O sadece benim korumam değildi

81 12 208
                                    

O müthiş kalabalığın arasından geçmeye çalışırken, kralıma bir şey olacak korkusu yüzünden kalbim ağzımda atmıştı.

Ama sağ salim bir şekilde uçağa bindikten sonra, kendimi boş bir koltuğa atarak nefesimi düzene sokmaya çalışmıştım.

Kralımın bana uzattığı bir şişe suyu güzelce içmiş ve bitirir bitirmez gülümseyerek teşekkür ettikten sonra, sakince arkama yaslanarak gözlerimi dinlendirmeye başlamıştım...

"Hiçbir şey için üzülme oğlum. Her şey yoluna girecek... Değer verdiğin insanla birlikte mutlu ol. Onu sakın bırakma güzel oğlum..."

Kral Seokjin'den...

"Anne!"

Namjoon'un yerinden sıçrayarak uyanması, benim de zar zor dalıp gittiğim uykumdan uyanmama sebep olmuştu.

Oturduğum yerden kalkmış ve onun karşısındaki koltuğa oturduktan sonra, meraklı gözlerle yüzüne bakmaya başlamıştım.

"İyi misiniz?"

"Evet kralım. Sadece bir kabustu..."

Aldığım cevaptan tatmin olmasam bile, üzerine gitmemeye karar vermiştim.

"Ne zamandır uyuyorum kralım?"

"Bilmiyorum Bay Kim. Çünkü ben de sizin gibi uyuyordum."

"Benim yüzümden mi uyandınız?"

"Hayır..."

Bana bakan imalı gözler yüzünden, bakışlarımı kaçırarak, tekrar cevap vermek zorunda kalmıştım.

"Evet. Ama bu önemli değil. Size bir şey oldu zannettim. Bu yüzden otomatik olarak kendi kendime uyanmış oldum."

"Artık bana hiçbir şey olmaz kralım. Çünkü yanımda siz varsınız."

Bana doğru yaklaşıp ellerimi tutmuş ve gülümseyerek yüzüme bakmaya başladığı için, kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.

"Kralım, müsait misiniz?"

Kokpit tarafından seslenen sağ kolumun sesini duyar duymaz, Namjoon nazikçe elimi bıraktıktan sonra, "Evet buyrun?" diyerek, erdenin arkasına doğru seslenmiştim.

"Kore'ye çok az bir mesafe kaldı kralım. Kemerlerinizi bağlamanız gerektiğini söylemek için geldim."

"Tamam, teşekkür ederim."

"Ah! Çok pardon kralım söylemeyi unuttum; Havaalanında sizi büyük bir karşılama bekliyor, haberiniz olsun."

"Taehyung'da orada olacak mı?"

"Prens, hepinizi saray da bekleyecek Bay Kim."

"Tamam, teşekkür ederiz."

Sağ kolum, gülümseyerek gittikten sonra, kendi yerime geçmek için ayağa kalkmıştım.

"Kralım!... Böyle buyrun lütfen."

Namjoon bileğimden tutarak konuşmuş ve kendi yerini bana verip, karşımdaki koltuğa oturmadan önce kemerimi bağlamayı ihmal etmemişti.

DİMPLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin