{2}

152 10 8
                                    

Bir günde iki bölüm yazdiriyo bu fic bana ayyy. Çok heyecanlıyım yazmak için.

Hoseok

Sabrının son demlerinde olduğu belli oluyordu. Gerçekten iradesizdi bu adam. Hiç mi birine dokunmadı. İki üzerimi açıp yaklaşınca kendinden geçmişti.

"Peki sen istedin bebeğim." Dedi. Bebeğim mi? Ögk.

Bellerimde ki eli aşağı kayınca bacağımı yana atarak kucağına çıktım. Şaşırmış bakıyordu. Daha ne kadar şaşırabilir. Çenemi tutup kendine yaklaştırdı ve öpmek istediğini belli etti. Derin bir nefes alarak başlıyoruz diye geçirdim içimden.

Dudaklarımız buluşunca küçük bir inleme bıraktı. Midem ciddi anlamda bulanıyordu. Bir süre dudaklarımda oyalandıktan sonra boynuma doğru yol aldı. İzler bırakıyordu.

Belimdeki elleri beni yönlendiriyordu. Vakit bu vakit diyerek kafasını kaldırmaya çalıştım.

"Boğazım biraz kurudu su getirmelerini söyler misin? Hayatım."

"Kimse yok evde gidip getirmemi ister misin hm?" Dedi. Oraya benim gitmem gerekiyordu.

"Ah hayır rahatsız olma lütfen. Bölen benim zaten iki dakikaya gelirim." Diyerek aşağı indim. Onu kendi evinde kendi silahıyla öldürücektim. Etrafı kolaçan ettim. Kimse yoktu. Güzel.

Bana çok güveniyordu. Silahlarını nerde tuttuğunu bile biliyordum.  Gerçekten salak birisiydi. Hemen işimi gören bir tane alıp yukarı çıktım.

Arkası dönük olan bedenin kafasına silahı dayadım.

"Ahahah demek gelmişsin Yoon gözüm yollarda kalmıştı." Dedi. Beni Yoongi sanmıştı. Evde sadece ikimiz olmasına rağmen hala bana güveniyordu.

"Yanlış tahmin Sanyoon."

Şaşırmış bir halde bana döndü. Beklemediği çok açıktı.

"Hoseok..."

"Bana bunu yapmış olamazsın. Evlenicektik biz hani." Dedi ve yüzüme baktı.

"Senin gibi bir katille neden evleneyim. Onca masum insanın ahını almam." Dedim.

Ellerini önünde birleştirip yüzüme baktı aşağıdan. "Yapma Hoseok eski eskide kaldı. Bıraktım ben o işleri. Hataydı sadece." Dedi ve benden merhamet bekler gibi baktı.

"Umrumda değilsin Sanyoon."

"Beni hiç sevmedin mi?"

"Seni hiç sevmedim. Sen sadece bir mide bulantısıydın benim için. Hem sen annenin babanın katilini sever miydin? Şimdi onları nasıl öldürdüysen bende seni aynı şekilde öldürücem."

Cebimden bir kayıt cihazı çıkarttım ve konuşmaya başladım. "Önce aşağıdaki korumacıklarına yalan söylemelisin. Bir hafta evde istirat etmek istediğini söyle."

"Neden yapayım bunu sonuçta beni öldürceksin."

"Sabrının son demleri bu seni öldürüp herhangi birinin üstüne yıkarım. Ahh söylemeyi unuttum. O korktuğun Yoon benim sevgilim. Ceza bile almadan kurtulurum senden."

"Tamam bak bir anlaşma yapalım."

"Ne anlaşmasından bahsediyorsun çekip vururum seni burda Sanyoon."

"Kayıt yapıcam ve sende beni bırakıcaksın. Burdan gidicem ve bir daha bu ülkeye bile dönmiycem. Adamlarımdan birini tabutuma koyarsın ve halolur." Dedi. Elbetteki bana o kaydı vermezdi. Kabul etmek mantıklı geldi. Sonuç olarak silahı olan bendim. Çekip vurabilirdim. O hâlâ bana güveniyordu. Çok yazık.

"Tamam dediğin gibi olsun. Bende katil olmak istemem." Dedim ve silahı aşağı indirdim. Kayıt düğmesine basarak konuşmasını bekledim.

"Bu kaydı Hoseok ile yolluyorum 1 hafta istirat edicem beni rahatsız etmeyin."

Kayıtta bunları dedi. Bitirdikten sonra arkamı dönüp silahı bırakır gibi yapıcaktım. Ta ki oda bir silaha davranır gibi yapınca hemen arkamı döndüm. Tek söz etmesini umursamadan vurdum onu.

Üstüme kan bulaşmıştı. Güzel bir plan yaptım ve onun üstlerinden birini giydim. Şimdi ağlamam gerekiyordu.

Zorlada olsa başardım. Aşağı inerek kapıyı açtım. Kapıda bir sürü koruma vardı. Evde kim varsa hepsi dışardaydı. Ağlayarak ilerleyince yanıma geldiler.

"Ne oldu efendim?"

"Beni kovdu burdan artık birlikte değilmişiz resmen beni ortada bıraktı." Diyerek daha çok ağlamaya başladım.

Şaşırmış nidalar kalabalığın arasından yükseliyordu. Elimdeki kayıt cihazını onlara verip konuştum.

"Bunu vermemi istedi." Dedim ve sanki çokça ağlamış gibi yalpalayarak ordan uzaklaştım.
.
.
.
.

Sunhan konağının önüne geldim ve kapıyı çalıp sevgilim açmasını bekledim.
Kapı açılınca yüzümde ki gururlu gülümseme ile Yoongi'ye baktım.

"Başardın mı?" Dedi. Evet benim görevim buydu. Mahkemeden kaçan suçluları öldürüp üstünü örtmek.

"Tabiiki başardım." Diyerek ona sarıldım sıkıca.

Yoongi üzerimdeki farklı kokuyu fark edince yüzünü ekşitip uzaklaştı.

"Onun kıyafeti. Üzgünüm benimkisi kan olmuştu." Dedim. Başımı aşağı indirip ellerimle oynamaya başladım. Beni tutarak içeri çekti ve kapıyı arkamdan kapattı.

"Hadi bu kötü kıyafeti çıkaralım. Böyle durmanı istemeyiz dimi." Dedi.

"Yine senin kıyafetlerini mi giyicem." Dedim. Sevinçle.

"Tabii ki giyiceksin. Sevgilim değil misin?" Dedi. Sevgilisiydim değil mi? Yüzümde ki gülümsemeyi korurken elimi tutup yolunu bildiğim yatak odasına çekti beni.

Kıyafet verdi ve giyinmemi bekledi. Banyoya doğru adımlayacakken durdurdu.

"Burda giyinmelisin sana ne kadar dokundu bilmeliyim." Dedi. Bana dokunmasına izin vermemiştim ki birkaç iz vardı sadece. Bunu bildiğim için tereddüt etmeden giyinmeye başladım.

Hanbokumu çıkarınca Yoongi yanıma geldi. Boynumda ki izlerde elini gezdirdi.

"İzleri silmeme izin verir misin Hoseokie" dedi. Başımı evet anlamında sallayınca boynundaki izlerin üstünden geçti. Mosmor olduklarından emindim.

"Dudakların kirlendi mi?" Diye sordu.

"Evet." Diyebildim. O adamdan ne kadar midem bulanıyorsa bu adamdan o kadar zevk alıyordum.

Dudaklarımı öperken beni yatağa yönlendirdi. Kısacık biran ayrıldık ve beni yatağa atarak üstüme çıktı.
.
.
.
.

Ne kadar saat geçtiğini hatırlamıyorum ancak Yoongi asla durmuyordu. Sürekli seni temizliycem diyip duruyordu. Git gelleri hızlanınca sonlarımda olduğumun bilinciyle kendimi bıraktım.

Oda en derinlerime bırakmıştı kendini. Dikkatle çıkartarak üstüme uzandı. İkimizde terlemiştik.

"Hadi yıkayalım seni prenses. Artık tertemizsin." Dedi. Bende birşey demeden kalkmaya çalışmıştım. Ta ki arkamdaki acı baş gösterene kadar.

Kalkamıycağımı anlayan Yoon beni kucağına aldı ve duşa kabinin içine girdik. Hızlıca yıkanıp çıktık ve Yoongi'nin bana verdiği kıyafetleri giydim. Çarşafları değiştirip yatağa girdik.

Bir kedi gibi göğüsüne sokuldum. Hemen beni sarmaladı ve gülümsemesini bana bahşetti. "Hiç ayrılmıycaz dimi Yoon." Dedim.

"Hiç ayrılmıycaz hoba." Dedi ve alnımdan öperek uyumaya çalıştı.

Smut yazamadım off. Aşırı utanç verici.ilerde yazarım inşşş. Neyse nasıldı bölüm

Sonraki Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin