Yeni uyanmıştım gözlerim hala açılmıyordu deli gibi uykum olmasına rağmen Ceylinle birlikte bavulumu hazırlıyorduk. Annemler 1 aydan daha fazla süre burada olmayacaklardı yurt dışına yaptıkları seyahatten dolayı. Bavulumun hazırlığı bittikten sonra evden çıktık altıma bol gri bir eşofman üzerime ise Düz siyah bir tişört giymiştim düz siyah saçlarımı omuzlarımdan salmıştım. Ceylinlerin apartmanının onune geldiğimizde araba durdu asagıya indik bavulumu aldım ve yukarıya çıktık 1. Katta oturuyorlardı. Eve girdikten sonra Ceylinin ardından salona ilerledim bavulumu kapının önünde bırakmıştım. Ceylan salona girdiğinde karşımda siyah saçlı, kaslı, uzun boylu bi adam duruyordu üzerinde bol tişört altında şort vardı spor yapıyordu görünüşüyle son derece yakışıklıydı. Lanet olsun Allahım sen neler yaratıyorsun. Ceylin söze girdi "Naber abi, Bu Afra 1 ay falan bizde kalıcak. En yakın arkadaşım." dedi abisine beni göstererek ardından bana döndü ve " Bu da abim Ateş." dedi. Elimi uzattım. "Tanıştığıma memnun oldum." dedim gayet özgüvenli bir şekilde anlaşılan şu 1 ay baya eğlenceli geçecekti. O da aynı şekilde yanıtladı ve elini çekti. "Ceylin bana odamı gösterir misin bavulumu koyayım." dedikten sonra arkamı dönmüştüm tam Ceylinle çıkarken arkadan Ateşin sesi duyuldu. "Ceylin sen bırak, Afra sende benimle gel ben gösteriyim odanı." dediğinde başımı salladım. "Bavulun nerede?" diye sordu yüzüme bakmadan "Kapının önündeler dur alıp geliyorum hemen." dedim ve kapıya yöneldim tam bavulu kaldırırken Ateş elimden aldı "Sen bırak ben taşırım." dediğinde arkasından yürüdüm ve onunla yukarıya çıktım. Misafir odasının önünde durdurduğunda kapıyı açtı ve içeriye girdi. Bavulumu yatağın üzerine yan yatırarak koydu fakat açmadı. Ardından bana döndü "Gerisini sen halledersin." dedi ve gitti. Bavulumu boşalttıktan sonra asagıya indim. Eve bakındım fakat Ceylini göremedim en son balkona girdim Ateş orda oturuyordu. Yanına yaklaştım ve bir sandalye çekip oturdum. "Ceylini aradım ama bulamamasın nerede biliyor musun?" diye söze girdim. Elindeki sigarayı küllüğe koydu ve bana döndü. "Ceylin işe gitti ordanda dans salonuna gidicek saat 1 den önce gelmez o eve." dedi ve sigarasına devam etti. "Bana da bir tane verir misin." dedim sigarasını işaret ederek. "Sen kaç yaşındasın ki Afra?" dedi muzip bir ifade ile "24 sen?" diye sordum. " 4 yaş ekle sen ona." dedi göz kırparak sonra önüne döndü. "Her neyse bana da verebilir misin?" diye sordum tekrar. Kafasını salladı paketten bir tane çıkartıp bana verdi sonra yaktı. Sigaram bittikten sonra kalktım "Kahve yapacağım ister misin?" diye sordum Ateş'e, Ateş gerçekten isminin anlamını taşıyan bir adamdı. " Olur şekersiz olsun." dedi. NE ŞEKERSİZ Mİ! ŞEKERSİZ KAHVEMİ OLUR IYYY. "Şekersiz mi? Onu nasıl içiyorsun." diye sordum. "İçiyoruz bir şekile neyse yapmayacaksın her halde." dedi sırıtarak. "Hayır yapıcam neyse ben geliyorum yapıp." dedim ve balkon kapısını hızla çarparak çıktım. Delirtiyor insanı ya. Üzerimdeki kot pantolon ve gömlek sıkıyordu. Önce odaya gittim ve altıma kısa bir sort üzerime ise bol siyah bir tişört giymiştim.
Siyah saçlarımı tarayıp omuzlarımdan salık bırakmıştım yine hafif pembe rujumu sürüp aşağıya kahve yapmaya gittim. Kahveler elimde hazır iki fincanla balkona gittiğimde Ateşte üzerini değiştirmişti. Üzerine siyah bir tişört altına ise gri paraşüt eşofman tarzı bir şey giymişti. Oldukça Ateşliydi ismi gibi..
Balkonda oturuyordu. Yanına geçtim ve kahvesini uzattım sağol anlamında başını salladı. Ama benim gözüm her defasını şu harika kaslarına gidiyordu. O kasları ellemek istiyordum çok güzeller bence benden 100 tane taşır o kaslarla. Ardından Ateş konuşmaya başlayınca hızla kafamı ona çevirdim. "Kaslarıma bakmaya devam edecek misin?" diye sordu. OLAMAZ! "Ne alaka ben onlara bakmıyorum ki bir kere!" dedim öfkeyle. "Sen neye bakıyorsun o zaman?" dedi ve muzip bir ifade ile göz kırptı. Sinirlenmiştim delirtmek istiyordu ve başarmıştı da. "Ben.. Ben yola bakıyorum." dedim hiç bir şekilde inanmamıştı. Yerin dibine girmek istiyorum. Allahım canımı alacaksan şuan alabilirsin tam zamanı bence. "Neyse ben artık geçiyorum içeriye üşüdüm." dedim ve kalktım fincanımı da aldığım sırada ayağım takıldı ve çok sert bir şekilde fincanın kırıklarının üzerine düştüm. Dizim çok acıyordu ve sol elimden kan akıyordu bol bol hemde. Ateş doğrudan koştu yüzü çok değişik bir ifade almıştı gerçekten korkmuş gibiydi.
"AFRA!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 AY'DAN FAZLA
RomanceAfra ailesi yurtdışına gittiği için en yakın arkadaşı Ceylinin evine gidiyor eve ilk girdiği andan beri arkadaşı Ceylinin abi Ateşle aralarında bir etkileşim oluyor. Afra her ne kadar ona olan hislerini kontrol etmeye çalışsa da başarısız oluyor ayn...