01

102 8 0
                                    

"Kanı kesinlikle beni çekiyor "
-JUNGKOOK-
Aslında onu kendi odasına götürebilirim ama o temas etmekten korkuyor. Büyük ihtimal saldırıya uğradı. Ae Sook ile ne kadar ileriye gittiler ki? Bunu ona sorarsam büyük ihtimal öyle bir şey olmadı der. Her neyse bu gün burada uyusun. Eğer onu götürürsem büyük ihtimal temas etiğim için delirir. Dürtsem yine aynısı olur. Seslenebilirim ama gerçekten çok güzel uyuyor. Kıyamıyorum.... Bu gün burada uyusun. Sabah okul için uyandırırım. Benim uykuya ihtiyacım yok. O yüzden uyanık kalıp dışarıya çıkmam lazım. Onun yanında ilaç olmadan duramam. Dışarısı çok soğuk. Ama üşümeyi hissetmediğim için böyle çıkacağım. Zaten üzerimde de siyah bir kargo pantolon ve beyaz bir tişört var. Klasik kıyafetlerim. Bunlardan onlarca var. Her neyse aşağı inmem lazım. O yüzden oturduğum yerden kalktım ve kapıyı sessiz bir şekilde açtım. Evde tek babam uyanıktı. Büyük ihtimal dışarıdadır. Eğer dışarıda değilse çıkamam. Tae'yı onunla bırakamam. Ama benimlede tehlikede. O yüzden çıkacağım babamın kendini tutabileceğini düşünüyorum. Ama ne olur ne olmaz diye kapıyı kilitleyip anahtarı yanıma aldım. Dışarıya çıktım. Namkyu'nun evine gitmem gerek. Bu bölgede ilaçları satan tek kişi o. Onlar olmadan insan içine karışamayız. Eskiden sadece geceleri dışarı çıkıp avlanabiliyorduk. İlaçlar sayesinde insan gibi gözüke biliyoruz. Bu daha kolay avlanmamızı sağlıyor. Bütün bu düşünceleri bir kenara bırakıp yürümem lazım. Evi çok uzak .
_______________________________
Namkyu:
Yine ilaç mı almaya geldin?
Jungkook:
Sence?
Namkyu:
Elimde ilaç kalmadı. Bu gün birisi gelip bütün stoğu aldı.
Jungkook:
Onlara ihticayım var.
Namkyu:
Elimden bir şey gelmez. Başka birini bul.
Jungkook:
Alan kişinin satmayacağını nereden biliyorsun?
Namkyu:
Satarsa satsın umrumda değil
Jungkook:
onları almak için para harcıyorsun.
Namkyu:
Her neyse git başka birini bul.
Tuhaf tuhaf bakıyordum. Elinde ilaç olmasa bile böyle kaba davranmazdı.
Jungkook:
Bu bölgede başka ilaç satan kişi yok.
Namkyu:
Bir şey yapamam.
Jungkook:
Tamam gidiyorum.
Aslında sinirlenmiştim. Bu bölgede tek ilaç satıcısı o. Başka bir yerden bulamazdım. Eve gitmem lazım. Belki babamda ilaç vardır. Ama sanmıyorum. Onun benden daha fazla ilaca ihtiyacı oluyor. Bu günü ilaçsız geçirsem sorun olmaz ama Tae'nin yanına gidemem. Ha siktir unuttum! Babamda ilaç almadı bu gün! Umarım Tae'ye bir şey yapmamıştır.
_______________________________
Yolda koşuyordum. Yağmur yağıyordu. Yerler kayıyordu. Hemde deli gibi. Ama gidebileceğim en kısa sürede orada olmalıydım. İlaçlar oIsa kendini tutabilirdi. Ama ilaçlar olmadan tutamaz. Tekrar o sahneyi görmek istemiyorum.
_______________________________
Eve geldim. Babam alt katta yoktu. Odam 2. kattaydı. Merdivenleri çok hızlı çıkıyordum. Odamın kapısı açıktı. O an içimden kesin öldü diye bir cümle geçiriyordum. Kapının önüne gelince odada kimsenin olmadığını fark ettim. Deli gibi korkuyordum. Koridorda koştururken Tae yanımdan geçmişti. Aslında kolundan tutup durdurucaktım. Ama temas etmeyi sevmiyor.
Jungkook:
TAE!
Tae:
Efendim?
Jungkook:
Niye odadan çıktın?
Tae:
Uyandığımda kapı kilitliydi. Baban kapıyı açmaya çalıştığımı anladı. Ve yedek anahtar ile geldi kapıyı açtı hepsi bu.
Üzerinde boğazlı bir kazak vardı.
Jungkook:
Boynunu aç.
Tae:
Niye?
Jungkook:
Isırmayacağım.
Hala tuhaf tuhaf bakıyordu.
Tae:
Yapmak zorunda değilim.
Jungkook:
Zorundasın çünkü ben yapamam temastan korkuyorsun. O yüzden şimdi söylediğimi yap
Tae;
Hayır
Jungkook:
Lütfen.
Tae;
Tamam ama boynumda bir şey yok.
Sonunda yapmıştı. Kazağı yavaş yavaş boynundan sıyırıyordu. Boynunda bir şey yoktu.
Tae:
Bir şey yok değil mi?
Jungkook:
Evet ama başka bir yerinden ısırmış olabilir.
Tae:
Saçmalama öyle olsa hissederdim.
Jungkook:
Yanıma gel
Tae:
Of saçmalıyorsun ben odama gidiyorum.
Merdivenlerden iniyordu. Belkide gerçekten bir şey yoktur.
-TAE-
Gerçekten tuhaf davranıyor du. Kendi babasından şüphelendi. Ama ısırdığını hissetmedim. Bazen saçmaliyor.
_______________________________
Odamdaydım. Dışarıdan hiç ses gelmiyordu. Duran yağmur tekrar yağmaya başlamıştı. Oda karanlıktı. Işığı açmam gerekiyordu. Ayağa kalktığımda başım döndü ve yere düştüm. Bu ilk defa olan bir şey değildi. Her zaman olur. Ayağa kalkmaya çalışıyordum. Ama bir türlü bacaklarımın üzerine doğrulamıyordum. Ağzımdan kan gelmeye başlamıştı. Bu ilk defa olmuştu. Ağzımdan çok fazla kan geliyordu. Kapı tıklatıltı.
Jungkook:
Girebilir miyim?
Ağzımı açıp konuşmak istiyordum.
Jungkook:
Her şey yolunda mı?
Jungkook:
Tae iyi misin? Giriyorum
-JUNGKOOK-
Girdiğimde kan kusuyordu. Bayılıcak gibiydi çok geçmeden tam kanın üzerine bayılmıştı. Benim burada olmam onun için büyük tehlikeydi. O yüzden annesini çağırıcaktım. Ben burada durursam ona zarar verebilirdim. Annesinin odasına gittim. Kapının önünde durdum ve kapıyı iki kez tıklattım. Kapı açılmıştı.
Eun kyung:
Efendim Jungkook
Jungkook:
Tae kan kusuyor da o yüzden
geldim.
Bunu söylediğimde gözleri bebekleri korku ile büyümüştü. Oğluna ger çeken çok değer veren bir anne. Beraber Tae'nin yanına gitmiştik. Hala baygındı.
Eun kyung:
Ambulansı arar msın?
Jungkook:
Tabiki
Dedim ve uzattığı telefonu elinden aldım.
_______________________________
Ambulans gelmişti ve ambulansa sadece bir kişiyi alıyorlardı. O yüzden annesi gitti. Bende araba ile gidiyordum.
_______________________________
Hastaneye gelmiştim. Tae şuan iyi gözüküyordu. Ama hala baygındı.
Eun kyung;
Jungkook burada bekler misin? Doktor ile konuşup geleceğim.
Jungkook:
Tabiki.
Dedim. O da odadan çıkmıştı. Ben ise Tae'nin yattığı yatağın yanında li koltukta oturuyordum. Hala kıyafetleri kan içindeydi. Eve gidince değiştirirdi. Tae yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Yatakta doğrulmuştu.
Jungkook:
Yat
Tae:
Ne oldu?
Jungkook:
Odaya girdiğimde kan kusuyordun. O yüzden hastaneye geldik. Babamın seni ısırmadığından emin misin?
Tae:
Evet
Jungkook:
Eve gidince benim odam da kalıcaksın.
Tae:
Hayır.
Jungkook:
İtiraz etme bu günlük benimlesin sadece ama annen ile konuşup senin benim yanında kalman için ikna edeceğim
Tae:
Öyle bir şey yapmayacaksın.
Jungkook:
Yapıcam.
Tae:
Ne zaman gideceğiz?
Jungkook;
Annen konuşmayı bitirip ve doktor serumunu çıkartana kadar buradayız.
Gözleri korkuyormuş gibi bakıyordu. Büyük ihtimal doktorun temas etmesinden korkuyordu.
Tae:
Doktor bana dokundu mu?
Jungkook:
Hayır
Aslında temas etmişti ama bunu ona söyleseydim korkardı.. Şuan daha rahat gözüküyordu. Böylesi daha iyi. Kapı açılmıştı. Annesi ile doktor içeri girmişlerdi. Doktoru görünce gözler bebek leri korku ile büyümüştü
Tae:
Jungkook yanıma gelir misin?
Oturduğum koltuktan kalktım ve yanına gittim.
Tae:
Ben bu doktoru istemiyorum.
Bunu çok kısık bir ses ile söylemişti.
Jungkook;
Niye?
Tae:
İstemiyorum işte
Jungkook:
Hastanedeki tek doktor o çünkü saat 5.00 o nöbetçi kalmış. Bir kaç tane de hemşire var. Değiştirme şansımız yok.
Tae:
O zaman beni bu adamla yanlız bırakmayın.
Jungkook:
Tamam
Eun kyung;
Doktor serumunu çıkardıktan sonra gidiyoruz.
Doktor Tae'nin yanına gitmişti. Tae neredeyse titriyordu. Doktor Tae'nin kolunu tutmuştu ve serumun iğnesini kolundan çıkarmıştı. Tae çıkardığı gibi kalkıp arkama saklanmıştı. Neden bu kadar korkuyordu? Kolunu temizlemek için ıslak mendil almıştı. Sanki kötü bir şey olmuş gibi kolunu siliyordu. Doktor tuhaf tuhaf bakıyordu.
Jungkook:
Biz Tae ile dışarıdayız.
Eun kyung;
Tamam gidebilirsiniz.
Tae bir saniye bile arkamdan ayrılmamıştı.
Jungkook:
Dışarıdayız artık arkamdan ayrılabilirsin.
Dediğimde arkamdan ayrılmıştı. Telefonum çalıyordu. Telefonu çıkartıp baktığımda Eun kyung'un aradağını gördüm açıp haporlere aldım. Tae'nin yanına gittim.
Eun kyung:
Eve gidebilirsiniz.
Bende tamam diyip kapatmıştım.
Jungkook;
Eve gidiyoruz Tae ve bu gün benim odamda kalıyorsun. Zaten odanın boşalması lazım orası iş için çalışma odası olucak.
Tae:
Tamam
Dedi ilk defa itirazsız tamam demişti.
Jungkook:
Arabaya bin.
Arabanın kapısını açmış onun binmesini bekliyordum.
_______________________________
Eve gelmiştik. Bunun nedeni bir ısırık olmalıydı ve Tae bunu hissetmemiş olabilirdi. Babamın uyuşturucu bir nefesi var. O benim gibi genç bir vampir değildi. Yetişkin bir vapmir olduğu için hissetmesi zor olurdu.
Tae;
Odadan çıkar mısın?
Jungkook;
Hayır ,ama sen kazağını kaldır ve arkanı dön.
Tae:
Niye?
Jungkook;
Diş izi var mı diye kontrol edeceğim.
Tae:
Hayır.
Jungkook:
Bir kez itiraz etmesen olmaz mı gerçekten?
Tae:
Buna itiraz etmem gayet mantıklı bence
Jungkook:
Sen yapmazsan ben yaparım.
Tae:
Öyle bir şey olmayacak.
Jungkook:
Lütfen sadece kontrol edeceğim.
Tae:
Kabul etmiyorum.
-TAE-
Jungkook'un eli bir anda kazağıma gitmişti.
Tae:
Hayır dediğimi hatırlıyorum.
Jungkook:
Uyardım seni
Tae:
Ben yaparım çek elini lütfen
Sonunda geri çekilmişti. Kazağımın ucundan tutup kaldırmıştım.
Jungkook:
Diş izi var.
Bende bunu duymayı beklemiyordum. Çünkü hiç bir şey hissetmemiştim.
Jungkook;
Sen uyu ben geleceğim.
Diyip kapıyı sert bir şekilde kapatıp çıkmıştı.

______________________________
Merhaba! Bu bölüm üzerinde çok düşündüm. Bir kaç şeyden bahsedeceğim;
Bu ficte herkes reşit yaşlar gerçek ile bağımsız olabilir.
Tae'nin yaşı:19
Jungkook'un yaşı; 23
Bu bir hayran kurgu gerçek ile bağlamtılı değil olamaz zaten. Pedofili konusu sizi rahatsız ediyorsa okumayın lütfen. Ficte Jungkook ve Tae dışında hiç kimse gerçek değil. Yüzlerine gelirsek model bulmak zor o yüzden Ae sook'un var tek. Zaten unutmamanız gereken kişi o. Doktor'un adı: Kyu bong. Erkek bir karakter.

  ʟᴏᴠᴇ ꜱʏɴᴅʀᴏᴍᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin