Deniz mavisi gözleri o anda içime ateş olup da düşüyor.
~Derin derin nefeslendim korkuyla atan kalbimi sakinleştirmek adına.
Korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Bakışlarının bana döndüğü her an ölmek istiyordum.
Bıçağı duvara sürterek yanıma doğru yavaşça adımlarken, çıkan ses kulaklarımı tırmalıyordu.
" Beni özledin mi? "
Yutkundum sertçe.
Allah'ım! Yalvarırım beni şu adamın elinden al!Konuşmadım. Konuşamadım. Ağzımı açıp tek kelime edemedim ona karşı. Bedenini duvar kenarında yatan bedenimin yanında hissettiğimde , korkuyla nefeslenmeye devam ettim.
Kalbim,sakin ol. Sadece öleceğiz.
" Sen özlememiş olabilirsin. Ben seni cok özledim canım kızım."
Nefesini ensemde hissettiğimde, gözlerimi kapattım ağlayarak.
Bileklerimde bağlı olan ip sıkı olduğu için canımı yakıyordu.
"Hmm. Bence anlaşabiliriz."
Gözyaşlarım yağmurmuş gibi yağıyordu. Kapalı olan kirpiklerimin arasından süzülen yaşlar, yanaklarımı tahriş ediyordu.
Her şey bitti feza . Hayatın, burada son bulacak. Hayatın burada, bu sapık adamın ellerinde son bulacak.
"Ama böyle zevk vermiyor bak. Böyle yapma."
Allah belanı versin şerefsiz herif. Bin belanı versin.
"Öyle mi? Peki."
Tenime dokunmasıyla beraber geçmişte olanlar aklıma gelince çığlık çığlığa ağlamaya başladım.Bu sefer olmazdı. Bu sefer kaldıramazdım.
"Bırak beni! Bırak!"
Kolumu tutan ellerinden kurtulmak için olan tüm çırpınışlarım nafileydi. Elimi ve ayağımı bağlamıştı. Üzerimdeki üniformanın diz kapakları çamur, üstü burnumu çarptığımda kanadığı için kandı.
Nefes alamıyordum. Atak gelmişti.
Kendimi asla sakinleştiremiyordum. Tir tir titreyen bedenim aynı zamanda fazlasıyla terliyor, midem bulanıyordu. Göğsümde yayılmaya baslayan ağrı fazlasıyla acı veriyordu. Eğer bu işkenceye biraz daha devam ederse bayılırdım. Bayılmam aleyhime olurdu. Kaldıramazdım.
İçimden onlara beddua okuyordum. Bu adama, bu adam mahkemede takım elbise giydi diye serbest bırakan savcıya, avukata, hepsine lanet okuyordum. Bir kere daha bu şekilde istismara uğrayamazdım.
Ben, istemiyordum. Bu kadar basitti.
"Mini mini bir kuş konmuştu..."
Bıçağı tenim değdirdiğinde beni daha da ürperten metalin soğukluğu, biraz sonra olacakların habercisi gibiydi sanki.
Ayağa kalktı hiçbir şey yapmadan. Sonra uzun bir sezsizlik oldu. Bu tarafa dogru gelen ayak sesleriyle , duvara dogru yasladım sırtımı. Ve gözlerimi gelen kişiye cevirdim.
Bakışlarım karşımdaki kişinin buz mavisi gözlerine değdiğinde nutkum tutulmustu.
Bu, bu adam,
tüm güzelliklerin vücut bulmuş haliydi sanki. Pürüzsüz teni, hafif kirli sakalları , gür bedeniyle ve en özeli ise buz mavisi gözleriyle bir ahenk içerisindeydi her uzvu.Gözlerim kaymaya başlarken, camın önünde yerde yatan o adama baktım. Ve en son, gördügüm yine o buz mavisi gözlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gözlü Dev '
ChickLit"Güzel şeyler zaman alır albayım. Bazen uzun zaman alır, bazen kısacık bir zaman alır. Ama mutlaka alır zamanı. Güzel şeyler emek ister albayım. Sevgi ister, güzellik ister. Güzel şeyler, güzel bir kalp ister albayım. Sâf , temiz ,iyi, güzel bir kal...