Demek Palma'da Bir Gün Ha?

1.2K 112 8
                                    


Zehra, duştan çıkar çıkmaz doğrudan bornozuna sarılıp Hande'yle beraber kaldıkları odalarına geçti. Saat neredeyse öğlene gelmekteydi ancak onun tembel ayısı hâlâ yataklarında beyaz çarşafların üzerinde kıvrılmış mışıl mışıl uyuyordu.

Zehra, tuvalet masasının önüne geçtiğinde aynadan yatakta uyuyan en güzel manzarasını izledi. Yüzünde oluşan içten tebessümün parlaklığı odadaki gür gün ışığından bile daha canlıydı.

Bakışları manzarasıyla oyalanırken eli istemsizce boğazındaki kolyeye gitti. Yıldız taşıyordu boynunda. Ne de güzel bir seçimdi. Hande, gerçekten de karanlığına doğan en parlak yıldızıydı. Neşesiyle tüm hayatının ritmini değişmişti.

Sevimli ayıcığı yatakta dönüp çocuksu homurtularına başladığında Zehra tuvalet masasının önündeki pufun üzerinde dönerek yatağa baktı. Hande tek göz kapağını açmış onu izliyordu.

"Günaydın aşkım," dedi Zehra, hâlâ uyanamadığı her halinden belli olan sevgilisine.

Hande, elini çarşafların üzerine patpatladı.

"Gelsene gün ayarken günün biraz keyfini çıkaralım."

Gözleri kapalıydı, dudakları tembel bir gülümsemeyle yanaklarına doğru çekilmişti. Zehra'nın bakışları yanağındaki sevimli çukura takılıp kalırken pufun üzerinden kalkarak diziyle yatağa tırmandı. O yaklaştıkça yan yatan Hande sırtüstü dönerek ellerini sevgilisine doğru uzattı.

"Sabah sabah bu kadar güzel olmanız yasaklanmalı Zehra Güneş."

"Öyle mi dersin?" dedi Zehra, her iki elini de Hande'nin yastığının yanlarına koyup yüzünü yavaşça yüzüne doğru yaklaştırırken.

Hande, sevgilisinin omuzlarındaki ellerini o üzerine doğru yatarken aynı yavaşlıkla sırtına kaydırarak havlusunun altından tenine ulaştı ve kalçalarını kavradı.

"Daha gözümü açamadan beni azdırmayı nasıl başarıyorsun acaba?"

Hâlâ tek gözü kapalıydı. Zehra, onu hafifçe yukarıdan izliyordu. Dudaklarına konan o hain sırıtışı izlemek her zaman için keyifliydi.

Dudaklarını boynunun üzerindeki atar damarının üzerine bastırdığında bir anda kaşlarını çatarak garipsedi.

"Senin ateşin var."

"Ben neyden bahsediyorum acaba?" dedi Hande, sesi hâlâ kıkırdıyordu.

"Ondan bahsetmiyorum şapşal, gerçekten ateşin çıkmış."

Zehra aniden Hande'nin üzerinde doğrulduğunda Hande kaşlarını çatarak, "Bu yüzden mi gözlerimi açamıyorum?" diye mırıldandı.

Zehra, gülmemek için kendini zor tutuyordu. Sevgilisinin poposuna hafif şaplak geçirdiğinde yatakta doğrularak ellerini Hande'ye doğru uzattı.

"Gözlerini daha açamadan beni götürmeye çalışman da ayrı bir olay zaten."

Hande, dudaklarını bükerek yatakta doğruldu ve ellerini Zehra'nın avuçlarının içine bırakıp yataktan kalktı.

"Hastayken sana karşı dayanıklılık kazanmıyorum aşkım. Sabah rutinimizi bozmadan devam mı etseydik?"

Zehra, onu soğuk duşa itmeye çalışırken o hâlâ Zehra'yı ikna etmeye çalışıyordu.

"Hande, şansını zorlama bence aşkım. Hadi güzelim, doğruca kabine."

"Orda devam ettirsek?"

Hande, kapıdan boylanarak son şansını da denerken Zehra bavullarından kahvaltıya indikleri zaman giyecekleri kıyafetleri ayarlamaya çalışıyordu. Bir anda kafasını kaldırarak sahte bir öfkeyle Hande'ye baktı.

"Hande!"

"Aman ya. Tamam. Hasta insana da böyle muamele yapılmaz ki ama?"

Zehra, en son bavuldan aldığı kıyafetleri yatağın üzerine bırakarak sevgilisinin peşinden banyoya girdi. Hande'nin ateşlenmesine canı epeyce sıkılmıştı.

Arkadaşları gitar eşliğinde sahilde şarkı söylerken Hande'yle, Zehra da sahildeki hamakta yatıyorlardı.

Hande'nin ateşi akşama doğru biraz hafiflese de yanakları hâlâ kırmızıydı. Zehra'nın parmakları dolaşan yanağındaki gamzesi, uyku mahmuru tebessümüyle Zehra'nın seyir zevkini okşasa da bir taraftan da kısacık tatillerinde sevgilisinin günlerini hasta bir şekilde denizden uzak geçirdiği için onu hüzünlendiriyordu.

"Gamzemi benden daha çok seviyorsun. Benden daha fazla popülerler senin için."

Hande'nin gözleri kapalı bir şekilde söylediği sözler hafifçe doğrulmuş yanağını okşamaya devam eden Zehra'yı gülümsetti.

Eliyle Hande'nin alnına hafifçe patpatladı ta ki sevgilisi tek gözünü açıp ona bakıncaya dek...

"Ben..." Zehra sırıtırken eğilerek dudaklarını Hande'nin alnına bastırdı. Sonrasında tekrar doğrulup ona bakıp gülümseyen çekik gözlerine baktı. "Bu kızın..."

Tekrar eğilip dudaklarını bu sefer her bakışında onu büyüleyen çekik gözlere indirdi. Sonra oradan gamzeli yanaklarına, köşeli çenesine ve en nihayetinde hafiften tekrar doğrulup gözlerine baktıktan sonra yeniden dudaklarına indi. Hande'nin tatlı kıkırdamalarının eşliğinde gülümserken dudakları sevgilisinin dudaklarının üzerinde oyalanmaya devam ediyordu. Oradan nihayet biraz daha aşağı indi. Dudağını kemikli, ince boğazının üzerine getirip durdurdu. "Her şeyini seviyorum."

"Zehra, sahilde yalnız değiliz."

"Farkındayım," diye kıkırdadı Zehra. Elinde değildi Hande'yle uğraşmaya bayılıyordu. Sevgilisi utanıp kısılırken, pembeleşen yanaklarını izlemek için yapamayacağı şey yoktu. Onun bakışlarındaki o neşeyi görmek her şeye bedeldi. Gününün tüm yorgunluğunu alıp götürüyordu.

"Bu Aslı salak ya," dedi Hande, en son Zehra'nın kucağında kıvrılıp ellerini sevgilinin etrafına sardı.

"Ne oldu ki?" diye sordu Zehra, Aslı'nın garip ama neşeli hallerine herkesten daha fazla aşinaydı.

"Palma'da olduğumu göstermeye çalışmak için saçma dekor fotoğrafları yüzümün yarısını falan paylaşmıştım. Demek Palma'da bir gün ha diye yorum yapmış altına salak. Şimdi benim hayranlarım işkillenip twitter'i ortalığa kaldırmaz mı sence?"

"Benimle de olduğunu asla düşünmezler. Görünürde hep başkalarıyla tatillerdeyiz."

Zehra, önce neşeyle ardından ise hafiften sesi kısılarak hüzünle kıkırdadı.

"Bu kadar saklanmak zorunda kalmasaydık keşke."

Hande'nin sesindeki tını kalbini sızlattı ancak maalesef ki yapabilecekleri pek bir şey yoktu. Her ikisi de özellikle de Hande linçlenmek için an kollanan oyunculardı. Zehra, onun mentalini düşürecek her şeyden uzak tutmaya çabalıyordu. Zaten zamanında kendi yüzünden sevgilisinin yeterince mentali bozulmuş, oyundan düşmüştü. Şimdi yine ilişkileri yüzünden onun hassas ruh halinin içine sıkışıp kalmasını istemiyordu.

"Hande," dedi, küçük bir süre daha düşündükten sonra.

Hande, çekiklerini kaydırarak ona baktı.

"Sen benim için ödeyeceğimiz her bedelden daha fazlasısın. Kimselerin senin canını sıkmasına  izin vermeyeceğim."


Bu aralar yazmakta pek zaman bulamıyorum :( ama size söz toparlayacağım 😘

VNL | gxg | HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin