Third part

12 2 9
                                    

" Sana söylemem gereken bir şey var ama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum." dedi bende seni dinliyorum anlamında kafamı salladım, bana dedi ki......

    Bana dedi ki "Senden gerçekten çok hoşlandım ve seninle yapabileceğime inanıyorum benim hayatıma girip ışık saçan güneşim olur musun?" dedi. Tabi ben telefonun ucunda donmuş kalmış bir şekilde duruyordum, iki haftanın içinde nasıl bana tutulmuş olabilir? İnsanların bu kadar kolay aşık olacağını sanmıyorum. Cevabım direkt şu oldu " Evet, aa iyi bir insansın Mert anlıyorum belki seni eğlendirmiş olabilirm bende seninle çok güzel eğlendim ama iki hafta içinde bana aşık olmuş olamazsın. Hoşlanmış olabilirsin ama aşık olamazsın bu yüzden seni kırmak istemiyorum sadece deneyelim tamam mı?" diye bir cevap verdiğim de karşı taraftan doğru düzgün bir ses çıkmayınca tekrar bir "Alo" dedim sonra kendine gelip sadece "Sen nasıl istersen." diyip kapattı.

   Ya evet haklı kalbî kırılmış olabilir, belki kırılmadı belki de bozuldu ama yapabilecek bir şeyim yoktu Ardaya daha doğru düzgün bir açıklama bile yapmadım arıyo açmıyorum ,mesaj atıyor dönmüyorum daha ne yapacağımı bile bilmiyorum. Karar verdim ilk işim yarın onunla buluşacaktım, hemen telefonumu elime alıp bir mesaj attım " Arda merahaba yarın saat öğlen bir de benimle kışlada çemberin orda ki kafede buluş." Yazdım ve telefonu şarja takıp yatakta biraz uzandım saat daha henüz yeni akşam sekiz oluyordu, mutfağa geçtim annem ve babam orda oturmuş birlikte kahve sigara yapıp muhabbet ediyorlardı, beni görünce babam beni de davet etti kendime de bir orta şekerli kahve yapıp bende muhabbetlerine dahil oldum babam ve annemle baya koyu bir muhabbet ettikten sonra dört yaşında ki kardeşim uykusundan uyanıp ağlayınca annem kardeşimin yanına gitmek zorunda kaldı, biz babamla öyle teke tek kalınca geldi sarıldı bana " Senin mutluluğun her şeyden önemli sen nasıl istersen öyle yap her şeyi."  bende ona sarılıp sadece kafamı salladım. Saate baktığımda saat on ikiye gelmişti babamdan yatmadan önce para aldım ve pijamalarımı giyip yattım.

    Sabah uyandığımda saat dokuza on vardı kalkıp tuvalete gittim rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa baktım biraz akşamdan kalan bulaşıklar vardı annem hala uyuyordu, kardeşimden dolayı da yorgun olduğu için bugün mutfağı ben toparladım. Bir saat içinde işim bitmişti, işim bitince de gidip dolaba baktım kahvaltılıkları çıkartıp kahvaltıyı hazırladım güzel birde sucuklu yumurta yaptım Eylül ve Ada da sever ben pek sevmem. Çayı da demledikten sonra annemi uyandırmak için yatak odasına geçtim hafif sesleyerek uyandırdım saat onu çeyrek geçiyordu annem de uyandı tuvalete felan girdi sonra mutfağa gelince mutlu oldu, onun mutlu oluşunu izlemek hoşuma gidiyordu. Anneme hemen bir servis açtım annemde kardeşlerime servis açtı birlikte güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra hemen duşa girdim, üstümü giyindim makyajımı yaptım ve evden çıktım.

    Kışlaya geldiğimde dolmuştan indim cafeye gelip oturdum benden bir yirmi dakika sonra da Arda geldi bana baktığında mutlu gözüküyordu sarıldık birbirimize oturduk sonra Arda kendine bir tane türk kahvesi söyledi benim nasıl içtiğimi bildiği için bana da bir tane orta şekerli söyledi. Bana döndü bir anda baktı böyle uzun uzun o bakışlar aslında çok şey anlatıyordu yani bir süre sonra gözlerini ayıran ben olunca anladı bir şeyler olduğunu zaten. Kahvelerimiz geldi, bir tane küllük istedi "wiston" paketinden bir dal çıkartıp "clipper" çakmağı ile  sigarayı yaktı, bir duman çekti bu duman çekişi "evet seni dinliyorum demekti." Bir süre durdum sonra kahvemden bir yudum aldım o hafif acı tat ağzımda tat bıraktıktan sonra lafı uzatmadan direkt lafa girdim. " Arda , bak bir kaç gündür aramalarına ve mesajlarına cevap veremedim. Bunun sebebi aslında ailemin bana evleneceğim birisini bulmaları. Evde bir karmaşa vardı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum çocukla görüştüm, iyi bir insan aslında tatlı biri kafalarımız da uyuşuyor. Söylemek istediğim şey şu Arda, seni seviyorum evet ama onunla da denemek istiyorum senden sadece kararıma saygı duymanı ve hayatına devam etmeni istiyorum." dedim ve sustum.

     Bu konuşmanın üstünden aramızda baya uzun soluklu bir sessizlik oluştu. Ardadan bir cevap bekledim aslında ilk başta bir tepki vermesini daha sonra baktığım da sol gözümden bir damla düştüğünü gördüm eliyle o damlayı sildi sonra bana dönüp " Her şey senin gönlünce olsun, gerçekten seninle çok güzel vakitler geçirdim bu altı ay benim unutamayacağım bir zaman süresiydi ama ne zaman istersen yanındayım her şey için teşekkürler." diyip masadan kalkıp gitti. Biraz şok oldum aslında baya bir tepki vermesini bekliyordum ama benim işime gelmişti böyle olması fakat bir yandan da üzüldüm çünkü gerçekten çok güzel zamanlarımız olmuştu baya iyi geçindiğimiz günler oldu ve hepsi bir günde ölüp gitti...

   O günün üzgünlüğü üzerimde bir şekilde eve giderken saat altı gibi telefonuna bildirim geldi Merttendi " Nasılsın?" yazıyordu, şuan gerçekten cevap verecek bir halde değildim sadece bugün olanları düşünüyordum bizim mahalleye geldiğimde Selim abinin marketinde girdim orda Atagün ile karşılaştım o da bana zamanında bir yanlış yapmıştı onu görür görmez göz devirmem ile arkamı dönmem bir oldu  dışarı çıktımdirekt eve doğru adımlıyorken bir ses duydum.

Kıbrıs'ta Aşk Başkadır Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin