BİRİNCİ SANCI

11 0 0
                                    


                                                                                    BİRİNCİ SANCI


Şehrin görkemli ve şatafatlı sokaklarından birinde nerdeyse tüm şehri ayaklarımın altında hissettiren bir evde kafeste gibi hissetmem hiç normal gelmiyordu bana. Herkes gibiyim oysa. Sıradan. Aksiyonlu veya tehlikeli bir hayatım da yoktu. Hiç arkadaşımın olmaması da cabası tabi. Sanırım ne istediğini bilmeyen bir manyaktım.

Kesinlikle öyle olmalıyım.

Gecenin karanlığında patlayan havai fişekler ve şehri aydınlatan ışıklar göz kamaştırıcıydı.

İstanbul'u seviyordum. Bana kendimi iyi hissettiriyordu.

Terasta oturmaktan sıkıldığımı fark edip film izlemeye karar verdim. Canım çok sıkılıyordu romantik veya komedi izlemek istemiyordum. Gerilmek ve korkmak istiyordum bu yüzden korku filmi izlemeye karar verdim.

Yarım saatin sonunda bulduğum korku filmini izliyordum ve şu an aşırı tırsıyordum. Filmdeki kadının içine ismi lazım değillerden girmişti ve tuhaf davranışlar sergilerken kadın birden çığlık atınca ürperdim ve boğazımın kuruduğunu hissettim. Sanırım korku filmi izlemek iyi bir fikir değildi. Masanın üzerindeki sürahiden su doldurmak için kalkmıştım ki kapı tarafından gelen sesle durdum.

Siktir. Siktir. Siktir.

Kendimi film izlerken filmin içinde gibi hissediyordum ve birazdan filmdeki kadına olanlar bana da olacak gibiydi. Elime yerdeki topuklu terliği alarak ayaklandım. Sessiz adımlarla kapıya ilerlerken omurgamdan aşağıya soğuk terin aktığını hissettim. Kapıya geldiğimde hiçbir şey yoktu. Kapıyı açıp dışarıya baktım fakat orda da yoktu derken gözlerim kocaman açıldı. 

Karşı dairenin kapısı açıktı.

Siktir. O dairede kimse yaşamıyordu ki. Biri taşınacak olsa gecenin üçünde taşınmazdı. Hay sikeyim ne oluyordu. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki gerilimden ölecektim. Allahtan başka bir şey isteseymişim keşke. Neyse hadi kızım diyerek kendimi gaza getirmeye çalıştım. Sadece kapının neden açık olduğuna bakacaksın. Cesaretimi toplayarak elimde topuklu terliğimle hızlı adımlarla kapıya ulaştım.

Korkudan ve heyecandan şimdi düşüp bayılacaktım. Kapıyı yavaşça iterek içeri girdim ve holde adımlamaya başladım. Mutfaktan gelen tıkırtıyla adımlarım oraya yönlendirdim. Mutfağın ışığı yanmıyordu. Hadi kızım, hadi direk bak ne olduğuna dedim kendi kendime. İçimden üçe kadar saymaya başladım.

Bir. İki. Üç.

Tam mutfağın kapısından girdiğim anda bir şeyin hızla bana çarpmasıyla çığlık atarak elimdeki savaş aletim olan topuklu terliğimle vurmaya başladım.

"Lannn dursana manyak napıyorsun!!!"

"Hırsız varrrrrrrrrr!!!" diye bağırırken bir yandan da vurmaya devam ediyordum ama bir anda kollarım tutup arkamda birleştirirken yüzüm duvara yapışmış bir şekilde bedenini bedenime yasladı.

"Hırsızdı sapık çıktı, imdattttttt sapık varrrr." diye bağırarak söylendiğimde yerimde kıpırdamaya çalıştım ama yapamadım.

"Ne hırsızı ne sapığı kızım manyak mısın." dedi nefesini ensemde saçlarımın arasında hissettim. "Asıl sen hırsız ve sapıksın evime bu saatte girdiğine göre." diye devam ettiği an çırpınmayı bıraktım.

RUHUMDA YANKILANAN SANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin