AŞİRETİN SOYU (Düzenlenecek )

Oyun

Bu ses Şeyhüşehla' nın sesiydi.

'' O artık benim ve sende odandan seslerimizi dinleyeceksin sadece '' dedi Şeyhüşehla . Kullandığı kelimeleri kime sarf ettiğini fark etmem Şeyhüşehla' nın odanın kapısını açıp yüzüme donuk suratla bakmasından anlamıştım ..

....

Şeyhüşehla ' nın dedikleri karşısında donmuştum. Ne demişti o kadın. O artık benim ve sende odadan seslerimizi dinleyeceksin mi demişti. Duyduklarım kulaklarımda yankılandı. Bu kadın iyice zıvanadan çıkmıştı. O nikahlı karısı olacakken bense Sırat' ın üzerine kalmış bir eğreti gelindim. Beni kendiyle kıyaslayıp kıskandırmaya çalışıyordu. Tam ona bunu ifade edecektim ki Şeyhüşehla ' nın arkasını dönmesi üzerine kapıdan çıkan Sırat ' la sustum.

Sırat donmuş gözlerle ve kasılmış çehresiyle Şeyhüşehla 'ya bakıyordu.

'' Ne dedin sen '' dedi Sırat . Şeyhüşehla 'ya doğru bir adım atarken .

''Be.. ben Amina ' ya hayırlı geceler diledim ağam ''

Bu kadın tam bir yılandı. Nasıl olurdu göz göre göre ,kulağım duya duya yalan söylerdi anlamıyordum. Allahım sen yol göster bu aciz kuluna . Yalan desem yine olan bana olacak ve bana inanmayacaklardı. Biliyordum. Kim inanırdı ki . Bir tarafta gerçek bir eş diğer tarafta eğreti Amina.

'' Kes sesini hatun. Duymadım mı sandın.Birde yalan söylüyorsun. Hemen Amina' dan o edepsiz lafın için af dileyeceksin sonra odaya geç ''

Sırat Şeyhüşehla 'dan benim için af mı dilettiriyordu . Bana o laf kullandı diye. Özür mü dileyecekti. Allahım inanamıyordum . Bu Sırat ya dengesizdi yada hasta bir ruhu vardı. Ya da tek sebep karnımdakiydi. Benim minik can parçama hakaret ettirmek istemiyordu .

'' A.. ama ağ.. ''

'' Kes dedim sana . Amina karnında benim soyumu taşıyo ve bir daha ona böyle bir laf edersen kendini babanın kapısında bulursun ''

'' Bu eğreti için mi bana bu sözleri sarf ediyorsunuz bu felte ( kötü kadın ) için ''

Daha fazla dinlemeyecektim. Daha fazla küçük düşmeyecektim. Hızla arkamı dönüp odaya girdim. Bir anlık boşluktan faydalanmıştım. Sırat durduramadan girmiştim .Kapının arkasına yaslanmış bitmesini bekliyordum. Bu eziyetin bitmesini. Ya bu lafları işitip susacaktım , sinecektim böyle. Ya da karşı çıkacaktım. Ama bebeğimi kaybetmeyi göze alarak çıkacaktım.

Yavaşça kalkıp yatağıma yattım. Kafamı açık camdan dışarı tarafa çevirdim. Serin hava vücudumu yalıyordu. Belki bu Mardin ' in ilk serin havasıydı yada benim düşüncelerimden esen rüzgar soğutuyordu bedenimi.Karnımı okşamaya başladım. Tek dayanağımı . Bana sevgi veren olmasa da ben ona sevgimi verecektim. Tek ona dayanacaktım. Kalbimi bir tek ona açacaktım.

Kapıdaki ses bir an kesilmişti. Odalarına girmişlerdi yada. Sırat her ne kadar onca lafı etsede o kadının koynuna gitmişti işte. Ya ne yapacaktı. Bana mı geleceğini sanıyordum. Kimim ki ben. Ne demeye gelsin bana artık. İşi bitmiş ve gitmişti. Karnımdakini bekleyip doğduktan sonra beni de bir kenara itecekti . Tıpkı Dilber gibi olacaktım. Asıl kadın Şeyhüşehla ' yken bana artık hak yoktu bu evde.

Gözlerimi kapatmış olacakları düşünmeyi bir kenara bırakırken arkamdaki kıpırtıyı farketmem zaman almıştı. Kokuyu alınca kimin geldiğini anlamamla hemen yataktan kalkmaya çabaladım. Belime sarılan elle olduğum yerde kalmıştım. Yüzümü kendine döndürüp çenemi sıkıca kavradı ve ;

" Ben buraya geldiğimde de ben ne zaman istediğimde de yanımda olacaksın anladın mı "

Gözlerimi anlamsızca defalarca kırpıştırdıktan sonra konuşma cesaretini bulmuşum kendim de ;