Küçüktüm Annemlerle, halamlara köye gittik, tabi köy sabahları cıvıl cıvıl gece herkes evine çekilir öyle bir yer.. Gece arkadaşlarla saklambaç oynadık, Yatsı namazını kılanlar evine gidiyordu, arkadaşlarım da gitti tabi, bende eve gitme kararı aldım tek başıma ne yapabilirdim ki? Neyse eve gidiyorum, yamaçta bir ev var Eski harabe, ışık yanıyordu. Çocuk sesleri duydum, çocuk olan yerde oyun vardır mantığıyla gitmeye karar verdim, gittikçe yavaş yavaş sesler kesiliyordu, evin içinde bi Gölge gördüm, korktum eve koştum,. Terleye terleye Uyudum. Ertesi gün tarlaya gitmek için köprüden geçiyordum, Sabah ezanından sonra hava Sisli... Köprünün arkadasında bi adam gördüm yüzünü göremedim ama beni takip ediyordu, koşa koşa geçtim köprüyü bu sefer karşıma çıktı, bembeyaz elbiseli bi kadın, saçları siyah, dünya tatlısı kız, elimden tuttu, götürüyordu beni, birden kadının eli sıcaklaştı, sıkıyordu elimi.. Korktum, gözlerimi kapadım ağlaya ağlaya halamın öğrettiği duayı okudum, birden hafiflik hissettim, kadın gitmiş, tabi bende eve koştum.. Anneme bahsettim güldü.. Bende o gün anladım hayatımda dünyada yalnız değiliz "
