Zamana Karşı Aşk +18

4. bölüm

Bu kelimeler beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu.. Kahretsin onu görmek istiyorum. "Ki-Kimsin?" dedim. Sesim titredi. Kahretsin ne oldu sesi titremeyen kıza. Şerefsiz Boraya yağdırıyordum hani???! Bunun ondan ne farkı var ki ? Hem evime girmişti!

"Az kaldı,güzelim." dedi...Çok yakınımdaydı. Ve uzaklaştığını hissettim. Sanki boşlukda kaldım birdenbire...Hiç ses yoktu... "Burda mısın?"...

Ses yoktu.. Gözlerimi açtım. BİRAZ ÖNCE AÇSAYDIN APTAL.!

Gözümü açar açmaz karanlık oldu. Gözlerimin alışması için biraz bekledim. Evde yalnızdım..Gitmişdi.. Koltuğa sanki yapışmıştım. Gözüme bağlanan şeye baktım..Bu kumaş parçası.. Çok güzeldi.. Bordo saten bir kumaşdı. Sesin sahibini andıran bir şeydi bu sanki.

Üstüme tişörtümü giydim.Onun dokunuşlarıyla ıslanmış olmam beni utandırdı. Gerçekten evime giren yabancının bana hafif dokunuşu ile ıslanmıştım..

Kendime bir bardak sıcak çay döküp koltuğa oturdum. Düşünmekden yorulmuştum. Ne yaptım ben?!

Kafamda sorularla gözüm bardağıma takıldı. Üzeri Hogwarst resimli bardağım.. Tamam ne olmuş muggle gibi doğduğuma inanıp bir gün bende büyücü olacaksam?! Birazcık geç mektup göndermiş ola bilirler, ama bu göndermeyecekleri anlamına gelmiyor..

Koltuğa uzanıp gözlerimi yumdum. Ne gündü ama?! Garip şeyler görmemle beraber patronum bana taciz ediyordu ve yabancı biri tarafından ellenip boşalmıştım...

Sabah her zamanki saatde uyandım. Kahretsin, gidecek bir işim yoktu.. Bir gün kuralları çiğnesem bir şey olmazdı. Kuralları çiğnemek dediğim de biraz daha uyumak..

Hadi ama bu maaşlar neyin nesi?! Başım öyle acıyordu ki... İnternet sitelerinde iş bulmak istedim. Yani sadece İSTEDİM. Cidden pezevenk Bora iyi para veriyormuş...

Leptopu kapattım. Bir şey bulucağım yoktu zaten. Telefonu elime alıp müzik uygulamasını açtım. Zeki Müren- yaralı gönül.. Kenardan böyle şarkıya hayran olduğum asla anlaşılmazdı.. Şarkının müziğini duyunca omuzlarımı hareket ettirmeye başladım..

Günah değil mi yazık degil mi bana?
Gel yeter artık sar beni kollarına..

Bu kelimeler bana dünki yabancıyı andırdı.. Kalbim hızla çarpıyordu.. Onu istiyordum. Gerçekten, sesi bile beni etkilemişti. (Tamam, yalnız sesi değil...)

Kendimi müziğe kaptırmıştım.. Kıvırtıp, dans ediyordum.. Açıkçası kendimi seviyordum. Üzerimdeki kısa şortum ve bol tişörtümle kendimi seksi hiss etdim. Saçımdakı tokayı açıp müziğe bıraktım kendimi.. Baya iyi geliyordu..

Mutfakta muhteşem dansımı biten müzik durdurunca telefonumu yeni şarkı açmak için elime aldım..

"Hadi, Ahu, aynı şarkıda dans et, güzelim.."