𝐅𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬 ||𝑀𝑖𝑘𝑎𝑠𝑎 𝐴𝑐𝑘𝑒𝑟𝑚𝑎𝑛

-üç-

Oy atmayi ve yorum yapmayi unutmayin 💗

-

Elindeki telefona bakarak mutfağa geldin. Gözlerini kısarak telefonu kendine yaklaştırdın. Tam o sırada biri tarafından tişörtün tutuldu ve geriye çekildi. Korkuyla çığlık atarken arkanı döndün. Abindi.

"Hadi" dedi sırıtarak "güreşelim."

"Yürü git başımdan be!" sinirle söylendin. "İşim var."

"Ne işin var?"

"Verdiğin diyet listesine bakıyorum." dedin dudağını büzerek "Bugün onun yanına gidiyorum. Evinde kalmam gerekiyormuş... Aslında bu niçin gerekli hala anlamış değilim. Sonuçta otobüs, taksi, metro gibi ulaşım araçları var. Kendimde gidebilirim evine. Sabah erkenden gider kahvaltı hazırlarım ama-"

"Geç kalabilirsin falan filan diye. Gün içinde ne olacağını bilemezsin." omuzlarını silkti. "Geçmişte birkaç bir şey yaşamışlar sanırım. Ondan böyleymiş."

"Yine de saçma. Evine birini çağırabilir."

"Daha işe başlamadan işten mi şikayet ediyorsun?" abin sana hayretle baktı "Çalışmak istemiyorsan çık."

"Hayır, istiyorum. Hem sayesinde birisiyle tanışmış oldum. Bu sayede kaç dövüşçüyle tanışabileceğimi tahmin edebiliyor musun?"

"Şey... aslında, beni zaten tanıyorsun?" abin tek kaşını kaldırarak söylendi. "Başkasına ihtiyacın var mı?"

"Sen emekli olmadın mı?" dudağını büzdün. Buna sebep olan şey sendin. Bunu bilmek ve söylemek senin vicdanını sızlatıyordu. "Özür dilerim. Benim yüzümden-"

Moe saçlarını karıştırdı. "Bir anda duygusallaşmanın lüzumu yok. Olanla ölmüşe çare yok. Hem kısmen kendi isteğimle bıraktım. Tamam mı?" derin bir nefes verdi. Dikkatini dağıtmak için aklına gelen ilk şeyi yaptı. "O zaman güreşelim."

"Abi!" seni omzuna atan abinle çığlık attın. Koltuğa bıraktıktan sonra seni oyuncak bebek gibi tutup kaldırdı. Piercinginin acısı yüzünden debeleniyordun.

Senin mesai başlamıştı bile.

-

"Kurallar gereği ense, göz, burun, boğaz ve genital bölgelere dokunulmaz." Moe karşısında duran kadına bakarak söyledi. "Zaman geçtikçe gücünü artırman güzel bir şey. Ama dövüşün sonlarına doğru ihlal yapman yüzünden kazanacağına kaybedebilirsin."

"Anladım." dedi başını sallayarak. "Sasha hadi antrenman yapalım."

"İstemez." burnuna tuttuğu buz torbasıyla ayakta olan kadına baktı. "Git koçunla falan yap. Adi karı!"

Mikasa istemsizce omuzlarını düşürdü. Gözleri çevreyi taradı. Antrenman yapabileceği kimse yoktu. Yani, Hanji ve Ymir beraber antrenman yapıyordu. Lena daha çok acemiydi, burada en yeni olan kişi oydu. Onun haricinde burada olmayan 1-2 kişi daha vardı.

"Mikasa" Moe seslendi "biraz mola vermeye ne dersin? Hem yemek saatin yaklaşıyor."

"Olur." başını salladı. Sen elinde olan soğuk su ve havluyu ona uzatmak için iplerden geçtin. "Teşekkürler."

"Rica ederim." neşeyle gülümsedin. "Başka bir şeye ihtiyacın var mı?"

"Şu anlık yok." başını iki yana salladı. "Çantanı hazırladın mı? Senin için odayı temizlettim."