First: Stay with me

107 8 37
                                    

"... Geri gel, sana hâlâ ihtiyacım var..."

"...Senin gittiğin bir Dünya'yı hayal edemiyorum..."

"... Beni lütfen terk etme diye bağırdığımı duyabiliyor musun..."

Chord Overstreet - Hold on

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

tw: ölüm, ölüm, ölüm sonrası travma ve ölüm.

Ölüm.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

James ölüm denen olguyla hiç birebir yüzleşmemişti.

Azrail'in kollarından sonsuza kadar kurtulabileceğini sanması da bundandı. İnsanlar ölürdü ama onun insanları ölmezlerdi.

Sirius'un Alphard Amca'sı ölürdü ama James'in Charles Amcası ölmezdi.

Marlene'in Sirana Teyze'si ölürdü ama James'in Dorea Teyzesi ölmezdi.

Peter'ın babası ölürdü ama...

Azrail beklenmedik günlerde gelmeyi seviyordu.

-Böyle giderse dönem sonunda tüm notların dibi görecek James, diye hayıflandı Profesör Slughorn. "Zor zamanlardan geçtiğin aşikar, üzgünüm oğlum ama seneye mezun oluyorsun, odaklanman gerekiyor."

James cevap vermedi.

Saattin tiktaklarına karışan buğulu nefesleri dışında duyduklarını kavradığına dair bir belirti göstermiyordu.

Üzgünüm.

Söylenememiş sözlerdi bunlar.

Hâlâ inanamıyorum Profesör, öylece gittiklerini kabullenemiyorum.

Annemin bir daha asla saçlarımı okşayamayacağı gerçeğini hazmedemiyorum.

-Çıkabilirsin, ama sonra konuşacağız James.

Slughorn cümlesini bitirir bitirmez rekor bir hızda iksir sınıfından koridora fırladı.

Koş, koş ve koş...

Boğazını tıkayan gözyaşları ancak astronomi kulesine kadar dayanabilirlerdi.
Nitekim daha bile az dayandılar, buz kesmiş kulenin tepesine ulaştığında çoktan ağlıyordu.

Nasıl söyleyebilirdi?

Her iksir sınıfına girdiğinde aklına babasının geldiğini nasıl anlatabilirdi, başını çevirdiği her yerde annesini gördüğünü nasıl anlatabilirdi...

Korkulukların dibine oturdu usulca, dizlerini kendine çekti ve kenarlığa dayandı. Diğer dersin çoktan başlamış olması umurunda değildi.
Aciz gözyaşlarını kendine hak görüyordu.

Yasak Orman boylu boyunca uzanıyordu, Kara Göl ayna gibiydi.
Dar görüşü, at gözlüğünü çıkarmışcasına genişlerken aldığı nefesler ciğerlerine ulaşmaya başladılar. Sakinleşebildi, acısı az da olsa buharlaştı.

-Çok tuhaf değil mi?

Hazırlıksız yakalandığını inkar edemezdi, nereden geldiğini bile bilmediği soruyla irkilerek aniden doğrulmaya uğraşırken korkulukların sivri kabartmalarını unutma şanssızlığında bulundu.

Başını adeta yaran acıyla olduğu yere geri savruldu, tiz bir kahkaha yankılandı.

-Hep aynısın.

Zarif adımlar gölgelere karışmış ince uzun bir bedeni ortaya çıkardığında kahkaha içten bir sırıtışa dönüşmüştü.

Elindeki puroyu James o zaman farketti, muhtemelen zihnini ustalıkla bulandırdığını da.

Other People: The Extinguished Star and The Bright Sun /JegulusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin