın poşetini alıp eline geri verdi ve "üzgünüm" diye seslenerek birinden kaçıyormuş gibi ardından koşmaya başladı... Kız o anki şaşkınlığıyla yere baktı. Çarpıştıları adamla yere düştüklerinde adam parasını yere düşürmüştü, bol miktarda bir paraydı bununla tüm borçlarından kurtulabilirdi. O an düşünmeden koşan adama yandan son bir bakış attı ve parayı alıp uzaklaştı.
Acıkmıştı, yemek yemesi gerekiyordu, bugün hiç bir şey yememişti. Ucuz bir lokantaya gitti ve masaya oturdu. Yemeğini yedikten sonra ellerini yıkamaya lavaboya gitti, yaralarını tedavi etti. Gelen telefon sesini duydu ve telefonu açtı."Kaito'nun velisi siz misiniz?" Şaşırmıştı. "Evet, bir sorun mu var?" Telefondaki kişi "Maalesef, Kaito rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hemen gelseniz iyi olur." O an hayat durmuş gibiydi, silik bir ifadeyle "Geliyorum." diyip endişeyle telefonu kapattı. Lavabodan çıkmak üzereydi ki musluk kesildi, sonrada elektrikler. Ne olduğunu anlamamıştı ama umrundada değildi hastaneye gitmesi gerekiyordu. Fakat dışarı çıktığında ikinci bir şok daha geçirdi. Hiç bir sokağın ışığı yanmıyordu, sanki tüm dünyada yaşam durmuş gibiydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗧𝗿𝗮𝗰𝗲 𝗢𝗳 𝗗𝗲𝗮𝘁𝗵 𝗹𝗹 𝗖𝗵𝗶𝘀𝗵𝗶𝘆𝗮
Mistério / Suspense🃏Duygusal ve dram içeren bir hikaye. Genellikle hikaye üçüncü kişi ağzından anlatılmaktadır, şimdiden iyi okumalar.