Şey.. Nasıl başlasın hikayem? Alarm falan çalsın, kalkmakda zorlanayım filan... Hayır klişeden uzak. Ben her şeyi düzenli olan kızım. Her sabah düzenli olarak aynı saatte (5:30) kalkıyorum. Odamda esneme haraketi filan yapıyorum, ayılıyorum. Kalkıp telefonla uğraşmak yerine düzenli sabah rutini yaratmışdım.
Küçük spordan sonra kahvaltıma su ile başlardım sağlığlı yemek yemeği tercih ediyordum. Kendime, vücuduma çok dikkat ediyordum. İnsanlar tabii bunu doğuştan falan sanıyordu ama fazla çalışıyordum. Annem bunu öyretmişdi bana.
Her zaman insanlar bana hayran kalmalılardı. Bulunduğum yerde dikkat çekmek bana göreydi. Herkesen utanan kız falan değildim ben. Her yerde kendimi düzgün şekilde anlatmaya gayret gösteriyorum, başarıyorum.
Ben Ahu. Erkeklerin koluna bile dokunsalar titreyen kız değil, kollarını koparıp götlerine sokacak kadınım. Aşk işleri mi? Hayır. Bu devirde aşk hikayeleri bana göre değildi. Bir-birini tanımadan sikişen iğrenç insanlardan uzak kalmak daha güzel.
Herkes herşeyde özgür. Hiç bir zaman buna karşı olmadım. Ama ben yapmam... Bazı şeylerden çok uzağım. Ben bu devrin insanı değilim...
Annemle birlikte yaşıyordum. Tek çocuğum. Babam bizi bırakıp gitti, sonra sevgilisine evlenme teklifi etmiş olduğunu duydum. Evimize gelip çöplerini alıp defolup gitti. Annem mükemmel kadındı. Herşey her zaman kontrolü altındaydı.
Düşünüyorum da...Belki babam bıkmıştır.Şey yani annem her zaman mükemmel şeyler istiyord-....Ne düşünüyorum ben??! Sadece anneme yetersiz kaldı. Zayıf aptalın tekiydi. Gereksiz herif işte.
Benim 25 yaşım vardı. Annemle birlikte bir şirkette çalışıyordum. Ev dekore ediyorduk. İşime bayılıyordum. Herşeyi küçük ayrıntıları ile tasarlayıp sunmak çok güzeldi...
Ben mükemmel değildim. Ama iyi olmaya çalışıyorum. Zayıf, yiyip kilo almayan kadınlardan falan da değildim. Yemek yemeyi çok severim ama dikkat ederim. Kilo almak çok kolaydı benim için.
Unutmamalıydım bu devirde hiç kimse problemlerinle ilgilenmez. Sonuç her zaman önemli.
Bu gün her sabah gibi iş için giyinip çıkıyordum. Siyah, bol takım, içine beyaz tişört giydim. Yüzüklermi takdım. Saçım fazla düz. Her zamanki hali gibi. Aynaya baktım.. Yanii iyiydim..Hazırdım yani. Beyaz spor ayakkabımı giydim. Annem evde değildi. Ofisde fransadan gelen misafirlerle ilgleniyordu kaç gündür.
Kapıyı bağlayıp, arabama doğru gitdim. Arabamda camın önüne bir kâğıt koyulmuşdu. Şaşırdım yani doğal olarak.. Kâğıdı aldım. Şey... Yani aldım almasına da bu kâğıt neden böyle nasıl desem eski çağdan kalmış gibiydi..? Eskimişdi sanki. Sosyal deney filanmı bu şimdi acaba? Biri çıkıp "kameraya el sallayın" falan dermi?
"Kağıdı okumayı mı denesen Ahu?" İç sesime kulak verdim. Kâğıdın üstündeki yazı çok güzeldi... yani fazla güzel,ince harfler vardı. Burada şöyle yazıyordu. "Seni yanıma alacağım Ahum.. İnce, zarif kadınım"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamana Karşı Aşk +18
ChickLitHer şey bu aşka karşıydı...İnsanlar,evren,zaman... Tanrı bile... Aşk bu değil mi zaten? İmkansızı oldurmak...Herkese karşı kazanırken bir kişiye hep yenilmek... Bu kaybetmenin seni öldürmesi ve her zaman yaşatması... Kendini kaybetmek... Onu bulmak...