Sırat düşünceli bir halde otururken kapıdan giren adamdan gelen haberle artık daha fazla oturamadı ayaklanıp adama doğru yürürken adamın yüzü yere bakıyordu ;
'' Ağamm ...
Dicle kıyısın da bir kadın cesedi bulmuşlar '' ....
....
Herkes şaşkınlıkla birbirine bakıyordu. Ne demişti o. Bir kadın cesedi. Aminamıydı o. Derin deniz gözlü karısı. Ona bir kez olsun karımsın demeden nereye gitmişti. Aşağılanıp hor görülen bu kadın neredeydi. Herkes Sırat' ın yüzüne bakıyordu. Bir şey söylesin bir şey yapsın diye beklerken Sırat yavaşça ayağa kalkıp ellerini cebine koymuş ve salonu terk etmişti. Herkes sessizce kopacak kıyameti beklerken Sırat öylece çıkıp gitmişti.
Neredeydi bu kadın . Kimleydi. Onunla kaçmıştı değil mi. Muhammed. Her şey her dediği yalanmıydı. Sadece onun olduğu gerçeği gerçekti demek. Sadece tek bir gerçek vardı oda Amina artık onundu ve boşamadıkça onun olarak kalacaktı. Peki ya öldüyse ya gerçekten Dicle ' deki o kadın cesedi dedikleri Amina 'ysa. Bunu düşünmüyordu bile Sırat . O Amina değildi çünkü olamazdı. O canına kıyacak bir kadın değildi. Her güçlüğe dayanan yıkılmaz bir kadındı o. Ailesi için savaşan küçük bir kız çocuğuydu.
Ya biri sebep olduysa onun ölümüne. Görecek ve ancak öyle inanacaktı.
Biliyordu o Amina değildi. Yanına çağırdığı hala oğlu Kezan ' dan onu cesedin olduğu yere götürmesini istedi. Sırat ' ın çıktığını gören diğer ağalar hemen ayaklandılar. Sırat arabaya binmeden kendinden sonra en köklü aşiretin ağası olan 24 yaşındaki Calib ' in kendine doğru yürüdüğünü gördü.
" Bende geleyim ister misin Sırat "
Calib iyi bir adamdı lakin kıskançlığı, kindarlığıyla tüm aşiretleri kendinden uzaklaştırırdı. Çocukluğundan bu yana Sırat ' a olan nefretini herkes bilirdi. Teyze kızı Şeyhüşehla ' yı kendine istemişti fakat Sırat ' a uygun görülüp onunla nişan edilecekti. Şimdi ise Sırat ' ın yanına gelmiş ve onun eğretisini arıyorlardı.
" Sağolasan Calib gerek yok ben kendim giderim "
Calib ' i yolun kenarında bırakıp Kezan ' ın hazırlattırdığı arabaya yürüdü Sırat.Bulacaksa görecekse tek başına olacaktı. Amina' yı tek başına görecekti. Ama ölmediğini biliyordu.
Elbet bulunacaktı. Tekrar ona getirildiğin de nolucaktı peki. Ne diyecekti ona. Seni getirttim çünkü ... çünkü sen benimsin mi ? . O sadece bir eğreti gelindi. Anası işini yaptırıp parasını verdi ve göndermişti. Şivan ağanın kızı gelecek ve asıl karısı olacaktı.Ya Amina geldiğin de nolucaktı.
Şeyhüşehla iyi bir kadındı ama fesattı. Amina' nın canına okuyacak bir kadındı. Nolurdu sanki Amina karşısına böyle çıkmasaydı.Şeyhüşehla ' dan önce gelseydi hayatına belki tüm.bunlar böyle olmazdı. Buralarda laf ağızdan bir kere çıkardı ve Şeyhüşehla artık Sırat ' ın karısı olacaktı.
Bu düşüncelerle yol bitmişti Kezan hastanenin önünde durmuş ve ağasının inmesini bekliyordu.
" Abi geldik " dedi Kezan.
Sırat kafasında kurduğu tüm düşüncelerden sıyrıldı bir anda. Eğer içerdeki Amina ise tüm yaptıkları , tüm söyledikleri onunla beraber gitmiş olacaktı. Bir daha hiçbir kadına Amina ' ya baktığı gibi bakamayacaktı. Eğer içerdeki Amina' ysa tüm sebebi kendin de arayacaktı Sırat.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞİRETİN SOYU (Düzenlenecek )
General FictionBen Amina . Eğreti gelin Amina. Kaçınız hikayemi biliyorsunuz ? Uzaklardan gelip yurdunuz da Sırat'ın kollarına sığınan Afganistanlı Amina 'nın yürek burkan öyküsü.