"Erkencisin."
Jimin duyduğu sesle irkilerek arkasını dönmüş ve sırtını ağaca yaslayarak kendisini izleyen bedenle göz göze gelmişti.
"Ne tesadüf, sen de."
Jungkook onun dalga geçercesine konuşmasına sadece gülümsemişti. Jimin onu takmadan önüne dönüp antrenmanına devam etmişti. Her gün geldiğinden dolayı şaşırmamıştı burada oluşuna.
O çalışmaya devam ederken Jungkook da onu izlemeye devam etmişti. Bu manzaradan mahrum kalamazdı.
"Neden sürekli buradasın? İşin gücün yok mu?"
"İşim gücüm sensin."
Jimin onun dediğine göz devirmiş ve ellerindeki eldiveni çıkarıp yere atmıştı. Terden alnına yapışmış saçları geriye doğru iterek hamağa ilerlerken bu görüntü karşısında Jungkook'un neredeyse ağzının suyu akacaktı.
Jimin bedenini hamağın üzerine bırakıp geriye yaslanmıştı. Jungkook bir süre gözleri kapalı dinlenen çocuğu izlemiş, sonrasında ise yanına adımlamıştı. Jimin'in bedeni gerilirken Jungkook'un gözünden kaçmamıştı bu durum.
"Hâlâ yemeğini yemedin."
Jimin gözlerini açıp bakışlarını ona diktiğinde Jungkook hamağı yavaşça sallamaya başlamıştı.
"Sanane?"
"Yorgun düşeceksin."
"Bundan da sanane?"
Jungkook ona kaşlarını çatarak bakarken Jimin onu umursamamış ve bakışlarını gökyüzüne çevirmişti. Jungkook biraz onun güzel yüzünü incelemiş, ardından o da yanına uzanmıştı. Hareketine karşılık Jimin hiçbir şey dememişti.
Uzandığı yerde bakışları yeniden Jimin'i bulmuştu. Onun yüzüne dalıp giderken ne kadar izlediğini bilmiyordu. Jimin bir anda yüzünü kendisine çevirdiğinde ne yapacağını bilememişti. Jimin kaşları çatık bir şekilde bakarken gözlerini gökyüzüne çeviren bu sefer o olmuştu.
"Gerçekten de bana aşık olduğunu düşüneceğim. Eğer öyle bir şey varsa yol yakınken vazgeçmeni öneririm."
Jungkook, onun dediğine karşılık gülmüş ve bakışlarını ona çevirmişti. Hamak çok da büyük olmadığında aralarında çok mesafe yoktu.
"Sana öyle bir şey olmadığını söylemiştim."
"Umarım."
Jimin iç çekerek bakışlarını Jungkook'tan çektiğinde telefonu çalmıştı. Babası arıyordu. Sıkıntıyla nefes vermişti. Babası önemli bir şey olmadığı sürece aramazdı.
"Alo-"
"Nerdesin sen?!"
"Dışarıda-."
"Çabuk ofise gel!"
Konuşmasına izin bile vermeden kapattığında yerinde doğrulmuştu. Sinirle yüzünü sıvazlarken Jungkook da doğrulmuştu yerinden.
Jimin hışımla yerinden kalkıp eve doğru ilerlerken Jungkook da peşinden ilerliyordu. Jimin hızlı adımlarla üst kattaki odasına çıkmıştı peşinden gelen Jungkook'un farkında olmadan.
Odaya girdiği gibi üstündeki tişörtü çıkarıp attığında arkasındaki bedene neler yaşattığından bihaberdi. Jungkook sırtını duvara yaslayarak onu izlerken Jimin aklına gelenle kafasını çevirip arkaya bakmış ve tahmin ettiği gibi Jungkook'la göz göze gelmişti. Onu umursamadan önüne dönüp giydiği eşofmanı da çıkardığında Jungkook güçlükle yutkunmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
surprise couple | jikook
FanfictionTüm Kurt Klanı sakinleri, geleceğin lideri Alfa Park Jimin'in güzel ve saygın bir omegayla evleneceğini düşünüyordu. Ama hiç kimse, en güçlü klan olan Vampir Klanı'nın lideri Safkan Vampir Jeon Jungkook'u 'eşim' diye karşılarına getireceğini tahmin...