Trust My Fire || Minsung

0.8

"Bam...Bam..."|

"Minho."

"Efendim Jisung?"

"Dokunmadı di'mi sana?"

"Dokunmadı dedim ya... Daha ne kadar söylememi istersin Ji?"

"Tamam, korktum sadece."

Jisung gülümseyerek Minho'ya baktı. Minho da gülümsemesini ortaya koyarak karşılık verdi Jisung'a. Jisung'un bakışları Minho'nun bileklerine indiğinde yüzündeki gülümseme soldu. Bunu gören Minho ise hemen bilekleri sakladı.

"Ahh... Hani yarın sabah 05.30 şeyi var ya..."

"Hmm?"

Jisung'un bakışları yukarı doğru geri çıktı.

"Onu ertelemeye gerek yok değil mi?"

"Sen iyisin değil mi?"

"Hmhm. Süpermen Minho her zaman iyidir bebeğim sen ne diyorsun?"

Minho alaycı tavırıyla tek kaşını kaldırıp Jisung'a baktı. Minho'nun yüzünü gören Jisung kahkahasını içinde tutamadı.

"Dur bekle. Geliceğim."

Minho, küçüğünün sözünü dinlemiş ve olduğu yerde beklemişti. Jisung'un geri döndüğünde elinde gördüğü çantayla kaşları anlamamış bir ifadeyle çatıldı.
Jisung yavaşça Minho'nun bileklerini kendine doğru çekti. Yara için kremini sürüp ellerini bandajladı.

"Böyle çok havalı oldun. Şöyle dişinle tutsana bandajı."

Jisung yavaşça Minho'nun pozunu ayarlarken gülmüş ve onu fotoğraf çekmişti. Galerisini açarak Minho'ya gösterdi.

"Tamam o zaman ertelemeye gerek yok."

Minho, sırıtıp Jisung'un kapısına doğru ilerledi.

"Ben gidiyorum."

Jisung küçükçe kıkırdayarak buna cevap vermiş oldu. Minho'nun odasından çıkışını izledi. 5 dakika geçmesini bekledi. Çünkü Minho'nun kolidordan gitmiş olmasını umut etti.
Beklediği süre bitince odasından çıkıp deposuna doğru yürüdü. *Deposu onun için kurbanlarını tuttuğu yer.*
Deposunun kapısını açtığı anda önünde bağlanmış Micha, onu çırpınarak karşıladı.

"Ah, hoşgeldim. Ne demek istediğini anlıyorum Micha."

Jisung, yavaş adımlarını kullanarak Micha'nın etrafında yarım tur attı. Yani tam arkasına geldi. Minho'ya yaptığı gibi kollarını omzundan önüne doğru sarkıttı Micha'nın arkasından.

"Sencede Lee'ye dokunmak tehlikeli değil miydi?"

Micha'yı aynaya doğru çevirdi. Kendiside Micha'nın arkasından Micha'nın yansımasına bakıyordu.

"Ah ağzını açmayı unutmuşum."

Jisung nazikçe(!) Micha'nın ağzındaki kumaş parçasını açtı.

"Ayı herif. Yeterli değil mi?"

"Hadi ama korkunu istiyorum. Biliyorsun."

"Senden mi korkucağım ben?"

"Yok, yok, yok. Benden değil. Yapacaklarımdan korkmalısın."

Micha gülmeye başladı. Jisung ise arkadaki dolaptan birşey arıyormuş gibi yaptı. Micha, zaten aynaya dönük olduğu için Jisung'un davranışlarını izliyordu. Jisung ise aniden dönüp Micha'nın yere düşmesi için tekme attı.