6

156 18 19
                                    


Seonghwa diğerlerine nazaran oldukça iyi geçen günün ardından San'la sözleştikleri gibi havuza inmek için merdivenleri iniyordu. San'ın bu ılıman tavrı garip bir şekilde hoşuna gitmişti. Sevecen bakışları, aç olduğunu düşünüp yiyecek bir şeyler getirmesi, ödevine yardımcı olması ve şimdi de antrenman yapabilmesi için yanında kalması farklı hissettiriyordu. 

Seonghwa'nın ondan uzaklaşma isteği tamamen yok olmuş gibiydi. Ama bunun tehlikeli olduğunun farkındaydı. Aralarında olan şey Seonghwa için çok fazlaydı. Yine de San'a çekilmekten alamıyordu kendini. Wooyoung'un dediği gibi mükemmel biriydi. Ama kendini kaptırmama konusunda dikkatli olması gerektiğini de biliyordu. Aralarındaki saçma sapan olayları unutup gerçekten arkadaş olabilirler miydi diye düşünmeye başlamıştı bile.

Alt kata indiğinde düşünmeyi bırakarak içeri girdi. San'ın çoktan gelmiş gibi bir hali vardı. Seonghwa'yı gördüğünde gülümseyerek ayağa kalktı. "Bir an beni ektin sandım." Birkaç adımda Seonghwa'ya yaklaşmıştı. Seonghwa da gülümseyerek neden geciktiğini anlatmaya başladı. "Wooyoung dışarıda bir şeyler yapalım diye tutturdu. Başka bir güne ertelemek için çok ısrar etmem gerekti." Gerçekten durduk yere plan yapmış ve Seonghwa'yı birlikte gitmeleri için sıkıştırmıştı. Seonghwa onu ikna edeceğim derken San'ı bekletmiş olmalıydı. "Wooyoung gördüğüm kadarıyla fazlasıyla enerjik biri. Sen onun yanında çok durgun kalıyorsun." San bir yandan konuşurken bir yandan da çocuğun etrafından dolaşarak sırtındaki çantayı almış ve soyunma odasına bırakmak üzere içeri girmişti.

Seonghwa bu hamleyi beklemese de bir şey dememişti. Onun yerine San'ın geri dönüşünü izledi. "Hadi duş al. Bekliyorum seni." San yerine otururken Seonghwa aklına gelenle gülmüştü. "Duş konusunda bu kadar takıntılıysan neden beni kıyafetlerimle havuza attın?" San bunu beklemiyor gibi bir süre çocuğun yüzüne bakmış sonrasında umursamaz bir ifadeyle cevaplamıştı. "O seni burada tutmak için yaptığım ani bir şeydi. Ayrıca sonraki sabah havuzun temizleneceğini biliyordum." Aklına gelen görüntülerle duraksadığını fark ettiğinde yutkunmuş ve telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı. Seonghwa ise bunu anlamış gibi hemen duşa girmişti.

San'ı daha fazla bekletmemek adına işini hızlıca halletmiş ve küçük kabinden çıkmıştı. San'ın gözleri çıplak bedeni bulduğunda kısaca süzmüş sonrasında bakışlarını kaçırmıştı. "Hazırsan başla." Eline kronometresini almıştı. 

Seonghwa havuzu birkaç tur boydan boya yüzdükten sonra yorulduğundan kollarını ve başını havuzun kenarına yaslayarak durmuştu. San bunu fark ettiğinde gülerek dizleri üzerine çöktü ve Seonghwa'ya yaklaştı. "Ne oldu? Pes mi ediyorsun?" Elindeki kronometreyi ona çevirerek hızla akan zamanı göstermişti. Seonghwa yaslandığı yerden hafifçe omuz silkmekten başka tepki vermemişti. Uzaktan bakan birisi uyuduğunu sanabilirdi. Ama San yakınında olduğu için arada hafifçe kırpıştırdığı gözlerini ve titreşen ıslak kirpiklerini görebiliyordu. Hafifçe Seonghwa'nın parlak saçlarına dokunarak çocuğun tüm dikkatini üzerine toplamayı başarmıştı.

"O zaman sen biraz dinlen. Ben de bize kahve alayım. Olur mu?" Seonghwa hafifçe başını sallarken San çocuğun koltuk altlarından tutmuş ve yukarı çekmişti. Seonghwa bu hamle karşısında şaşırırken ayaklarının havuz tabanından uzaklaştığını hissetmişti. "Burada uyuyamazsın Seonghwa." Bir eli çocuğun beline gitmiş ve destek olarak havuzdan çıkmasını sağlamıştı. "Uyumuyorum." San onun bunu ciddiye alıp cevap vermesine gülümserken hala belinden tutarak destek verdiği Seonghwa'yı hafif hareketlerde az önce oturduğu koltuğa bırakmıştı. "Gidiyorum. Hemen dönerim." 

Elinde iki buzlu kahveyle geri döndüğünde Seonghwa'yı bıraktığı yerde telefonuyla ilgilenirken bulmuştu. San bir an onun ıslak ve karışmış saçlarıyla ne kadar sevimli göründüğünü düşünmüştü. Yanındaki boşluğa oturarak kahvelerden birini çocuğa uzattı. Seonghwa teşekkür ederek alırkan San iyice arkasına yaslanmış ve derin bir nefes vermişti. "Nasıl gidiyor? Alıştın mı okula?" Sadece konuşacak bir şeyler olsun diye sorduğu bariz bir soruydu ama cevapsız kalmamıştı. "Alıştım sayılır. Turnuvaya katılmaya hak kazanırsam daha iyi olacak ama." 

Kiss Me Deep |SanHwaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin