1

99 8 7
                                    

Çekimlerden döndükten sonra yatağa yığılıp kalmıştım. Midemden gelen garip seslere aldırış etmemeye çalışıyordum. Geri dönüşümüz için kendimi kampa sokmuştum. Hem diyet yapıyor hem de bulduğum her anda kendimi spor salonuna atıyordum. Çıkış yaptığımızdan beri çelimsiz bir vücudum olduğunu sosyal medyadan sürekli olarak duyuyordum. Abilerimin yanında durduğumda kendimi minik hissediyordum ki bu bir süre sonra beni fazlası ile rahatsız etmeye başlamıştı. Hayranlarımıza benimde onlar kadar kaslı ve erkeksi durduğumu göstermek istiyordum. Sürekli olarak bunu düşünmek beni ruhende yormaya başlamıştı. Kapının çalınması ile düşüncelerimden ayrıldım.

''Efendim?''

Seslenişim ile kapı aralandı. Yavaşça açılan kapıdan kafasını uzatan Jeongin'i yorgun gözüküyordu.

''Yemek yiyelim mi? Çok açım. Eve sipariş edelim. Minho abi yemek yapamayacak kadar yorgun olduğunu söyledi. ''

Evde karnımızı doyuran iki kişi vardı. Minho abi ve Seungmin. Bana ve Jeongin'e kalırsak sürekli dışarıdan bir şeyler sipariş ederdik ya da basit şeyler yerdik.

'' Diyetime uygun bir şeyler söyleyelim sonrasında spor salonuna ineceğim.''

Kapıyı sonuna kadar açıp içeri girdi ve yatağın köşesine oturdu.

''Sence de abartmıyor musun? Bugünkü klip çekimi sonrası zaten fazla enerji harcadın. Güzel bir şeyler yemeği hak ediyorsun. Kendine bunu yapmandan nefret ediyorum. ''

Gözleri gözlerimi bulduğunda benim için gerçekten endişelendiğini görebiliyordum. Yaşı benden küçük olması hiçbir şeyi ifade etmiyordu konu Jeongin olduğunda. Çoğu zaman benden daha çok bir abi gibi davranıyordu. Hafifçe tebessüm edip elimi uzattım ona. Yataktan kendimi kaldırabilecek gücüm bile yoktu. Yine de bir amacım vardı bu amaçtan sapmak istemiyordum.

''Merak etme beni. Bana güç verecek bir şeyler yiyeceğim. Hem sağlıklı beslenmem benim için iyi bir şey Jeongin.''

Elimi tutup kendisine doğru çekti. Daha dik durabilmek için elimle yataktan destek aldım. Midem tam o anda yüksek sesle resmen açım dedi. Jeongin'in gözleri ilk mideme indi sonrasında gözlerime geri çıktı.

''Biraz daha buna devam edersen seni Bangchan abiye şikayet edeceğim. Hiçbir şeyden haberi olmadığını biliyorum. Bana o şekilde bakmayı kes. Sabahları erkenden kalkıp spor yaptığını sonrasında bizi kandırmak için çıkmadan önce bir meyve yediğini biliyorum. Şuana kadar ne yedin? Hiçbir şey. Bu kadar yeter. Doğru düzgün bir şeyler sipariş edeceğim ve sende yiyeceksin yoksa cidden şikayet edeceğim. Bir yerde bayılıp kalmak mı istiyorsun? Eğer böyle bir şey yaşanırsa seninle asla konuşmam.''

Sinirli ve hızlı hızlı tüm söyleyeceklerini söyledikten sonra hışımla odadan çıktı. Bana cevap hakkı doğmamıştı. Aniden mide kramp ile elimi mideme bastırdım yoksa dediği gibi biraz abartıyor muydum? Yine de bu durumu şirketle konuştuğumda bana bu programı vermişlerdi. Buda en hızlı sonucu alacağım programdı. Mideme giren kramp hafiflediğinde kendimi yatağa geri bıraktım. Sanırım Bangchan'e söylemesini göze alamazdım. Onun sinirli hali en son görmeyi istediğim şeylerden biriydi. Hatta mümkünse asla görmeyi istemediğim şeylerden biri. Daha stajyer olduğumuz zamanlarda bazı şeyler ters gittiğinde ciddi manada sinirlenirdi. O anlar gözümün önüne geldiğinde hızla kafamı sağa sola sallayıp görüntüleri kafamdan attım.

''Ah cidden gözleri karşısında ki insanı olduğu yere sabitliyordu. Ne cevap verebiliyor ne de hareket edebiliyordun.''

Ben kendi kendime konuşurken Minho abi kapıda belirdi.

''Derdin ne senin? Yemek yiyeceksin. Beni sinirlendirmek mi istiyorsun? Ne söylersem yiyeceksin yoksa ben yediririm. ''

''Abi... ''

Driving me WILD | CHANLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin