Jimin aynada son kez kendisine baktıktan sonra odasından çıkmıştı.
Babasının isteği üzerine Hyesu ile kahvaltıya çıkacaktı ve 10 dakika içinde omeganın evine varması gerekiyordu. Evlerinin arasında çok bir mesafe olmadığından ve zaten arabasıyla gideceğinden çok acele etmiyordu.
Ayakkabılarını giyip evden çıkmış ve adımlarını bahçe kapısına yöneltmişti. Normalde arabasını garaja park ediyor olsa da, dün yemeğe geç kaldığından bahçeye girmeden arabayı rastgele bir yere park etmişti.
Çıktığı demir kapıyı ardından tekrar kapatmış ve yol kenarındaki arabasına ilerlemişti hemen. Anahtarı cebinden çıkaracağı sırada beline sıkıca dolan kolları hissetmiş, daha ne olduğunu anlayamadan insanüstü bir hızla sürüklenmeye başlamıştı. Ani gerçekleşen olayla çığlık atıp kendisini sürükleyen bedenin boynuna sarmıştı ellerini. Yüzüne yüzüne vuran rüzgar yüzünden gözlerini sıkıca kapatmıştı.
Birkaç dakikanın ardından hızları yavaşlayıp yere bırakıldığında gözlerini kapatıp hızla atan kalbini düzenlemeye çalışmıştı Jimin. Ardından başını kaldırmış ve nerede olduğuna bakmıştı. Ormanın içinde, kendine ait olan eve geldiklerini fark etmişti. Ardından sinirle önüne dönmüş ve karşısında dikilen bedenin üzerine atlatmıştı.
"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?!"
Jungkook, kendisine atılan bedene karşı hiçbir tepkide bulunmamış ve üzerine atlayan bedenle beraber yeri boylamıştı. Jimin üstte, kendisi altta dururken Jimin pençesini göğsüne geçirmiş ve hırlayarak parmaklarını boğazına sarmıştı. Jungkook, onun bu hareketine karşılık ilk acıyla inlese de çok zaman geçmeden sırıtışını yerleştirmişti yüzüne.
"SENİ ADİ PİÇ! AMACIN NE?!"
"Ne bu öfke kurtçuk? Yolculuğu mu sevmedin?"
Jungkook'un pişkince konuşmasına karşılık Jimin'den yeni bir hırıltı çıktığında Jungkook ani bir atakla Jimin'i altına almış ve bacaklarını iki bacağı arasına kıstırıp hareketlerini engelledikten sonra iki bileğini de tek eline hapsetmişti. Jimin olduğu yerden çıkmak için çırpınsa da, insanüstü bir güce sahip olan bu vampirden kurtulamamıştı.
"BIRAK BENİ!"
"Öncelikle bağırmayı keser misin? Seni duyabiliyorum, sağır değilim."
Jimin sinirle gözlerini kapatmış ve nefesini düzenledikten sonra gözlerini açmıştı. Bu sefer öncekine nazaran sesini alçaltmış olsa da aynı sertliği koruyordu.
"Beni serbest bırak!"
"Peki bunu neden yapayım?"
"SENİN YÜZÜNDEN GEÇ KALDIM! NE SİKİME BÖYLE BİR ŞEY YAPTIN?"
Jimin yeniden yükseldiğinde Jungkook bıkkınlıkla nefes vermiş ve Jimin'in üzerinden kalkmıştı. Bununla beraber Jimin de ayağa kalkmış ve delici bakışlarını göndermişti karşısındaki adama.
"Umarım bu yaptığın şey için mantıklı bir açıklaman vardır. Eğer yoksa seni burada gebertirim, beni anlıyor musun?"
"Beni öldürebileceğini düşünüyor musun cidden?"
"KONUŞ!"
"Tamam, sakin ol. Anlatacağım her şeyi."
Jungkook konuştuktan sonra Jimin'e yaklaşsa da Jimin anında geri çekilmişti.
"Olduğun yerde kal ve dökül."
"Senin nereye gideceğini biliyorum ve oraya isteyerek gitmediğini de biliyorum. Bu yüzden büyücü bir arkadaşımla konuştum ve kendisi senin kılığına büyüyle girerek o omegayla buluştu. Yani teknik olarak geç kalmış sayılmazsın."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
surprise couple | jikook
FanfictionTüm Kurt Klanı sakinleri, geleceğin lideri Alfa Park Jimin'in güzel ve saygın bir omegayla evleneceğini düşünüyordu. Ama hiç kimse, en güçlü klan olan Vampir Klanı'nın lideri Safkan Vampir Jeon Jungkook'u 'eşim' diye karşılarına getireceğini tahmin...