Benim Meskenim Dağlardır.

' Gökyüzü Bazen Ciğerime Doluyor '

Keyifle Okuyunuz 🍁

Medyadaki Şarkı : Ezginin Günlüğü - Zerdaliler /  Daniska- Seni Seviyorum Salıncağı / Fariborz Lachini- Soltane Ghalbha 🌙☕

Xiao Zhan sabahın en karanlık vaktinde uyanmış hemen birkaç karış yukarı da koltuğunda uyuyan Yibo' nun yüzüne bakmıştı. Simsiyah yorganın altına gömülmüş mışıl mışıl uyuyan beden anlatamadığı güzelliğiyle aldığı nefesini Bir anlığına kesmişti. Bir an sandı ki bu bir düştü. Uyanmak istemeyeceği kadar güzel bir düş. Onu yerlerde göklerde aramışta ansızın düştüğü uykusundaki düşünde bulmuş gibi hissediyordu. Eli başını desteklerken bir süre izledi huzurla uyuyan yüzü. Ona bakarken eksik olan her şeyi tam oluyor, kalbi korlaşana kadar yansa da kalbinin her atışında canı acısı da bu yangını da tatlı sızıyı da sorun etmiyordu. Sol yanındaki yangına ezelden beri aşinaydı sanki. Ona bakarken şundan emindin ki içinde bir yerler, dağlarda bozkırda geçtiği her yol denize çıkıyordu. Aldığı her yol, aştığı her zorluk günün birinde onunla buluşmak içindi. Xiao Zhan Yibo' nun ömrünü vereceği huzurlu yüzüne bakarken tam olarak şöyle hissediyordu; kanadını kırılmış bir kuşun gökyüzüne duyduğu özlem sonunda vuslatla buluşmuş gibi. Kurak kalmış toprağın yağmura duyduğu hasreti yüreğinde, ruhunda nişan misali taşıyor gibi. Yibo' da varamadığı, anlamadığı lakin tam kalbinin mahreminde hissettiği bir sır saklıydı.

Yibo yüreğine yağan bahar yağmuruydu. Kalbinin derinliklerinde kendisinin bile unuttuğu bahçesinde bataklığa dönmüş topraklarında açan eşsiz bir çiçekti. Kimsenin değerini bilmediği önemini anlamadığı bir mücevherdi. Ehli olmayanın anlayamadığı bir kıymetti. Buna sahip olduğu için çok şanslıydı.

Gökyüzünde güneş biraz daha yükselip göğü safir mavisinden gök mavisine tatlı kızıllıklarla gölgelendirip boyarken yer yatağından kalkmıştı. Sessiz adımlarıyla mutfağına geçmiş buzdolabına bakmıştı. Birkaç saniye sonra aklına yeni taşındığı ve erzak alışverişi yapmadığı gelince kendi aptallığına içten iç kızmıştı. İçi bomboş olan dolap bir anlığına canını sıksa da, dolabı kapatıp içindeki şevk ölmeden odasına yönelmiş yerleştirmediği eşyalarının arasından cüzdanını evin anahtarını alarak odadan ve evden çıkmıştı.

Dışarı çıkar çıkmaz suratın çarpan soğuk havayla sabahın serinliğini iliklerine kadar hissete de geri dönüp mont alacak vakti olmadığı için aceleyle yürümeye başlamıştı. Yibo uyanmadan ona güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordu. Biliyordu ki Yibo her sabah işe kahvaltı etmeden gidiyor çoğu zamanda karakolda kahvaltı edecek zamanı bulamıyordu. Artık onun komşusu olacağından onu asla kahvaltısız işe göndermeyecekti. O eve taşınma kararını aldığında kurduğu hayallerinden biri de buydu. Yibo' ya her sabaha kahvaltı hazırlamak. Sokağın sonunda yedi yirmi dört açık olan markete girmiş kahvaltılık reyonunda ne bulduysa market kapısının önünden aldığı alışveriş arabasına atmaya başlamıştı.

Parasının büyük bir çoğunluğunu alışverişe harcamış olsa da bundan hiç rahatsız değildi. Evine girdiğinde hayatında ilk kez onu bekleyen birinin oluşu kimin açtığını bilmediği ama orada olduğundan emin olduğu yaralarından birkaçını sessizce sarmıştı. Yibo' nun koltuğundaki uyuyan varlığı bile onun yaralarına iyi gelmişti. Kimsesizliğine iyi gelmişti. Ruhuna kalbine kök kalmış yalnızlığına iyi gelmişti.

Elindeki dopdolu torbalarıyla apartmanın açık kapısından içeri girmiş merdivenleri basamakları atlayarak tırmanmıştı. Kapısının önüne geldiğinde elindeki torbaları eşiğe bırakmış pantolonun cebindeki anahtarıyla kapıyı elinden geldiğince sessizce açmıştı. Eşiğe bıraktığı torbaları alarak evine girdiğinde kapıyı kapatıp mutfağa doğru yönelmişti. Etrafı dolduran kolilerin arasından geçip torbaları tezgâha bırakmıştı. Yeniden etraftaki kolilerin üstünden geçerek yatak odasına geri dönmüştü. Yatağının yanında duran komidinin üzerindeki kolileri sınıflandırdığı listeyi almış mutfak gereçlerini yerleştirdiği kolinin numarasını öğrenmiş ve kâğıdı bırakarak yeniden mutfağa dönmüştü. Hazırlayacağı kahvaltı için gerekli olan eşyaların olduğu koliyi açıp eşyaları çıkarmış, kahvaltı hazırlığına koyulmuştu.