CEV Şampiyonlar Ligi

1.5K 122 44
                                    


Merhabalar. Küçük küçük bölümlerle yazacağım merak etmeyin zaten VNL kurgusu bu yüzden fazla da sürmeyecek. Sadece güzel ve tadımlık bir hikaye olsun istedim. Hikayenin başında her zaman kızlarımdan biri diğerinin farkında olmuyor ve bu hikayenin en özel yanı ikisinin de başından beri sevgili olmaları😍

Keyifli okumalar dilerim. Ve unutmadan. Hikayenin hiçbir gerçeklik payı yoktur. Tamamen benim hayal ürünümden ibarettir. Sağda solda özellikle de toksik tayfanın bulunduğu twitter'da aptal yerlere çekilmesin konusu. Tamamen hayran kurgu.

Konudan bağımsız ama kapağımıza ölüyorummm😻

Konudan bağımsız ama kapağımıza ölüyorummm😻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar civcivlerim 🐣🐥


2023 CEV Şampiyonlar Ligi'ni kazanmışlardı kazanmalarına ancak Hande'nin yüzündeki mutsuzluk öyle büyüktü ki, Zehra içten bir şekilde sevinemiyordu. Kameralara yeterince poz verip sahte bir gülümsemeyle zaferini kutladıktan sonra soluğu doğrudan sevgilisinin yanında almıştı.

"Hey."

Kafasını Eczacıbaşı soyunma odasının kapısından uzattığında onu ilk fark eden Saliha oldu. Onun da yüzü asıktı ancak Zehra'yı görür görmez geçen senenin ardından sağlamlaşan arkadaşlık bağlarının oluşturduğu içtenlikle gülümsedi. 

"Tebrik ederim," dedi, kollarını uzun boylu kızın sırtına sararken. Zehra, çenesini arkadaşının omuzuna bırakıp bakışlarıyla çantasını toplayan sevgilisini izlemeyi sürdürdü.

"Teşekkür ederim balım."

Saliha'nın sırtını sıvazlayıp sevgilisinin yanına gittiğinde odadaki kimse Zehra'nın aralarındaki varlığını garipsemedi. Hem Vakıfbanklılar hem de Eczacılar ikisi arasındaki romantik bağdan haberdarlardı. Ayrıca milli takımın oyuncuları olan diğer kulüpteki kızlar da ikilinin Olimpiyat elemelerinden beri uzun süredir sevgili olduğunu biliyorlardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu bu konuda ve tabi Zehra ve Hande de birlikte görünüp, medyaya çok fazla malzeme vermeme konusunda dikkatli davranıyorlardı.

"Birisi bana küs mü?" dedi Zehra, kollarını sevgilisinin beline sarıp çenesini arkasından sağ omuzuna dayarken. Normalde asla temas bağımlısı değildi ve maçlarda çok kızlarla iç içe olmazdı ancak ne kadar terli, ne kadar yorgun, ne kadar gergin de olsalar maç aralarında yüzünü sevgilisinin omuzuna sokup kokusunu solumaktan vazgeçmezdi. Hande'nin onun üzerinde tuhaf, yatıştırıcı bir etkisi vardı. Zaman zaman da bu etki tamamen kışkırtıcı da olabiliyordu...

"Koça sinirliyim Zehra, kazandığın için sana küs değilim."

Öfkeyle konuşuyordu. Sesi düz ve soğuk çıkıyordu ancak buna rağmen Zehra yine de onu alttan alıyordu. Biliyordu çünkü Hande'nin asla kıskançlık yapıp onun zaferine üzülmeyeceğini. Sevgilisinin pek tabi neye kızdığını kestirebiliyordu.

Elinde olmadan dönüp öfkeyle takımın pasörü olan Maja'ya baktı. Hem onun hem de Sırbistan millisinden arkadaşı olan Tija'nın sırtı ona dönüktü. İkisi de Zehra'nın yüzündeki öldürücü bakışı göremiyorlardı.

"Bu adam resmen elimin soğumasına müsade ediyor. İyi oynadığım bir maçta top elime sayılı sayıyla geçiyor ve ben bu durumu artık kaldıramıyorum."

"Haklısın," dedi Zehra ve eğilip bir kez daha sevgilisinin omuzunu öptü. Hande, çantasının fermuarını hızlı bir şekilde kapatıp Zehra'ya döndü ve soyunma odasına girdiğinden beri ilk defa sevgilisine yumuşamış gözlerle baktı. Elini uzatıp yanağını sıkarken kendi de gülümsediği için yanağında anında Zehra'nın tüm dünyasını aydınlatan o gamzeleri belirdi.

"Hadi gidelim artık. Şu lanet olası ülkedeki son saatlerimizi seninle geçirmek istiyorum."

Hande, kız arkadaşının elinden tutup odadan çıkarken Simge'ye göz kırparak havadan öpücük yolladı. Simge ikilinin peşinden seslenmeyi es geçmedi.

"Anlaşıldı anlaşıldı. Bari bavulumu Ebrar'ın odasına bırakın."

——

"Hande, su hazır."

Şu anda Zehra'dan mutlusu yoktu. Günler süren yorgunluğun ardından şu anda tam olmak istediği yerde ve olmak istediği kişiyle birlikteydi.

Mumlarını teker teker yakmıştı. Şimdi de jakuziyi doldurup içine çiçekleri serptikten sonra suya attığı kokulu köpüklerin banyoda bıraktığı muazzam kokuyu soluyordu.

"Hande," dedi bir kez daha sabırsız bir sesle ve tam o esnada karnına sarılan tanıdık, sıcak kolun sahibi dudaklarını kulağının altındaki hassas derisinin üzerine sürterek fısıldadı.

"Geldim aşkım."

Zehra, gözlerini kapatıp gülümsedi. Alt dudağını dişlerinin arasına alıp ısırırken Hande'nin karnının üzerindeki sağ kolu onu sıkı bir şekilde bedenine bastırdı.

Hande, yüzünün sol tarafındaki saçını özenle kulağının arkasına sıkıştırırken Zehra gözlerini çoktan açmış jakuzinin bulunduğu duvardaki şeffaf aynaya yansıyan görüntülerini izliyordu. Mükemmeldiler. Birbirleri için çizilmiş portrenin iki ayrılmaz parçası gibi eşsiz ve tutkuluydular.

Zehra, izlediği manzaralarından bakışlarını bir saniye bile kaçırmadan, "Seninle bu halimizi seviyorum," diye fısıldadı. Hande ise boynunun sağ bölümünü öpüp onu güldürecek bir kıkırtıyla konuştu.

"Her halimiz güzel. Özellikle birbirimize kızgın olduğumuz zamanlardakiler."

Gülümsedi Zehra bir kez daha. Sevgilisinin gözleri gözleriyle buluştuğunda aynadaki yansımalarının huzuru içine doldu. Hande, çenesini omuzuna yaslamış her iki koluyla de belini sarmıştı.

Bir bütündüler. Zehra, bu anın durmasını ve hep öyle kalmalarını diledi...




Beğendikk miiii

VNL | gxg | HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin