;)
&
Jisung'un yaşadığı olağanüstü olaydan sonra film izlemeye karar vermiştik.
"Felix mısırlarr!"
"Geliyorr!"
Elimdeki mısırla Jisung'un yanına ilerliyordum, taki zil çalınana kadar.
Hemen elimdeki mısırları masaya bırakıp kapıya doğru yöneldim.
Açtığım anda ryunjin'in kucağıma atlaması bir oldu.
"Felixx!"
"Felix kim gelmiş?"
Jisung arkamdan bağırmıştı ancak cevap vermeyince yanıma geldi.
"Noldu?"
Dedim şaşkın birşekilde.
"Çok sıkıldım, orada Minho hyungdan rica ettim getirdi bizi.Aslında ikiside gelmiycekti, ama ikna ettim, bu akşam oluyorsunuz!
"Hıh?!"
Ryunjin gülmeye başlamıştı halime.
"Tamam gel hadi!"
Ryunjin hemen jisung'a yönelmişti.
"Sincap!"
Onlada sarılma faslı bitince salona gitmişti.
"Sizde gelin"
Hyunjin kafa sallamıştı.
Hyunjin'e ilk defa bu kadar dikkatli bakıyordum, o gereyinden çok yakışıklıydı..
İkisininde kabanlarını alıp içeri girdim.
Şükürki jisung toplamıştı, evi yoksa rezil olucaktık.
Evimiz küçük değil, çokda büyük sayılmazdı, ama kesinlikle şıktı;)
"Ryunjin!"
Ryunjin heyecanla hemen bana döndü.
"Efendim hyung?!"
Yanına yaklaşıp sarıldım, oda karşık verdi, kafası karnıma geliyordu.
Başını kaldırıp bana baktı.
"İstediğin birşey var mı?"
"I,I yok"
Jisung oradan güldü.
"Hmm, Ryunjin sen hiç Felix'in brownisinden yedin mi?"
"Hayır"
"O zaman kesinlikle yemelisin"
Ryunjin hemen bana döndü
"Yaparmıyız hyung?"
Eğilip yanağından makas aldım.
"Neden olmasın, hem şansına fırında sıpsıcak vardı bitane gel hazırlayalım."
Ryunjin'in elinden tutup mutfağa götürdüm.
Niye bilmiyorum ama, gereksiz bir şekilde çok heycanlıydım, hiçbir zaman böyle olmuyordu, hyunjinle kaç defa başbaşa kalmıştım ama..
böyle olmamıştı
"Prenses tabakları götürür müsün?"
"Hmhm!"
Bende bu sırada nefeslenme zamanı bulmuştum.
Çok gergindim hemde çok!
"Mutlu musun bari?"
"Ne?"
Hassiktir!, hyunjin bu, neden buradaki.
Salonda olması gerekiyordu.
"O kadın taburcu oldu bugün, mutlu musun bir katilin iyileşmesine?"
"Ne katili neden bahsediyorsun?"
