-beş-

308 36 107
                                    

Oy atmayi ve yorum yapmayi unutmayin 💖

-

Mikasa ile geçirdiğin günler sonucu olarak, birbirinize alışmaya başlamıştınız. Beraber bir rutin bile oluşturmuştunuz. Sabahları erken kalkıyor, ikinize kahvaltı hazırlıyordun. Sen kahvaltı hazırlamadan önce Mikasa koşudan eve gelmiş oluyordu. Duş aldıktan sonra beraber kahvaltı yapıyordunuz. Akşamları yatmadan önce kahve içerek sohbet ediyor, bazı geceler film izliyordunuz. Hatta beraber yeni bir diziye bile başlamıştınız.

"Yulaf yok mu?"

"At mısın sen? Ne o öyle her gün yulaf yiyorsun?"

Mikasa gözlerini kırpıştırarak sana baktığında kıkırdadın. "Ciddi değildim."

Kafasını salladı. "Bu ne?" diyerek tabakta duran peyniri gösterdi. "Peynir."

"Bundan daha öncede bende var mıydı?"

"Yoktu. Ben yeni aldırdım." dedin, portakal suyuna benzeyen içeceği masaya koyarken. "Light peynir tüketme. Sandığın kadar faydalı değil. Ayrıca bu peynir kokmuyor ve dokusu kesinlikle daha güzel. Bu salataya da çok yakışıyor." haşlanmış yumurta, kırmızı kapya biber, maydanoz, yeşil soğandan oluşan salatana küp küp doğradığın peynirleri eklemeden önce söyledin. Göbeği ince ince kesmek yerine elinle ufalayıp atmıştın. Sosunu da döktükten sonra hazırdı. "Tadaaa" dedin koca kaseyi masaya koyarken "çok güzel oldu."

Mikasa başını yana eğdi. "İlk defa görüyorum bu tarz bir salatayı."

"Ben küçükken Moe çok yapardı." dedin omuzlarını silkerek "Bence tadı çok güzel. Ayrıca kahvaltını hafif tutmak zorundayız, çünkü akşam yemeğinde kaburga var."

"Pekala. Sen ne dersen o." dedi çatalı eline alarak. Bir parça salatayı ağzına atarken duraksadı "Portakal suyu ne için?"

"O takviye. İçinde vitamin olan bir kapsülü erittim. Sağlık raporlarına göre bundan kullanman gerekiyormuş." dedin bardağı geriye çekerken. "Yemek yedikten yarım saat sonra içersin. Zaten bugün antrenmanın öğlen başlıyor."

"Tamam." dedi yine başını sallayarak. Çatalı ağzına attığında beğendiğini belirten bir mırıltı çıkardı. "Vay be, tahmin ettiğimden daha lezzetli."

"Şüphen mi vardı?"

"Sadece 'ne kadar iyi olabilir ki' diye düşünmüştüm."

"Nasıl buldun?"

"Güzel." dedi bir çatal daha alırken. "Ellerine sağlık."

"Afiyet olsun."

-

"Yüze odaklanma!" Moe sinirle söylendi. "İhlal yapıyorsun!"

Mikasa alnından akan teri koluyla sildi. "Tamam." dedi nefes nefese. Ciğerleri havasızlıkla şişerken, burnundan nefes alıp ağzından vermeye başladı. Yorgun hissediyordu. Tekrar pozisyon aldı. Hanji'ye saldırmadan önce yumruğunu sıktı.

Genital bölge yok, yüz yok, boyun/ense yok. İçinden kendi kendine tekrarladı. Vuracağı noktayı seçmeden önce vücudunu taradı. Karma dövüş sporunda en çok zorlandığı şey, yüze saldırmamak olabilirdi. Karşısında olan herkesin suratına bir tane yapıştırmak istiyordu.

Mikasa gözlerini kısarak zihninden bir parça hatırladı. Pazılarına odaklandı. Sırıtarak Hanji'den gelen hamleyi savuşturdu ve kendi hamlesini yaptı.

Ve bir kahkaha sesi duydu.

Dikkati istemsizce dağılırken kafasını kaldırdı. Gözleri sana kayarken, Armin'in kolunu cilveli bir şekilde tutmana şaşırdı.

𝐅𝐥𝐚𝐰𝐥𝐞𝐬𝐬 ||𝑀𝑖𝑘𝑎𝑠𝑎 𝐴𝑐𝑘𝑒𝑟𝑚𝑎𝑛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin